CHP, Danıştay, Güngör ve Çölaşan

Danıştay Başkanı Zerrin Güngör konuştu ya...

CHP ayaklandı...

Vay efendim "konuşamaz"mış...

Vay efendim "konuşacaksa cübbesini çıkarsın"mış...

*

Bu ifadeleri bir yerden hatırlıyorum ama...

Neyse...

*

Ha...

Tamam hatırladım...

CHP yandaşı Danıştay Başkanı otoriteyken

Erdoğan ikaz etmişti,

"Siyaset yapacaksanız cübbenizi çıkarın" demişti.

*

Şimdi sıra CHP'de,

"Hukukçuların siyaset yapmaması gerekir"

*

Biz de inandık...

*

2002 öncesi;

Anayasa Mahkemesi Başkanı,

Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı,

HSYK Başkanı siyaset yapmıyor muydu?

*

Ahhh, ahhh...

Hem de nasıl...

Siyasilerin kendi aralarındaki tartışmalarına bile taraf oluyor;

CHP'nin borazanlığını yapıyorlardı...

*

Hukukun vıcık vıcık siyaset yapmasına karşı;

O dönem CHP den bir "do",

Bir "re",

Bir "mi" bile alamadık...

*

Şimdi...

Şimdi ise Zerin Güngör'ün,

“Sözde Adalet Yürüyüşü, sözde Adalet Kurultayı…”

“Kim için adalet? Neyin adaletini arıyorsunuz? Yargıyı da töhmet altında bırakıyorsunuz" demesine kızmışlar...

*

CHP, Grup Başkanvekili Gök aracılığıyla Danıştay'a şikayette bulundu:

'Danıştay Başkanı Güngör'ün hakimlik mesleği ile bağdaşmayan beyan ve eylemleri olduğunu'

' Yüksek Disiplin Kurulu'na sevk edilmesini ve istifaya ya da emekliliğe ikna edilmesini' istiyor...

"Cezalandırılsın" diyorlar...

*

Bu başvuruyu görünce,

Tansel Çölaşan geldi aklıma...

Emin Çölaşan'ın eşi ve akıl hocası...

*

Tansel Çölaşan,

Danıştay Başkanvekili iken CHP'lilerden daha fazla CHP'liydi...

*

Öylesine siyasete bulaşmıştı ki...

Emekli olunca ilk işi; CHP'nin arka bahçesi konumundaki Atatürkçü Düşünce Derneği'ne başkan olmak oldu...

*

Bir an için Tansel Çölaşan'ın Danıştay Başkanı olduğunu düşünelim:

*

Yapacağı açıklamalar,

"AK Parti bizim için tehlikedir, yok edilmesi gerekir" den öte gitmezdi...

Peki...

CHP bu lafa tepki verir miydi?

*

Şikayet eder miydi?

*

"Hukuk elden gidiyor" der miydi?

*

Sanmam...

Hiç sanmam...

*

Eee...

Öyleyse...

Neyi tartışıyoruz?

*

Sağlıcakla kalın...