Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığının "Gönül Elçileri" projesi kapsamında Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın eşi Emine Erdoğan'ın himayelerinde Aralık 2012'de 81 ilin vali eşleri ve sivil toplum kuruluşlarının katkısıyla başlatılan "Koruyucu Aile" uygulaması, ailesinden ayrı kalan çocuklara umut ışığı olmaya devam ediyor.

Kimi evlat hasretiyle kimi de aile ortamı sunma amacıyla kucakladıkları çocuklara biyolojik olmasalar da koruyucu annelik yapıyor.

Uygulamanın başladığı ilk yıllardan itibaren projeye önemli destek veren iller arasında yer alan Erzurum'da, 43 koruyucu aile 53 çocuğa kol kanat geriyor.

Kentte yaşayan 45 yaşındaki Nihal Çapan Karakayalı da çocuklara koruyucu anne olan kadınlardan sadece biri. 25 yıldır evlat hasreti çeken Karakayalı, kimsesiz bir kız çocuğuna sevgisiyle aile sıcaklığını sunuyor.

"Bu duyguyu kelimelere sığdıramıyorum"

Nihal Çapan Karakayalı, AA muhabirine, 6 yaşına gelen kızının aileye kattığı anlamı, huzuru ve mutluluğu ifade etmeye kelimelerin yetersiz kaldığını söyledi.

Bir çocuğu hayata kazandırma niyetiyle yola çıktığını ifade eden Karakayalı, "Herkesin böyle bir şeyi yapmasını istiyorum. Bu çocuk bize çok büyük bir mutluluk kattı. İnşallah böyle devam etmek istiyoruz. Bu benim parçam ve ayrı bir şey. Bu duyguyu kelimelere sığdıramıyorum. Sizin olmayan bir bireyi hayata kazandırmayı hedefliyorsunuz. Onun kattığı huzur da bir başka oluyor." dedi.

Karakayalı, insanların evladını bırakmasını yıllardır evlat hasreti çeken biri olarak aklının almadığını belirterek, bir çocuğu büyütmenin kıymetli ve güzel bir duygu olduğunu anlattı.

Kızıyla yaşadığı mutluluğu dile getiren Karakayalı, şöyle devam etti:

"Gece uyandığında yanında olabilmenin hazzı, hastalandığında elini tutunca, başını göğsümüze yaslayınca ki o haz ve mutluluğu gerçekten anlatamam. 'İyi ki yanındayım' diyorum. İyi ki ben hayatında olmuşum. İyi ki devletimiz böyle bir şey başlatmış. Kesinlikle tavsiye ediyorum. İnsanlar korkmasınlar. Annelik müthiş bir fedakarlık içeriyor. Çok büyük bir sevgi içeriyor. Bir çocuğa anne olabilmek gerçekten tarifi mümkün olmayan bir şey. Bu çocuk için de hayatımıza katılan en büyük anlam diyebilirim. Şu dünyadaki anlamlı şey bir çocuğa yuva olabilmek, bir çocuğun elinden tutabilmek."

"En az problem yaşadığımız alan koruyucu aile"

Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler İl Müdürü Cemil İlbaş da çocukların anne ve aileye ihtiyaçlarının bilimsel olarak da kanıtlandığını aktararak, "Çocukların gelişiminde sevgi ortamında ve güvende büyümeleri, kendilerini rahat hissetmeleri, hemen yanı başlarında, düştüklerinde, ayakları kaydığında ellerinden tutup kaldıracak, başlarını okşayacak, geceleyin hiç kimsenin görmediği bir anda bile anne sevgisi ve şefkatiyle bir kişiye ihtiyaç var. Bu da anne ve koruyucu ailedir. Ailelerimiz gayet duyarlı, çocuklarımızla çok yakinen ilgileniyorlar. En az problem yaşadığımız alan da koruyucu aile alanıdır. Biz çok memnunuz ve kendilerine çok teşekkür ediyoruz." diye konuştu.