Konuşturulmamak tehlikelidir
Sorun nedir?
*Konuşamaz mı? İçindekini dışa yansıtamaz mı?"Efendim devletimizi Atatürk kurdu" Tamam doğru... Peki... Adam fikirlerini yansıtmasa, yanlış düşüncesini nasıl anlayacaktık? mesela,
bir dahaki seçimde Meclis'e girecek, Devletten maaş almaya devam edecekti... Daha mı iyi olacaktı? Bakın,
asıl tehlike mideden konuşmaktır... Nasıl mı? 2002 öncesi;
konuşamadık... Yazamadık...
*Siyasetçiler de korkuyordu... Ve... Sessizliğin ardından AK Parti geldi... Sonra... Sonra yine eskiye döndük... Hatırlayın: Hedeflerinin Kamuda Türban Yasağını Kaldırmak Olduğunu' ifade eden, AK Parti Konya Milletvekili Hüsnü Tuna disipline sevk edilmiş, uyarı cezası almıştı... Ve... Parti tarafından, "Şahsi görüşü" denmişti... Bugün ise Tuna'ın ifade ettiği 'kıyafet özgürlüğü' tam anlamıyla yaşanıyor...
Mustafa Akaydın'a gelelim...
Akaydın da susturuluyor,
"Darbe Tiyatroydu" dediği için...
Her ne kadar geçmişte alkol şenliği düzenleyip, bir öğrencinin ölümüne sebep olsa da... Buna biz "tiyatro" demesek de... Konuşmalıdır Akaydın... Milletvekiline terörü desteklemesi dışında, Engel olmamalı...
Basın da konuşmalı... Susmak sıkıntıdır...
Susmak zarar verir; hem topluma hem de devlete... Herkes istediği düşünceyi paylaşabilmelidir... Paylaşmazsa; kronikleşir,içine atar ve günü gelince hesap sorar... Gazetecilerin ve siyasilerin yorum yapamadığı bir ülke, geri kalmaya mahkumdur...
"Konuşma, sus!" "Ağzına biber sürerim ha!" diyemezsiniz... AK Partili ya da CHP'li olması da bir önem arz etmez... Sözcü gazetesinin yazarı olması ya da İstiklal yazarı olması da... Bırakın isteyen istediği gibi düşüncelerini açıklayabilsin... Kimse diğer bir partiye ya da basın camiasına, "ne duruyorsun şu vekili atsana" "bu adam neden senin gazetende devam ediyor" demek gibi, absürt ifadeler de olmamalı... Beğenseniz de, beğenmeseniz de düşünceler paylaşabilmeli:
Demokrasinin gereği de...İnsan haklarının yerleşmesinin ana faktörü de... Gelişmenin ana unsuru da budur... Sağlıcakla kalın...