Kiracılara, boş tahliye taahhütnamesine imza atmaları durumunda ciddi risklerle karşı karşıya kalabilecekleri uyarısında bulunuldu. Avukatlar, kiracıların boş bir taahhütnameye imza atmamaları gerektiğini, çünkü bu tür belgelerin sonradan tarih eklenerek ev sahipleri tarafından kullanılabileceğini ve hukuken geçerli olduğunu vurguladı.

Özellikle ekonomik kriz döneminde kiracılar ve ev sahipleri arasındaki anlaşmazlıklar artarken, kiracılardan bu belgeleri imzalamaları talep ediliyor. Uzmanlar, kiracılara böyle bir durumda dikkatli olmalarını ve haklarını korumaları için hukuki yollara başvurmalarını tavsiye ediyor.

Kiracılar, tahliye taahhütnamesine itiraz edebilirler. Örneğin, "tahliye taahhütnamesini hür irademle imzalamadım" diyerek Borçlar Kanunu'na dayanarak iptal davası açabilirler. Fakat bu davanın açılması için kısa bir hak düşürücü süre mevcut olduğundan, hızlı hareket edilmesi gerekmektedir.

Dava süreçlerinin uzunluğu da ayrı bir sorun teşkil ediyor. İstanbul'da, Sulh Hukuk Mahkemeleri, 2025 yılına kadar duruşma günü veriyor ve bir tahliye davasının sonuçlanması yaklaşık dört yılı bulabiliyor. Bu nedenle, hem kiracılar hem de ev sahipleri dava açmadan önce arabuluculuk yoluna başvurarak anlaşmazlıkları çözmeye çalışmalıdır.

Tahliye davaları ve kira bedelleriyle ilgili sorunların çözümü için yasal düzenlemelerde iyileştirmeler yapılması gerektiği belirtiliyor. Özellikle %25 kira artışı sınırının kaldırılması ve tahliye taahhütnameleriyle ilgili ek koruyucu hükümler getirilmesi gibi önlemler, taraflar arasındaki anlaşmazlıkları hafifletebilir.

Kaynak: HABER MERKEZİ