Görgü tanıkları tarafından gelen açıklamalara göre, hastanenin içine altı tank ve yüzden fazla asker girdi. Bazı maskeli askerler 'kımıldama, hareket etme' diye bağırmaya başladı.

Al Jazeera muhabiri, sağlık personelinin çok sayıda yeni doğmuş bebek de dahil olmak üzere hastalarını terk etmeyi reddettiğini yazdı.

Hastanedeki bir doktor, "Bize ne yapacaklarını bilmiyoruz. İnsanları öldürecekler mi bilmiyoruz. Tüm propagandanın yalan olduğunu biliyoruz ve onlar da El Şifa Tıp Merkezi'nde hiçbir şey olmadığını bizim kadar biliyorlar" ifadelerini kullandı.

İSRAİL'İN HASTANEYE GECE BASKINI

Eli kanlı İsrail Ordu Sözcüsü Avichay Adraee, sosyal medyadan yaptığı paylaşımda, Şifa Tıp Merkezi'nin belirli bir bölümüne askeri operasyon yürütüldüğünü duyurdu.

Adraee, operasyonun hastane içindeki vatandaşları, sağlık ekiplerini ve hastaları hedef almadığını iddia etti.

Operasyon öncesinde hastane müdürlüğüne konunun iletildiğini söyleyen Adraee, operasyon öncesinde hastaneden hasta ve sığınanlardan boşaltılması yönünde çabaların gösterildiğine işaret etti.

"İSRAİL TANKLARI HASTANENİN KAPISINDA DURUYOR"

Gazze Sağlık Bakanlığı'nın Facebook sayfasında yazan Bakanlık Sözcüsü Eşref el-Kudra, İsrail güçlerinin hastaneyi şiddetli bombardımana ve yoğun silah atışlarına maruz bıraktığını söyledi.

"İsrail tankları hastanenin kapısında duruyor" diyen Kudra, şöyle devam etti:

"İsrail işgali, iki saat boyunca şiddetli bombardıman ve yoğun silah atışlarını sürdürerek, Şifa Tıp Merkezi'ni dört bir yandan kuşattıktan sonra burada bulunan herkesi ölüm çemberine sokuyor."

Kudra, Şifa Hastanesi içinde 1500 kişilik sağlık ekibi ve 7 bin kadar sığınmacı olduğuna dikkat çekti.

GAZZE HÜKÜMETİ: ŞİFA HASTANESİ'NİN BASILMASI SAVAŞ SUÇUDUR

Gazze Medya Ofisi Genel Müdürü İsmail es-Sevabite, İsrail işgal güçleri tarafından Şifa Hastanesi'ne baskın düzenlenmesinin bir savaş suçu olduğunu söyledi.

İsrail'in, Şifa Hastanesi'nin Gazze'deki direnişin sevk ve idare merkezi olduğunu ispat etmeye çalıştığını ancak bunda başarısız olacağını dile getiren Sevabite, "İşgal güçlerinin, hastaneye silahlar sokarak belirli şekilde düzenleyip görüntülerini çekeceği" tahmininde bulundu.

Sevabite, Şifa Hastanesi'ne ilişkin yaptıkları girişimleri, şöyle anlattı:

"Birkaç gün önce tüm uluslararası örgütlere ve Kızıl Haç'a Şifa kompleksindeki yaralıların kurtarılması için çağrıda bulunduk, ancak onlar yanıt vermeyi reddettiler ve kendilerini işgalin hedefleriyle aynı hizaya getirerek olup bitenlerin sorumluluğunu üstlendiler."

İsrail ordusu, Gazze Şeridi'ndeki Şifa Tıp Merkezi'nin bir kısmına yönelik askeri operasyona başladığını duyurdu.

Gazze'deki Sağlık Bakanlığı yaptığı açıklamada, söz konusu operasyonun başlatılacağına dair bilginin Şifa Hastanesi'ne verildiğini doğruladı.

Al-Jazeera televizyon kanalının Şifa Hastanesi'nden aralıksız yürüttüğü canlı telefon bağlantılarına katılan yetkililer ve hastalar, İsrail askerlerinin sağlık personeli ve hastaların bulunduğu katlara girişini beklediklerini ifade etti.​​​​​​​

ŞİFA HASTANESİ MÜDÜRÜ: ÖLDÜRMEK İSTİYORSANIZ HAZIRIM, İŞ BİRLİĞİ YAPMAM

Gazze'deki Şifa Hastanesi'nden aralıksız canlı telefon bağlantıları sırasında Hastane Müdürü Dr. Munir el-Berş ile İsrailli bir subay arasında geçen konuşma dikkat çekti.

Spikerin ses kalitesinin düşüklüğünden dolayı bazı diyalogların tam anlaşılmadığını iletmesi üzerine Dr. Berş, İsrailli subayla arasında geçen telefon görüşmesini aktardı.

Berş, "Ben her gün yaralılarla burada muhatap oluyorum ve şehitleri görüyorum, onlara nasıl güvenebilirim. Onlara güven olmaz." dedi.

İsrailli subayın kendisinden aşağı inmesini ve komutanıyla görüşmesini istediğini belirten Berş, "Bu konu siyasi bir alan, ben doktorum. (İsrail askerleri) Aşağıda bodrum katında bir şeyler yapıyorlar ne yaptıklarını bilmiyorum." şeklinde konuştu.

Telefon görüşmesinde subayın, aşağı inmesi için kendisini ikna etmeye çalıştığını aktaran Berş, görüşmeye ilişkin şunları söyledi:

"Beni hastalarımın arasından alıp tutuklamak ya da öldürmek istiyorsanız sorun yok hazırım ama işbirliği yapmam. Ancak onun yanına inip, istediği konuda onunla işbirliği yapmamı istemesi bunu kabul etmem. Subay, daha önce kafasında planlamış olduğu şeyi yapmak istiyor. Öncesinde kurguladığı olaylar ya da oraya koyduğu bir şeyler olabilir. Önceden hazırladığı bir kurguyu yanına yalancı bir şahit tutarak oynamak istiyor. Bodrumda neler hazırlıyorlar, gürültü yapıyorlar ne yapmak istiyorlar bilmiyorum. Yanında yalancı bir şahit olmasını istiyor, 'sonra şunları bulduk bunları bulduk' diyecekler. Çekim yapıp, görüntüyü medyada kullanmak üzere nasıl bir kurgu ve planla hazırlayıp ne yaptıklarını bilmiyorum."