Türkiye otel yangını ile geçen hafta sarsıldı.

Bolu Kartalkaya’da ki yangında 78 tane can göz göre göre ihmaller ile öldüler.

İlk baştan bu yana bizlerin tepki verdiği bir husus vardı. Daha cenazeler kalkmadan bağıran çağıran, kanal kanal gezen ben suçlu değilim, bakan suçlu diyen bir Bolu Belediye başkanı vardı. Kamu vicdanı derin bir yara aldı bu tavırlardan aslında cenazeler kalksa acılı ailelerin acıların üstüne eklenen bu tavırlar oluşmasa, soruşturma ve kavuşturma sonucu beklense idi doğru olan bu idi işte dedirtiyor.

Oteli sahibinin 1 milyon TL’yi bulan denetim sonucu masraftan kaçması 78 cana mal oldu belki bu tedbirler alınsa idi bugün bu can kaybı çok daha az olacaktı.

Ölen öldü ama acısı içimizde, uzun süre gidecek. Rahmetli olanların 30’dan fazlası çocuk bildiğimiz üzere. Sömestr tatil idi herkes ne umutlar ile geldiği dağın mezarı olacağını nerden bilebilirdi ki!

Benim dikkatimi çeken bir hususta eksiklikleri belirleyen Bolu İtfaiye Başkanlığı’nın bir Tv programında konuşan Bolu belediye başkanı Tanju Özcan’ın ‘’İtfaiye müdürü daire başkanını şikayet etmeye korkmuş olabilir’’ söylemi ise kan donduran bir cümle idi.

Bir kamu görevlisi nasıl olurda mevzuata aykırı olan bir durumu hayati sorunu kimden korkar da şikayet edemez? Bu 78 cana mal olmaya değer bir korku muydu?

Sonuç itibari ile ihmallerin ve suçluların devletin sonuna kadar gideceğini Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ise üstüne basa basa ifade etti. Öyle de olacağını umuyorum.

Sonuç itibari ile üstü örtülecek bir durum değil. Korkanların vicdanı hesap vermesi belki canları geri getirmeyecek ama kamu vicdanını bir nebze hafifletecektir.

Burada o bu şu bu sorumlu aramak yerine bu yangından ciddi bir sonuç çıkarmalı denetim ve tedbirlerin ise artırılması ve ders alınması gerekir.

Allah böyle bir felaketi bir daha bu ülkeye yaşatmasın.

Çok üzüntülüyüm….