15 Temmuz darbe girişiminin ardından aydınlatan belgelerde ortaya çıkan detaylar, hayrete düşürdü.

15 Temmuz darbe girişiminin ardından dünyada ve Türkiye'de FETÖ yapılanmasına ilişkin detaylarda, darbenin 6 ay önce yapılan sohbetlerde konuşulduğu ortaya çıktı.

Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) elebaşı Fetullah Gülen'in 40 talebesinden biri olan örgütün üst düzey isminin, 2010 yılında düzenlediği bir mahrem toplantıda, 15 Temmuz kanlı darbe girişimi planının şifrelerini verdiği ortaya çıktı. İzmir Cumhuriyet Başsavcı Vekili Okan Bato'nun yürüttüğü soruşturma kapsamında gözaltına alınan bir örgüt imamının evinde yapılan aramada CD ele geçirildi. Örgütün Ege bölgesinin büyük imamlarından birinin alt kademedeki imamlara yaptığı konuşma ve sohbetin yer aldığı 5,5 saatlik CD'nin ele geçirildiği şüpheli itirafçı oldu. İtirafçı, FETÖ'nün hedefinin önce Türkiye'yi daha sonra da dünyayı ele geçirmek olduğunu vurguladı.

BARAJLAR KANLA DOLAR

Sohbette, devleti ele geçirme sürecinin kanlı olacağı mesajı da veriliyor. Sohbette şu ifadeler kullanılıyor: “Şimdi ele alacağımız konu biraz özel bir konu, umumi toplantılarda bahsetmediğimiz bir konu. Mahremin daha ötesinde bir mahrem diyebilirim, siz bunu dinleyeceksiniz, not almak yok, unutacaksınız. Vakti gelince hadiseleri cereyan ederken hadiseleri seyrederken anlatılanlarla hadiseleri örtüştürürsünüz..."

ORTALIĞI KAN GÖTÜRÜR

"En mühim şart sizin performansınızdır. Arkadaşlar maalesef biz hocaefendinin istediği performansı bugüne kadar sergileyemedik... 1980 yılında hocaefendi 'neredesin', 'sen' ve 'kahraman' isimli üç tane ayrı ayrı yazı yazıyor. Birleştirdiğiniz zaman ne çıkıyor? Neredesin sen kahraman? O beklenen zat. Mutlaka gelecek o güzel günler ama ilk etapta ilk senede tahakkuk etmiyor. 81'de tahakkuk etmedi, 93'e sarktı. 93'te de çıkmadı. Hocaefendinin Fatiha tefsiri yaparken söylediği bir rakam vardı. 'İnşallah 2000 yılı Türkiye için çok parlak bir devrin başlayacağı bir yıl olacak' dedi. 2000 yılında da olmadı. Ondan sonraki rakam için ben Ali İhsan abinin yanına gitmiştim. 'Artık bu işin uzama tahammülü kalmadı kardeşim. En kısa zamanda bu iş tahakkuk edecek süreç başlayacak. Ve onlar bu işi planlı, kanlı ve sancılı düşünüyorlar' dedi. Bakın bir bebeğin bile doğması böyle büyük bir sancı gerektiriyorsa doğacak olan bir bebek değildir. İslam bebeği doğacak. Eğer Allah bu işi sancılı takdir ettiyse bu sancı çok büyük olur, ortalığı kan götürür. Özal'ın açtığı barajlar kanla dolar."