Amerikan Mondoweiss sitesinde yayımlanan bir habere göre, Hind Rıjab Vakfı, Gazze’deki İsrail saldırısı sonucu şehit düşen Hind Rıjab’ın anısına kuruldu. Bu vakıf, Filistinlilere karşı savaş suçları işlediği belirtilen İsrailli askerlerin yargılanması için çalışmalar yürütüyor ve sosyal medyada paylaşılan kanıtlar dahil olmak üzere birçok delile dayanarak suçluları takip ediyor.
Haberde, Hind Rıjab’ın katledilme şekli "dehşet verici" olarak tanımlanıyor. Küçük Hind, eski bir aracın arka koltuğunda, bir İsrail Merkava tankına sadece birkaç metre mesafede arka koltukta ölü bulunmuştu. Hind’in teyzesi ve amcası da ön koltuklarda ölü, 4 kuzeni ise yaralıydı.
Haber ayrıca, Hind Rıjab’ın ölümünden önce, bir Filistinli kadından yardım istediği ve korkarak ağladığı, ardından İsrail’in makineli tüfek ateşiyle paramparça olduğu belirtiyor. Hind, 6 yaşındaydı ve bir yıl önce şehit olmuştu. Şu anda vakıf, Hind’in adıyla adalet arayışını sürdürüyor. Vakfın amacı yalnızca Hind için değil, aynı zamanda İsrail’in uluslararası hukuku ihlal ederek öldürdüğü sayısız Filistinli için de adalet arayışında.
Vakıf, işlediği suçlardan ötürü İsrail'i değil, bireysel olarak İsrailli askerleri takip etmeyi tercih ediyor. Vakıf, 8 Ekim 2023’te Lahey’deki Uluslararası Ceza Mahkemesi’ne sunduğu başvuruda, savaş suçları işleyen bin İsrailli askerin kimliklerini belirledi. Bu askerlerin tespitinde ise, sosyal medyada Gazze’deki yıkımları gösteren paylaşımlarından elde edilen 8000’den fazla kanıta dayanıldığı belirtiliyor.
Haberde, bu paylaşımlar arasında özellikle sivillere yönelik öldürme, tıbbi ve gazetecilik çalışanlarına saldırılar, rastgele ev ve okul yıkımları ve zorla aç bırakma gibi suçların övülerek yayımlandığı belirtiliyor.
Vakıf avukatı Harun Reda, Hind Rıjab Vakfı’nın Aralık 2023’ten bu yana Gazze’deki İsrail savaş suçlarını izlediğini, dünyanın dört bir yanındaki aktivistler ve avukatlarla işbirliği yaptıklarını belirtiyor. Haberde Reda'nın vakfın, savaş başladığından bu yana Gazze’de görev yapan tüm İsrailli askerlerin sosyal medya hesaplarını incelediğini söylediğine de yer veriliyor.
Vakıf, İsrailli askerlerin sosyal medya hesaplarında paylaştığı fotoğrafları, videoları ve coğrafi konumları takip ederek, bu verileri doğrulamak için tarih ve saat bilgilerini kullanarak karşılaştırmalar yapıyor.
Haberde, İsrailli askerlere yönelik, suçlarını sosyal medyada sergilemeleri nedeniyle askeri liderlerin uyarılarda bulunduğu, ancak savaş suçlarının durdurulması konusunda herhangi bir resmi talimat verilmediği de ifade ediliyor. Askerlerin sosyal medya paylaşımlarını silmeye başlamalarına rağmen, vakıf, internette uzun süreli iz bırakıldığını ve delillerin kaydedildiğine vurgu yapıyor.
Vakıf, bu bilgilerin toplandığı büyük bir veritabanına sahip olup, suçluları yargılamak için kullanılmak üzere kanıtları biriktirmeye devam ediyor. 1000 İsrailli askerin adının geçtiği dosyada, Fransız, Amerikan, Kanada, İngiliz ve Hollandalı askerlerin de bulunduğunun altı çiziliyor. Bu askerlerin, savaş suçlarına karıştıkları iddiasıyla, dünyanın dört bir yanındaki adalet sistemleri tarafından yargılanabileceği belirtiliyor.
Vakıf, bu kişileri hedef alarak, suçluların yargılanabilmesi için dünya çapında dava açmayı planlıyor. Öte yandan, vakıf, suç işleyen askerlerin seyahat ettikleri ülkelere dair bilgi toplamakta ve bu ülkelerde dava açmayı amaçlıyor.
Reda, savaş suçlularının cezalandırılmasının zaman alabileceğini ancak bu sürecin bir zaman meselesi olduğunu belirtiyor. Ayrıca, vakıf, İsrail'in savaş suçlarına karışan işbirlikçilerini de hedef alarak, örneğin "Maccabi Tel Aviv" futbol takımı taraftarları ve bazı hahamları, Gazze’deki suçları onayladıkları için takibe almış.
Haberde Reda, "İsrailli askerler, Nazi savaş suçluları gibi, Paraguay, Kanada ve Avrupa'ya kaçtı, ama Hind Rıjab’ın katillerinin adalet karşısına çıkacağı gün gelecek. Çünkü savaş suçları zaman aşımına uğramaz" ifadelerini kullanarak vakfın kararlılığına vurgu yapıyor.