Dünyanın gözü iki gündür Lübnan'da gerçekleşen patlamalarda. Önce Hizbullah mensuplarının kullandığı çağrı cihazları patlatıldı, daha sonra ülke genelinde telsiz patlamaları yaşandı.
Salı günkü patlamalarda 12 kişi öldü, 3 bine yakın kişi yaralandı; dün akşamki patlamalarda ise 25 kişi öldü, 400'ü aşkın kişi yaralandı.
İsrail-Lübnan arasında tansiyon had safhaya çıktı, Hizbullah lideri Hasan Nasrallah patlamaların ardından ilk kez açıklamalarda bulundu.
Hasan Nasrallah'ın açıklamalarından satırbaşları...
"SİYASİ TUTUM SERGİLEYECEĞİZ"
"Allah'ın şu sözüyle başlamak istiyorum; 'eğer siz yara aldıysanız onlar da yaralandılar'. Bunlar Allah'ın takdiridir. Allah sizlerden şehit ister ve Allah zalimleri sevmez. Allah diyor ki, 'Siz acı çekiyorsanız, onlar da acı çekiyorlar'.
Bu iki günde gördüğümüz durumla ilgili konudan bahsedeceğim. Yaşadığımız olay karşısında ne yapacağız? Siyasi olarak nasıl bir tutum sergileyeceğiz.
Öncelikli olarak şehitlerin aileleri var. İster patlamalardan dolayı şehit olanlar veya güneyde cephede şehit olanlar. Onlara başsağlığı diliyorum. Aynı zamanda tebriklerimi sunuyorum.
"YARALI SAYISI ÇOKTU, KAN BAĞIŞINDA BULUNANLARA TEŞEKKÜR EDİYORUM"
Bu büyük şehadet madalyasını taktıkları için tebrik ediyorum. Yaralılara acilen şifa bulmaları için dua ediyorum. Yaralıların ve şehit aileleriyle ilgili konuşacağım. Lübnan hükümetine teşekkür ediyorum. Sağlık Bakanlığına ve hastanelerine, sivil savunma kurumlarımıza, ambulanslara, doktorlara ve bizimle dayanışma içinde olan hepsine teşekkür ediyorum.
Lübnan'da yaralı sayısı çoktu ve hastaneler hazırlıklı değildi, onun için bazı gecikmeler de oldu. Ama kusurlu değillerdi, yaralı sayısı çoktu hastanelerde. Bu iki günde gördük ki çok özel önem verdiler yaralılarla, ilgilendiler. Teşekkür ediyorum kan bağışında bulunanlara. Salı günü Lübnan tarihinde en büyük kan bağışı yapıldı. Yaralılara nakleden herkese teşekkür ediyorum. Gördüğünüz gibi ellerindeki bütün araçları kullanarak, omuzlarda, araçlarda, motosikletlerde taşıdılar. Organ bağışı yapmak isteyenlere ayrıca teşekkür ediyorum.
"UZUN SÜRE BÖYLE BİR DAYANIŞMA GÖRMEMİŞTİK"
Muayenehanelerin kapılarını açan doktorlara teşekkür ediyorum. Bütün Lübnan halkına teşekkür ediyorum. Bütün bölgelerde bizimle işbirliği yaptılar, dayanışma sağladılar. Mezhepçilikten, siyasetten ötede dayanışmada bulundular. Bütün liderlere, dini, siyasi mercilere, bakanlara, milletvekillere, partililere, akademisyenlere, medyaya teşekkür ediyorum.
Bu temiz kanların bereketi gördük. Lübnan'da tekrar şunu gördük. Büyük bir insani ve ahlaki dayanışma oldu. Uzun süre böyle bir dayanışma görmemiştik.
Aynı zamanda destek olan bütün devletlere teşekkür ediyorum. Irak hükümeti, İran İslam Cumhuriyeti onlarca yaralıyı taşımak için uçaklar gönderdi ve yine gönderiyorlar. Suriye hükümetine teşekkür ediyorum, Şam'daki hastaneleri açtılar. Lübnan hükümetini arayarak dayanışma bildiren bütün hükümetlere teşekkür ediyorum.
Bu alçakça saldırıyı protesto eden, kınayan bütün devletlere teşekkür ediyorum. Özellikle Filistin, Yemen, Irak, Suriye ve İran'da. Asıl teşekkür ve şükrü Allah'a ediyoruz tabii. Böyle bir musibet böyle bir imtihan, daha fazla belaları bizden uzak tuttuğu için.
Salı günü düşman İsrail binlerce çağrı cihazını hedef aldı ve eşzamanlı olarak patlattı. Düşman bu operasyonda bütün ilkeleri çiğnedi, kırmızı çizgileri aştı. Hiçbir şeyi umursamıyorlar. Ne ahlaki ne insani ne de yasal olarak. Patlamaların bazıları hastanelerde oldu. Çağrı cihazı taşıyanların bazıları hastanelerde, eczanelerde çalışıyordu. Çarşı, mağaza, evlerinde olanlar, araçlarında olanlar vardı. Ana yollarda ve birçok sivil, kadın, çocuklar da taşıyordu çağrı cihazlarını, sadece Hizbullah'ın savaşçıları değil.
Sivillerin kullandığı cihazı hedef aldılar. Sadece bizde değil bütün dünyada kullanılan cihazlar. Hastaneler ve ticari firmalar kullanıyor. Çarşamba günü de kablosuz cihazları yine aynı şekilde telsizleri patlattılar. Ambulanslar ve hastanelerdeki telsizleri patlattılar. Bu düşmanlığın sonunda onlarca şehit verdik. Kadın, çocuk ve siviller var. Binlerce insan yaralandı.
"İSRAİL 4 BİN KİŞİYİ ÖLDÜRMEK İSTEDİ"
Gerçek sayılar zamanla ortaya çıkacak. Yaralananların birçoğu hastaneye girip çıktılar, belki de yaralı bile sayılmadılar. Gerçek sayılar sonradan ortaya çıkacak.
Düşman ne yapıyor? Düşmanın niyetine bakıyoruz. Çağrı cihazlarını hedef aldı farz edelim. 4 binden fazla cihaz vardı farz edelim. 4 bin cihaz Hizbullah'ın gençlerine, bacılarımıza, kardeşlerimize dağıtıldığını zannediyorlar. Bunlar 4 bin kişiyi 1 dakikada öldürmek istediler.
"TÜM AŞAMALAR İNCELENECEK, ACELE ETMEYECEĞİZ"
Hasan Nasrallah, saldırılara ilişkin son bir değerlendirme yapacaklarını ancak bazı teyitlerin gerçekleştirilmesi gerektiğini ifade etti.
"Güvenlik, üretim, nakliye, gümrük, depolanma aşamalarından saldırı anına kadar detaylı şekilde incelenecek. Gerçekler şüpheye yer vermeyecek şekilde ortaya çıkarılacaktır. Aceleyle hareket etmeyeceğiz. " diye belirtti.
"DÜŞMANIN TEKNOLOJİK AVANTAJININ FARKINDAYIZ"
Nasrallah, saldırıda Hizbullah'ın eksiklerine de dikkat çekerek şöyle konuştu: "Güvenlik ve insanlık açısından direniş hareketi tarihinde görülmemiş bir darbeydi. Ülkemizin tarihinde ve düşmanla mücadelemiz tarihinde görülmemiştir. Bu suç eğiliminin bir benzeri olmamıştı. Uzaktan cihazların infilak ettirilmesi sert bir darbeydi. Ancak bir savaş içindeyiz. Düşmanımızın bize göre teknolojik avantajı olduğunun farkındayız."
"TEKNOLOJİK DEVLERLE SAVAŞ HALİNDEYİZ"
ABD'nin ve dünyanın teknolojik devleriyle de savaş halinde olduklarını belirten Hizbullah lideri, "Dayanıklılığımıza ve dayanışmamıza güveniyoruz" dedi.
Nasrallah, şu ifadeleri kullandı: "Salı ve çarşamba bizim için karanlık ve çok ağır günlerdi. Sınama günüydü.Bu darbe bizim inancımızı ya da duruşumuzu kıramayacak. Güvenle şunu söyleyebilirim: Bu görülmemiş darbe bizi çökertmemiştir ve bunu başaramayacak. Bu bizim için ders oldu. Daha güçlü daha sağlam olarak geri döneceğiz."
“ASLA YILMAYACAĞIZ”
“Bu darbe bizi asla düşürmeyecek ve yıkamayacak. Ders alıp daha güçlü olacağız, sağlam duracağız. Filistin direnişinde hedefimize ulaşmak için bütün cephelerde desteğimizi veriyoryuz. Düşman Lübnan'dan gelen saldırıları durdurmak istiyordu. Bunun için birçok baskı unsurunu kullandı. Ama çatışmalar hala sürüyor. Bizim ile siyonist düşman arasında ve geçtiğimiz senelerde yüzde 1'i yapılsa bizim tarafımızdan, savaş ilan ederlerdi. Hizbullah, Lübnan'ın kuzeyinde stratejik zaferler kazanıyor diyor. Bunu düşman itiraf ediyor. Onlar istediği kadar İsrail'in içinde güvenlik kuşağından bahsetsinler. 75 yıldır ilk defa kuzeyde güvenlik kuşağının oluşturulması gerektiğini söylüyorlar. Turizm ve ziraat olarak ne kadar zarara uğradılar. Kayıplar verdiğini itiraf ediyorlar. Lübnan cephesi ile Gazze cephesinin işbirliğine bakalım. İsrail, savaş açacak diyorlardı. Ancak biz 11 aydır aynı havayı soluyoruz. Dertleri Hizbullah'a psikolojik baskı yapmaktı. Suikastler düzenlediler, yüzlerce insanı korkuttular, binaları patlattılar çünkü dertleri korku yaymak ve Hizbullah'ı baskılamaktı. Düşman birçok alanda saldırılar düzenledi ama sivilleri hedef aldılar. Bu çok büyük bir suç. Salı günkü saldırıdan sonra bir takım kanallara, 'niyetimiz Gazze'ye yapılan yardımı durdurmak' dediler. Ve Salı ile Çarşamba günü salıdırılarını gerçekleştirdiler. Belki bu büyük bir saldırının ön hazırlığıydı. Şunu çok iyi biliyoruz ki bunlar Gazze'ye desteği kesmek içindi. Kanallarda, desteği kesin dediler hatta Batılı'lar hemen dediler ki 'bırakın Gazze'nin ne hali varsa görsün. desteği kesin' dediler. Ama biz bu zamana kadar kanlı çarpışmalar yaptık ve bunlar boşa gidemezdi. Salı günü saldırılar gerçekleştirdiler. Yaralılarımız hastanede yatıyorlar. Gözlerini kaybettiler, kollarını kaybettiler...
“GAZZE'YE SALDIRILARI DURDURMADAN OPERASYONLARIMIZI DURDURMAYACAĞIZ”
Gazze'ye karşı yapılan saldırılara karşı duran herkese teşekkür ediyorum. Netanyahu ve Gallant'a söylüyorum ki Gazze'ye saldırıları durdurmadan operasyonlarımızı durdurmayacağız. Sonucu ne olursa olsun, bölgede ne olursa olsun operasyonlarımız asla durmayacak. İlk tepkimiz Gazze'deki kardeşlerimize desteğimiz asla kesilmeyecek. Evet yaralılarımız var ama saldırıların karşısında duracağız. Bunun dışında da başka hedefleri de vardı siyonist düşmanın, alt yapıyı vurdular. Başka saldırılarda düzenlediler Lübnan'da, Bekaa vadisini vurdular, Lübnan kentlerini hedef aldılar. Hizbullah'ın artık yeter demesini beklediler. Ama Salı ve Çarşamba günü yaptıkları bunu imkansız kılıyor. Hepiniz yüksek maneviyatı gördünüz. Yaralılarımız çok sabırlılar ve iyileşip cepheye dönmek istiyorlar. Bu önemli vazifeyi yerine getirmek istiyorlar. Kararlılar. Aldığımız mesajlardaki kararlılık, sabır ve iman karşısında saygıyla eğiliyoruz. Ey Netanyahu, sen Kuzey'deki halkın yerlerine geri gitmeleri isteğini yerine getirebildin mi? Netanyahu'ya sesleniyorum ve meydan okuyorum. Siz işgalci halkınızla birlikte Kuzey'e geri dönemeyeceksiniz. Tek bir yol var. Gazze'ye olan saldırılarınızı durdurmadan Kuzey'e geri dönemeyeceksiniz. Ne suikast, ne saldırı, ne kapsamlı açılacak savaş bile bundan vazgeçmeyeceğiz. İşgal ettiğiniz Kuzey'e adım atamayacaksınız.
“BÜYÜK BİR SALDIRI İLE KARŞILIK VERECEĞİZ”
Kuzey cephesini kapatmak istiyorlar ama biz asla kapatmayacağız. Orada olmaya devam edeceğiz. Biz orada olmaya devam ettikçe oradaki yerleşimciler daha fazla yerlerinden edilecekler. Buradan çember daraldı diyen Netanyahu'ya net bir mesaj gönderiyorum. Çember daraldı dediğiniz askeri noktalarınızı ve işgal edilmiş Filistin topraklarını hedef alacağız. Bu topraklar çukur ve cehenneme dönecek. Yaraladıklarınızın yüzlerce fazlasını karşınızda göreceksiniz. Son sözüm, büyük bir saldırı ile karşılaştık evet. Onların ihmal etmediği yerden intikamını alacağız. Biz artık başka bir üslupla savaşacağız. Ne zamanını ne yerini söylemiyoruz. Daha önce duymadığınız haberler duyacaksınız bu bölgeden. Kendi içimizde bile bunu çok daha dar bir alanda konuşacağız.”
KONUŞMAYA DAKİKALAR KALA HAVA SALDIRISI
İsrail ordusu, Hizbullah Genel Sekreteri Hasan Nasrallah'ın yapacağı konuşma öncesi Lübnan'ın bazı bölgelerine hava saldırıları düzenlediğini bildirdi. Ordudan yapılan açıklamada, Lübnan'da Hizbullah'a ait olduğu öne sürülen "hedeflere" hava saldırıları düzenlendiği belirtildi.
LÜBNAN'DA CİHAZLAR PATLADI
Lübnan'da 17 ve 18 Eylül'de Hizbullah üyelerinin kullandığı çağrı cihazları ile telsizlerde eş zamanlı patlamalar meydana geldi.
Saldırılarda ikisi çocuk 37 kişi hayatını kaybederken, en az 3 bin 250 kişi yaralandı.
SAVAŞTA YENİ AŞAMA
İsrail Savunma Bakanı Yoav Gallant, cihaz patlamalarının yakısı sürerken yaptığı açıklamada, odaklarının kuzeye kaydığını ve "savaşta yeni bir aşamanın" başladığını duyurdu.
Gallant, sınıra daha fazla askeri birlik ve kaynak gönderildiğini söyledi.
İsrailli yetkililere göre sınıra konuşlandırılan kuvvetler arasında Gazze'de savaşan komando ve paraşütçü unsurları içeren seçkin bir oluşum olan 98. Tümen de bulunuyor.