İslam dışı eğitim makalemize  devam ediyoruz. 1700 yıllarında başlayan, İngiliz koloniler bakanlığında hazırlanan, Ehli Sünneti bozmak, yerine yeni bir İslam (İngiliz İslam’ı) ikame etmek için sistem oluşturdular.

İslam dışı eğitim makalemize devam ediyoruz.

1700 yıllarında başlayan, İngiliz koloniler bakanlığında hazırlanan,

Ehli Sünneti bozmak, yerine yeni bir İslam (İngiliz İslam'ı) ikame etmek için sistem oluşturdular.

Osmanlıyı ele geçiren Krala bağlı Masonlar, sistemi tamamen yenilediler.

İslam dışı bir kuruluşa gittiler. İslam hukukunu kaldırdılar.

Esnafı yok etmek, ticareti azınlıklara vermek için Balta limanı anlaşması yapıp,

Ahi teşkilatını kaldırdılar. Haramları meşrulaştırdılar.

Sipahi teşkilatını ve ikta sistemini kaldırıp tapuyu getirdiler. (1858)

Filistin de ve her yerde azınlık zenginler para ile mülk satın alsın diye…

***

Medrese mezunlarını devlet kapısına koymadılar. Memur etmediler.

Açtıkları okullarda Batıya köle insanlar yetiştirdiler.

Ama en önemlisi, El Ezher üniversitesine İslam düşmanı Mason hocalar tayin ettiler.

Bilhassa Cemalettin Afgani, Muhammed Abduh, Reşit Rıza gibi..

Bunları da İslam adına yenilikçi ve kurtarıcı gibi gösterdiler.

Türkiye'deki, bazı İslamcı geçinenler de bunların arkasına takıldı.

Saidi Nursi, Ali Suavi, Suat Hayri, Musa Kazım efendi, Mehmet Ziyaüddin Efendi gibi..

***

Necid çöllerinde yakaladığı bir medreseliye, Casus Hemphair, selefiliği telkin etti.

Muhammed Abdülvehhap , Vehhabiliği kurup, MI6 nın Yeni Delhi kanadı ile işbirliğine gitti.

Aile boyu İslam'ın başına bela oldular. Sonra İngilizler onları Arabistan'a kral eyledi.

Bu arada Osmanlı yıkılıp, Cumhuriyet kurulunca, hilafet kaldırıldı. İslam başsız kaldı.

Her kafadan bir ses çıkmaya başladı.

***

Tevhidi tedrisat kanunu çıkınca da din mektepleri de kaldırıldı.

Medreseler de lağvedilince, İslam'ın öğrenileceği bir kurum kalmadı.

İngilizler, 2. Dünya savaşında zayıflayıp, sömürgeleri de kaybedince;

İslam'ı yıkma, Türk milletini pasifize etme işini,

Ekonomik, siyasi, kültürel ve dini arşivlerini ve planlarını, ABD ye yani CIA ya devretti.

CİA da Vatikan'la işbirliği ile Türk milletini Hıristiyanlaştırma,

Türkiye'deki Dini hayatı ve kurumları, İslam aleyhinde teşkilatlandırdı.

Önce Fulbrigith Anlaşması(1947) ile eğitim, CİA ya devredildi (Fulbrigith Anlaşmasını okuyunuz)

1949 yılında İlahiyat fakülteleri açıldı. Oryantalistlerin(misyoner) kontrolüne verildi.

Bu gün dünyada, İslami görünen eğitim kurumları, Mısır'da El Ezher, Türkiye deki ilahiyatlardır.

Ayrıca, Suudi Arabistan' daki İbni Teymiye enstitüleri ile zehirlerini kusuyorlar.

El Ezher'de Peygamber Efendimiz (sav) ve Hadisleri okutulmuyor.

Hatta ona reddiyeler diziyorlar. Faizin haramlığı ve kadınların örtünmesi red ediliyor.

Muhammed Abduh'un bu konudaki fetvası geçerli kabul ediliyor.

Yani zaten Faiz olmasa emperyalizmin ekmeği kesilir.

***

Hasılı, bu gün Vatikan, CIA işbirliği ile bütün dünyadaki Dini kurumlar,

İslam ülkelerinde İslam ve Ehli Sünnet aleyhine çalışıyorlar.

Türkiye'deki bazı ilahiyat Prof.ları da emperyalizmin değirmenine su taşıyorlar.

Deizmi, ateizmi, ve selefiliği Türk gençlerine aşılıyorlar. (deaş vs..)

Bu yolla önce dinsiz, sonra da Hıristiyan etmek için… Emperyalizmin ekmek kapısı bu…

CIA liderlerinde Graham Fuller ne diyor? ' Bizim düşmanımız Ehli Sünnettir.

Türkler de Ehli Sünnettir. O halde Türkiye'yi yıkmalıyız'( Müslümansız dünya kitabı)

Ama yağma yok! Dik duracağız, yıkılmayacağız. İnşallah ilahiyatları da;

Ehli Sünnet vel cemaat üzere düzenleyeceğiz.

Allah bizimledir.