Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Fahrettin Altun, İstanbul Büyükşehir Belediyesi'ne (İBB) yönelik yolsuzluk ve terör soruşturmalarına tepki olarak düzenlenen gösterilere ilişkin açıklamada bulundu. Altun "Çok sayıda dezenformasyon girişimine tanıklık ettik" ifadelerini kullandı.
İletişim Başkanı Fahrettin Altun, Ankara'da "21. Yüzyılda Türkiye'nin Bağımlılıklarla Mücadele Seferberliği Paneli"nde konuşma yaptı.
İstanbul Büyükşehir Belediyesi'ne ilişkin başlatılan yolsuzluk ve terör soruşturmasına ilişkin konuşan Altun, sokak eylemlerini de değerlendirdi.
Altun açıklamasına, "Karşımızda bağımsız yargı tarafından yürütülen bir yolsuzluk soruşturması ve bu soruşturma kapsamında gündeme gelen vahim iddialar var." sözleriyle başladı.
Fahrettin Altun, sözlerinin devamında şöyle dedi:
"SOKAK ŞİDDETİNE ZEMİN HAZIRLAMAK SORUMSUZLUKTUR"
CHP Genel Başkanı Özgür Özel'in, Ekrem İmamoğlu'nun gözaltına alınmasıyla yaptığı sokak çağrısına tepki gösteren Altun, "Son günlerde İstanbul merkezli olarak başlayan yolsuzluk soruşturması özelinde bu durumun çok açık ve net bir örneğini gördük, görüyoruz. Karşımızda bağımsız yargı tarafından yürütülen bir yolsuzluk soruşturması ve bu soruşturma kapsamında gündeme gelen vahim iddialar var. Yargı sürecini siyasallaştırmaya, yürüyen bir davayı politik bir çekişmenin konusu haline getirmeye, ortadaki vahim iddialara yanıt vermek yerine sayın Cumhurbaşkanımızı hedef göstermeye, hükümetimizi suçlamaya yönelik kötü niyetli bir çabayla karşılaşıyoruz. Çok açık ve net bir şekilde söylemek gerekirse, yürüyen hukuki bir süreci akamete uğratmak ve siyasi rant elde etmek amacıyla vandalizme, sokak şiddetine zemin hazırlamak en hafif tabiriyle sorumsuzluktur, kamu düzenini bozmaktır, toplumsal huzur ve barış ortamını zedelemektir. Bu meşru siyaset zemini anayasayla teminat altına alınmıştır. Devletin kurumlarına karşı sorumsuz ve kışkırtıcı çağrılarla sokakları manipüle etmek. Vandalizmi, şiddeti ve kanun tanımazlığı teşvik etmek kabul edilemez. Bu tür çağrılar adli yargı süreçlerine açıkça müdahale çabasıdır. Hak arayışı değil, hukukun üzerinde bir baskı kurma gayretidir." ifadelerini kullandı.
"DİJİTAL MECRALARI KAOS ÜRETİM MERKEZİ OLARAK GÖREN ZİHNİYETLE KARŞI KARŞIYAYIZ"
Altun, "Geçmişte olduğu gibi bugünde bu sokak çağrılarının ardından çeşitli aşırılık yanlılarının terör örgütlerine mensup ya da sempatizan yapıların ve radikal yapıların harekete geçmeye çalıştığı yine üzülerek müşahede ediyoruz. Bütün bu süreçlerde dijital mecraları, sosyal medyayı bir taarruz alanı bir kaos üretim merkezi, toplumsal huzursuzluk yaratma aracı olarak gören bir zihniyetle karşı karşıyayız. Yine bu süreçte ne yazık ki yoğun bir dezenformasyon bombardımanıyla, sistematik yalan kampanyalarıyla karşılaşıyoruz. Son dönemde kamuoyunun özellikle dijital mecralar üzerinden yönlendirilmek istendiği, gerçekle ilgisi olmayan haberler, manipülatif içerikler ve kasıtlı çarpıtmalarla algı yönetiminin sistematik bir biçimde yapılmaya çalışıldığı açıkça ortadadır. Bu dezenformatif kaynakların bir kısmının yurt dışı kaynaklı olduğunu biliyoruz." diye konuştu.
"KİRLİ KAMPANYALARIN AMACI HALKIMIZI DEVLETE KARŞI KIŞKIRTMAKTIR"
Dijital mecralarda doğru bilginin önemine değinen Altun Dezenformasyonla Mücadele Merkezi ile 7/24 çalıştıklarını kaydetti. Altun, "Bu kirli kampanyaların amacı sadece kamuoyunu yanıltmak değil halkımızı devlete, devletimizin kurumlarına ve adalet sistemine karşı kışkırtmaktır. Çeşitli algı oyunlarıyla, çarpıtılmış söylemlerle, sahte belgelerle ya da manüpülatif videolarla birilerinin kendilerini adalet karşısında imtiyazlı konuma getirme çabasını asla kabul edemeyiz. Devletimiz bu bağlamda tüm kurumlarıyla teyakkuz halindedir." şeklinde konuştu.
"PARTİ İÇİ LİDERLİK KAVGALARI"
Altun konuşmalarını şu sözlerle tamamladı;
Parti içi liderlik gibi kaygılarla kendi seçmenlerini puslu, provokasyona açık ve öngörülemez bir siyasi ortama sürüklemektir. Bu sokak çağrılarının ardından terör örgütlerine mensup grupların harekete geçmeye çalıştıklarını üzülerek görüyoruz.