İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı (İBB) Ekrem İmamoğlu, son sekiz günde İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı Akın Gürlek ile ilgili yaptığı açıklamalar ve CHP davalarında yer aldığını söylediği aynı bilirkişi ile ilgili sözleri sebebiyle hakkında başlatılan iki ayrı soruşturma kapsamında ifade verdi.
1.5 SAAT İFADE VERDİ
İBB Başkanı İmamoğlu, 09.50’den itibaren, avukatları Kemal Polat, Mehmet Pehlivan ve Nusret Yılmaz eşliğinde ifade vermeye başladı. İkini ifade yaklaşık 1,5 saat sürdü.
İmamoğlu'nun avukatı Polat, "Çok nezaketli bir ortamda ifade verdi. Herhangi bir yönlendirme sorusu olmadı. Toplamda 8 sayfalık bir ifade verdi; 5 sayfa Akın Gürlek, 3 sayfa bilirkişi soruşturması olmak üzere. İfadesini sözlü verdi, yazılı olarak da sunacağız" dedi.
"BÖYLE BİR İFADE GÜNÜ OLMAMALIYDI"
İfade sonrası otobüsten adliye önündeki kalabalığa seslenen Ekrem İmamoğlu şunları söyledi...
Bugün burada iktidar partisi hariç bütün siyasi partiler, adaletin tesisi için bize destek olmaya geldiler.
16 milyonun temsilcisi böyle bir ifade vermemeliydi, bugünkü mesele yargının siyasallaşması ve İstanbul'da kurulmaya çalışılan bir kumpasın geldiği sonuçtur. Hedefin ne olduğu belli. İstanbul'da 4 aydır yargı tacizinin en üst seviyesini yaşıyoruz ama yılmayacağız.
Esenyurt'ta başlayan ve Ahmet Özer hocamızın sabahın köründe derdest edilerek hapse atılması, Beşiktaş'ta Rıza Akpolat kardeşimizin haksızca tutuklanması süreciyle beraber bu yargı eliyle süreci dizayn etme çabası devam etmektedir.
Bugün büyük bir dayanışma ruhu içindeyiz. Siyasi partilerimizin tamamı burada. Genel Başkanların da bize katkı sunduğunu biliyorum. Her birine Türkiye Cumhuriyeti'nin bekası için, milletimizin birliği için yürekten minnet duygularımı iletiyorum.
Özellikle 31 Mart'tan sonra gösterilen seçim başarısıyla Türkiye'nin birinci partisi olan CHP'ye, Sayın Özel olmak üzere her birimize en fazla da belediye başkanlarına nasıl müdahale edildiğini nasıl kötü muamele gösterildiğini yaşadık, yaşıyoruz.
"POLİSİMİZLE HALKIMIZI KARŞI KARŞIYA GETİRİYORLAR"
Elbette bizi farklı konumlandırmaya ve farklı biçimde bizleri yorumlamaya çalışanlar var. İnsanlarımızın bir araya toplanma çabasına bile engel olunmasını anlayamıyorum, korkunun neden kaynaklandığını biliyoruz. Ayağına taş değmesin diye dua ettiğimiz polisimizle halkımızı karşı karşıya getiren aklı kınıyorum!
Gelemeyen başkanlarımız var, İzmir, Muğla, Tekirdağ belediye başkanlarımıza teşekkür ettim.
Özellikle burada bulunması, nasıl kol kola omuz omuza olduğumuzu, mesele vatansa gerisi teferruattır diyerek bir arada olduğumuzu gösteren değerli dostum, ağabeyim, belediye başkanımız Mansur Yavaş'a teşekkür ediyorum."
AKIN GÜRLEK İLE İLGİLİ SÖZLERİ
Dedim ki, 'Sayın Başsavcı, biz öyle adil bir dönem kazandırmak istiyoruz ki, senin çocukların dahi, kim hukuksuzluk yapıyorsa bu milletin hiçbir evladının sabahın köründe evinden alınmayacağı günleri herkese eşit bir adalet sistemini, yargının bağımsızlığını biz getireceğiz' dedim. Biz bunu söylüyoruz, bizi ailesini tehdit etmekle suçluyorlar. Savcılığa ifadeye getiriyorlar. Ben bu memlekette bir çocuğumuzun bile eşit olmadığında başımızı yastığa koyamayız diyen bir ahlakın temsilciyim. Aileyi, çocuğu tehdit etti diye beni burada ifade vermeye çalışıyorsun. Bu bir şaşkınlık, hem de konuşmamız yeni bitmiş pat diye.
"BU MİLLETE KÖTÜLÜK DÜŞÜNENİ BEN İFŞA ETMEYECEĞİM DE KİM EDECEK?"
İkincisi, bir bilirkişi istatistik kurallarını alt üst ediyor. İmamoğlu ve yakın çevresinde hangi konu var ise, soruşturmanın başladığı anda bilirkişi olarak çağrılıyor. O raporlarla dava açılıyor. Her bilirkişi raporu da başka uzman bilirkişi raporuyla yanlış olduğu tescil ediliyor. Esenyurt ve Beşiktaş operasyonunda 3 bilirkişinin ismi yazıyor iken diğer ikisinin haberi olmadan, bilgisi olmadan bir rapor yazıyor, imzalıyor. İkisinin imzası olmadan o üç kişinin imzası olmadan o bilirkişi raporu çıkamaz. Evrakta sahteciliğe giden uydurma bir rapor düzenliyor. Bu millete kötülük düşüneni ben ifşa etmeyeceğim de kim edecek?
"ALDATILDIK DİYENLERLE İŞİMİZ YOK, BİZ ALDATILMAYIZ"
Ne dedi Cumhurbaşkanı, turpun büyüğü heybede dedi. Turpun büyüğü heybede demek ne demek biliyor musunuz? Ben soruşturma seviyesinde olan bu dosyaların her sayfasını biliyorum demek değil midir? Cumhurbaşkanı'nın böyle bir dosyaya bakabilme, inceleyebilme hakkı var mı? Ona rağmen diyorsun ki, 'ben davayı takip ediyorum, endişeli bunlar' diyorsun. Geçmişte soyunduğun gibi bu davanın da savcılığına soyunuyorsun. Biz aldatıldık diyenlerden usandık. Aldatıldık diyenlerle işimiz yok, biz aldatılmayız. Yanlışı yap, sonra aldatıldık de. Buna müsaade etmeyeceğiz. Milletin yoksulluk içine gömülmesine vesile oldunuz. Adil bir sistem, yargı bağımsızlığı için mücadele edeceğiz.
"YARGININ ÖNÜNÜ İLİKLEMESİ İÇİN TALİMAT VEREN ZİHNİYETİ BU ÜLKEDEN SÖKÜP ATACAĞIZ"
Polislerimizle vatandaşlarımızı karşı karşıya getirmeyi bırakın. Biz polisimizin gider gözyaşını siler, ayağının tozunu alırız. Biz bu ülkenin asil, gururlu, adaletli, yargı mensuplarına sırtımızı yaslayacağız. Bugün kötülük yapanların da o adil yargı düzeninde hesap vermelerini sağlayacağız. Savcı'nın odasına girdim; avukatlarımla ifade verdim. Beni nezaketle karşılayan, ifade vermemi sağlayan savcı beyin önünde önümü iliklerim. Ama yargının önünü iliklemesi için talimat veren zihni bu ülkeden söküp atacağız. Sebepsiz yere buralara gelmeyelim."
OLAYIN GEÇMİŞİ
İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu'na CHP Gençlik Kolları Başkanı Cem Aydın'ın ifade vermeye götürülmesinin ardından 20 Ocak Pazartesi “Ülke Politikaları Vakfı Modern Hukuk ve Yargının Siyasallaşması" adlı bir panelde konuştuğu sırada 'tehdit ve terörle mücadelede görev olan kişileri hedef göstermek'ten soruşturma başlatılmıştı.
AKIN GÜRLEK HAKKINDAKİ SÖZLERİ NEDENİYLE SORUŞTURMA AÇILDI
İmamoğlu İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı Akın Gürlek hakkında "Bak başsavcı sana söylüyorum. Sana hiçbir faydamız olmaz senin zihnin çürümüş de... Biz var ya senin evlatlarını bile bu muamelelerden kurtarmak için seni yöneten aklı bu milletin zihninden söküp atacağız. Bunu unutma. Söküp atacağız ki senin evlatlarının kapısına birileri dayanmasın, senin evlatlarını sabahın köründe evinden kimse almasın. Senin zihniyetinin içinden geçen yol ve yöntemleri bu memleketin her ortamından söküp atacağız ki senin dahi yuvana, çocuklarının geleceğine huzuru temin edelim. Bizim derdimiz bu." ifadelerini kullanmıştı.
İKİNCİ SORUŞTURMA "BİLİRKİŞİ" SÖZLERİ İÇİN
İBB Başkanı İmamoğlu ayrıca 27 Ocak Pazartesi günü düzenlediği bir basın toplantısında kendisi ve CHP'li belediyelerle ilgili davalara bakan bilirkişi hakkında suçlamalarda bulundu. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın Beşiktaş Belediye Başkanı Rıza Akpolat'ın tutuklanması üzerine yaptığı "Turpun büyüğü heybede" açıklamalarına referansla Pazartesi günü sabah saatlerinde "Turpun Büyüğü" başlıklı bir basın toplantısı düzenledi ve bilirkişinin ismi verdi.
Ardından İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, İmamoğlu hakkında başka bir soruşturma daha başlattı.
MANSUR YAVAŞ DA ADLİYEDE
Polis ekiplerinin ise adliye önünde devriye olarak görev yaptığı görüldü.
Ankara Belediye Başkanı Mansur Yavaş’ın da aralarında bulunduğu çok sayıda partili destek için adliye geldi.
ÇAĞLAYAN ADLİYESİ ÖNÜNDE DESTEK
CHP'nin ilçe örgütleri öncülüğünde çok sayıda vatandaş da Çağlayan Adliyesi önüne gelerek Ekrem İmamoğlu'na destek vererek sloganlar atmaya başladı. Başsavcının talimatıyla çalışanlar dışında adliyeye kimse alınmıyor. Adliye çevresi bariyerlerle çevrili durumda. İstiklal'e konuşan çok sayıda vatandaş İmamoğlu'na destek mesajı verirken açılan soruşturmayı hukuksuz bulduklarını dile getirdi.
CHP’Lİ TANAL: HUKUKUN ÜSTÜNLÜĞÜNÜ MUMLA ARIYORUZ
Soruşturmalarla muhalefetin susturulmaya çalışıldığını söyleyen CHP Milletvekili Mahmut Tanal “12 Eylül hukuk rejimini arıyoruz. Türkiye insan haklarında, bağımsız yargıda, hukukta geriye gitti. Anayasa ayaklar altına alıyor. Hukukun üstünlüğünü mumla arıyoruz. Ekrem İmamoğlu hakkında açılan soruşturmalar tamamen siyasidir” İfadelerini kullandı.