Her Kelimeyi Okumak
Belki en sık yapılan hata, okumayı her kelimeyi, hatta her heceyi okumak olarak anlamaktır.
Bunu sadece okuma yolunun başındakiler yapıyor olsa iyi, yıllardır okuyan ve kendini sıkı bir okur olarak tanımlayan pek çok kişi de bu hataya düşüyor.
Beynimizin nasıl çalıştığına bir göz atmak, burada yaptığımız hatayı daha iyi anlamamızı sağlayabilir. Çevremizde her an binlerce uyaran faal durumdadır. Çeşitli duyularımız bu uyaranlardan gelen sinyalleri algılar. Beyinde koku hariç diğer duyularımızdan gelen uyaran sinyalleri Talamus denilen bölgeye gelir. Talamus beynin çeşitli bölgeleriyle de yoğun bir etkileşim içindedir. Ve bu bölgede dış uyarılar içerideki çeşitli izdüşümleri de dikkate alınarak yoğun bir şekilde filtrelenirler. Gelen uyarıların çok azı, sadece önemli görülenleri beynin algı seviyesine kadar yükselebilir.
Bir sınıfta ya da ofiste, klima kapandığı zaman, aa ne kadar da gürültü yapıyormuş dediğiniz olmuştur. Kapanmadan önce de o gürültü vardı, ama beyniniz gürültüyü ‘siliyordu’. Ya da gözlük takıyorsanız, şöyle yanlara doğru bir bakın. Çerçeveyi özellikle dikkat etmezseniz göremezsiniz. Çünkü beyniniz gereksiz detay olan çerçeveyi görüntüden siler.
Yoğun aksiyonla dolu iki saatlik bir sinema filminden çıktınız. Üstelik bir de altyazılı izlemiştiniz. Saniyede onlarca kare görüntü oynattı projeksiyon. Her bir karede binlerce detay vardı. Beyniniz bunların büyük bir kısmını göz ardı etti ama yine de filmle ilgili güçlü bir bütünlük algınız var. Oysa izleyen binlerce kişi, en genel anlamda ortak konulara odaklanmış olsalar da birbirinden bir hayli farklı detaylar görüp, nüansta bambaşka izlenimler edindiler.
Okumak da bunlardan farklı değildir. Siz her ne kadar okumanızı yavaşlatsanız ya da hep tekdüze tutsanız da, beyniniz her kelime ya da cümleye aynı önemi atfetmez. Hepsini benzer akılda kalıcılıkla da kodlamaz.
Okuma eylemi hayat boyu yaptığınız bir çeşit yolculuk gibidir. Yolculuklarınızda hep aynı hızda olmazsınız. Kimi yerde yürüyerek, sakin sakin gezersiniz. Kimi yerde otobüs, tren, vapur, uçak hızlarında yani çok farklı hızlarda seyahat edersiniz.
Her kitabın kendine uygun bir hızı vardır. Hatta bir kitabın içinde çeşitli bölümler de farklı hızlar gerektirebilir. Bazen bir kitabı, pek çok satırının altını çizerek haftalar süren bir okumayla okursunuz. Bazen de bir kitabı bir iki saatte gözden geçirip bitirirsiniz.
Özellikle iyi okurların sıklıkla düştüğü şu tuzaklara karşı uyanık olun:
- Başladığınız her kitabı bitirmek zorunda değilsiniz.
- Her kitabı, her kelimesini tek tek okuyarak okumak zorunda değilsiniz.
- Her kitabı aynı derinlikte anlayamazsınız.
- Okumak bir amaç değil, araçtır.