1) Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan muhalefete: Turpların büyüğü heybede dediğimiz için rahatsız oldular
Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, isim vermeden İBB Başkanı İmamoğlu'nu hedef aldı. "Turpların büyükleri heybede. Bunu dediğimiz için rahatsız oldular. Panikle yargı mensuplarını aileleri üzerinden tehdit edecek noktaya gelmeleri de bundandır." dedi.
"YANAN OTELDE İHMALLER VARDI"
İhmali olanların hesap vermesi için soruşturma sürüyor. İnanıyorum ki soruşturma sürecinde soru işaretleri giderilecek, karanlık noktalar aydınlatılacaktır. Kimse sorumluluktan kaçamaz, adalet tecelli edecek.
Müfettişlerin tespitleriyle, otelin aralık ayında belediye yetkilileri tarafından muvazaalı bir şekilde geri çektirilmek suretiyle sümen altı edilen kusurlarına ilişkin rapor büyük ölçüde örtüşmektedir. Belediye başkanı koltuğunda oturan şahsın 'İtfaiye müdürü korkmuştur.' diyerek meşrulaştırmaya çalıştığı skandalın üzerinde hassasiyetle durulmalıdır. En küçük şüphe izi kalmadan, ince detayına kadar facianın araştırılmasını ve sorumlularının ortaya çıkarılmasını temin edeceğiz. Sorumluluğu olan kim varsa hesap vereceği yer sosyal medya mecraları değil, bağımsız ve tarafsız Türk mahkemeleridir.
Acılı ailelerimiz başta olmak üzere milletimin her bir ferdinin çok iyi bilmesini istiyorum. Bu katliamın yaşanmasında kimin sorumluluğu varsa gereken neyse yapmaktan asla çekinmeyeceğiz. Arkadaşlarımıza verdiğimiz talimat bu yöndedir. Kimse sorumluluktan kaçamaz, kaçamayacak da. Ekran ekran dolaşanlar ne yaparsa yapsın millete hesap vermekten kurtulamayacak. Adalet mutlaka tecelli edecektir. Yaralar ancak bu şekilde kabuk bağlayacak. Her şeyin farkındayız. Güle oynaya tatile giden evlatlarının soğuk tabutuna sarılan annelerin, babaların ve kardeşlerin beklentilerini gayet iyi biliyoruz.
TBMM'nin ihtiyaç duyulan adımları kararlılıkla atacağına inanıyorum. Aç gözlü müptezellerin vatandaşlarımızın canını hiçe saymasına asla tahammülümüz yoktur. Kimse benim vatandaşlarımın hayatı üzerinde kumar oynayamaz. Kimse daha ağzı süt kokan sabiler, masum çocukları hırslarına kurban edemez. Kanunun arkasından dolanmaya çalışan, mevzuatları ihlal eden, yükümlülükten kaçmak isteyen kim olursa olsun devletin eli ensesindedir. Kimsenin gözünün yaşına bakmayacağız.
"BİZ BU FIRSATÇILIĞA PABUÇ BIRAKMAYIZ"
Muhalefet aktörlerine şunu söylüyorum. Hadi yüzünüz yok peki vicdanınız da mı yok? Hiç mi aynaya bakmıyorsunuz? Ortaya saçılan onca felakete rağmen hiç mi utanmıyorsunuz? Ne zaman kendinizi bir kez olsun sorgulayacaksınız? Bu milletin derdine, acısına, kederine ne zaman ortak olacaksınız? Her meselede milleti kutuplaştırmaktan, her konuyu siyasallaştırmaktan ne zaman vazgeçeceksiniz? Halkımıza artık gına getiren istismar siyasetinizi ne zaman terk edeceksiniz?Kadrolarınız arasında veba gibi yayılan ahbap-çavuş düzenine ne zaman vedalaşacaksınız?
Ey muhalefet 8 gündür ekran köşelerinde ahlak dersi vermeye kalkıyorsunuz. İzmir'in göbeğinde iki gencimiz ihmarkârlığınız yüzünden feci şekilde hayatını kaybetti görmezden geldiniz. İstanbul'da 5 yaşındaki yavrumuz hayatını kaybetti, görmezden geldiniz. Sizin iş bilmezliğinizden dolayı her gün büyükşehirlerin göbeğinde otobüsler yanıyor. Bir sürü skandalın mücbiri olduğunuz halde sorumluluk almaktan kaçıyorsunuz.
Antalya'daki teleferik ayıbının sorumlularını bırakın eleştirmeyi demokrasi kahramanı ilan etmediğiniz kaldı. Şehrin ortasında belediye otobüsleri yanıyor... Bir sürü skandalın mücremi olduğunuz halde bir de utanmadan ahlaktan etikten ve sorumluluk almaktan bahsediyorsunuz. Kusura bakmayın biz bu fırsatçılığa pabuç bırakmayız. Sorumluların hepsinin adalete hesap vermesi için gereken neyse yaparken, hadsizlikler karşısında da boyun eğmeyiz. Henüz acılar tazeyken, bunları konuşmaktan son derece rahatsızız.
Dedikoduyu muhalefet sanan bir muhalefete ülkemiz mahkum... Darbe girişimlerinden gezi kalkışmasına, çukur eylemlerinden kanlı terör saldırılarına, deprem felaketine kadar neredeyse kadar kendi ülkesine ve milletine karşı olanların yanında saf tutan muhalefet anlayışını reddediyoruz. Biz vakur davrandıkça muhalefetin bunu farklı yönlere çekmeye çalışması tam olarak vicdan fukaralığıdır.
"TURPLARIN BÜYÜKLERİ HEYBEDE DEDİĞİMİZ İÇİN RAHATSIZ OLDULAR"
Muhalefetin varsa yoksa işi kendi gelecekleri, kendi çıkarları. Cepleri, mideleri, siyasi kariyerleri dışında hiçbir şeyi gözleri görmüyor. Sayın Özel kırmızı kartla oyalanırken, ilk sarı kartı eski genel başkanı gösterdi bile... Ama ne yapsalar boş. Para kulelerinin, şişirilmiş konser faturalarının neye hizmet ettiğini herkes çok iyi biliyor. Vatandaşlarımızın bunlara bakıp farklı odaklara bel bağlamasına müsaade edemeyiz. Cumhur İttifakı olarak daha fazla çalışarak, daha fazla ter dökerek muhalefetin eksiğini de bizim kapatmamız gerekiyor. Bu yüzden her birinizden daha çok çaba bekliyorum.
İktidarın alternatifi olması gereken muhalefet bizimle aşık atacak, kantara çıkacak siklette değildir. Gündemlerinde ne millet var ne de milletin derdi. Varsa yoksa kendi dertleri. Siyasi kariyerleri dışında gözleri hiçbir şey görmüyor, kulakları hiçbir şey duymuyor.
Muhalefet hemen her gün bir yeni kumpas, yolsuzluk ve taciz vakasıyla buz dağının görünen kısmını temsil etmektedir. Turpların büyükleri heybede. Bunu dediğimiz için rahatsız oldular. Niye? Çünkü durumlarını gayet iyi biliyorlar. Panikle yargı mensuplarımızı, aileleri ve çocukları üzerinden tehdit edecek kadar muvazeneyi yitirmelerinin nedeni de aynıdır. Bu tablo elbette bizim mesuliyetimizi daha da artırmaktadır.
2) İYİ Parti lideri Dervişoğlu: Milletimizi sokağa çıksın diye tahrik ediyorlar
İYİ Parti Genel Başkanı Müsavat Dervişoğlu, partisinin grup toplantısında konuştu. Dervişoğlu, "Çok tehlikeli bir oyun oynuyorlar, 'milletimizi sokağa çıkarsanız yakarız' diye tehdit ederken, sokağa çıksınlar diye de tahrik ediyorlar." dedi.
İYİ Parti Genel Başkanı Müsavat Dervişoğlu, partisinin TBMM Grup Toplantısı'nda yaptığı konuşmada, İYİ Parti'nin "bölen değil, birleştiren, kavga eden değil, barıştıran, susan değil, konuşan, uyuyan değil, harekete geçen" bir anlayışta olacağını belirtti.
Konuyu, Bolu Kartalkaya'da yaşanan otel yangınına getiren Dervişoğlu, olayda 78 vatandaşın hayatını kaybettiğini hatırlatarak, "Önlenebilir bir olayda yaşamların yitirilmesi büyük bir ihmaldir." ifadesini kullandı. Yangında ölenlerden 36'sının çocuk olduğunu belirten Dervişoğlu, "Pazartesi sabahı okula gitmesi gereken çocuklarımız, şimdi kara toprağın altında." dedi.
Devletin temel görevinin vatandaşın yaşam hakkını korumak olduğuna vurgu yapan Dervişoğlu, "İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi ve Siyasi ve Medeni Haklar Uluslararası Sözleşmesi'nde yer alan yaşam hakkının korunamaması, devlet vasfının zayıfladığını gösterir. Ne yazık ki ülkemizde yaşanan durum budur." ifadelerini kullandı.
‘TURİZM BAKANI, TURİZMİN BAŞINDAKİ KAYYUMDUR’
Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy’un, kamu kaynaklarını kendi çıkarları doğrultusunda kullandığını öne süren Dervişoğlu, “Kendi atadığı bürokratlara, kendi işletmelerini denetleten, otelleri için kıyı şeritlerinden arsa tahsis ettiren bir bakandan söz ediyoruz. Türkiye’yi ucuz turizm cenneti haline getirerek kültürel mirasımızı yok ediyor. Erdoğan’ın kayyum rejiminin bir özetidir. O, turizmin başındaki kayyumdur” ifadelerini kullandı.
Bakanların ve bürokratların kamu hizmetlerini bir şirket mantığıyla yönetmediğini, aksine kamu kaynaklarını kendi çıkarları için bir sermaye olarak gördüğünü söyleyen Dervişoğlu, “Bu düzen, sadece ekonomik kaynakları değil, insanları da bir meta olarak kullanıyor. Türk vatandaşlarına değer vermeyen, onları birer maraba olarak gören bu anlayış, ülkeyi uçuruma sürüklüyor” dedi.
‘MİLLETİMİZİ SOKAĞA ÇIKSIN DİYE TAHRİK EDİYORLAR’
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin grup toplantısındaki "15 Temmuz’dan ders almayanlara sesleniyorum; yüreğiniz yetiyorsa çıkın sokağa da görelim" sözlerine de tepki gösteren Dervişoğlu, şu ifadeleri kullandı:
"Milletimizi 'Sokağa çıkarsanız yakarız' diye tehdit ederken, sokağa çıksınlar diye de tahrik ediyorlar. Artık biliyoruz, kaos peşindeler. Ama siyaset tarihi göstermiştir ki, kaosu oluşturanlar, o kaosun altında kalmaya mahkûmdur. Büyük Türk milletinin ferasetini unutanlar, bunun siyasi faturasının ağır olacağını görecektir."
İktidarın, muhalif sesleri susturmak için gözaltı ve tutuklamaları bir araç olarak kullandığını belirten Dervişoğlu, "Anayasa Mahkemesi ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi kararlarını tanımayan, adaleti bir araç olarak kullanan bir yönetim anlayışıyla karşı karşıyayız" dedi.
Ülkede "kritarşi" olarak adlandırılan bir yönetim anlayışının yaygınlaştığını ileri süren Dervişoğlu, bunun "yargının hukukun üzerinde bir güç haline gelmesi" anlamına geldiğini söyledi. "Son dönemdeki yargılamalar ve tutuklamalar bu yapı çerçevesinde gerçekleşiyor." dedi.
‘GİDİYORLAR VE BUNU GÖRDÜLER’
İktidarın son dönemde yargıyı bir baskı aracı olarak kullandığını belirten Dervişoğlu, şu değerlendirmede bulundu:
"Sanat yaptığı için sanatçıyı, haber yaptığı için gazeteciyi, siyaset yaptığı için siyasetçiyi demir parmaklıkların ardına atan bir düzenle karşı karşıyayız. Hukuksuz yargı kararlarıyla, siyasi davalarla muhalefeti sindirmeye çalışıyorlar. Ama unuttukları bir şey var: Gidiyorlar ve bunu gördüler. İktidarda kalmak uğruna her şeyi göze alanlar, bir gün hukuk önünde hesap verecekler."
Dervişoğlu, kamu görevlilerine ve adalet mensuplarına seslenerek, "Hukuksuz kararlar almayın, kanunsuz emirleri uygulamayın. Bu büyük milletin vicdanında hesap vereceksiniz." ifadelerini kullandı. Devlet mekanizmasında görev yapanlara "adalete ve hukuka sahip çıkma" çağrısında bulunan Dervişoğlu, "Ya çarka girip yok olacaksınız ya da o çarka çomak sokacaksınız." diye konuştu.
3) Siirt Belediyesi'ne kayyum: Vali Kemal Kızılkaya kayyum olarak görevlendirildi
İçişleri Bakanlığı tarafından Siirt Belediyesine Vali Kemal Kızılkaya kayyum olarak görevlendirildi.
Siirt Belediye Başkanı Sofya Alağaş’ın Diyarbakır 5. Ağır Ceza Mahkemesinin 2023/113 Esas ve 2025/23 karar sayılı dosyasında “PKK/KCK silahlı terör örgütüne üye olmak” suçundan 6 yıl 3 ay hapis cezası alması sebebiyle Sofya Alağaş Anayasa’nın 127’nci maddesi ile 5393 sayılı Belediye Kanunu’nun 47’nci maddesi gereğince geçici tedbir olarak İçişleri Bakanlığı tarafından görevden uzaklaştırıldı.
Yerine ise 5393 sayılı Belediye Kanunu’nun 45 ve 46’ncı maddeleri gereğince Siirt Valisi Dr. Kemal Kızılkaya Belediye Başkan Vekili olarak görevlendirildi.
4) MİT'ten Suriye'de nokta operasyon: PKK'nın sözde yöneticisi Suriye'de öldürüldü!
Milli İstihbarat Teşkilatı, Suriye’de faaliyet gösteren PKK/YPG sözde yöneticilerinden olan Sözdar Afrin kod adlı Şiraz Ömer’i Suriye’de etkisiz hale getirdi.
Milli İstihbarat Teşkilatı (MİT), PKK/YPG’nin maliye yapılanmasında yönetici konumunda bulunan Şiraz Ömer’i etkisiz hale getirdi.
MİT’in yürüttüğü istihbari çalışmalar sonucu yeri tespit edilen terörist Ömer, adım adım takip edilerek operasyon için en uygun an beklendi.
PKK/YPG’li Ömer, Suriye’de Rumeylan-Malikiye yolunda düzenlenen nokta operasyonla etkisiz hale getirildi.
SÖZDAR AFRİN KOD ŞİRAZ ÖMER KİMDİR?
2012 yılında örgüte katılan Şiraz Ömer, sözde Rojava Sekretaryasında yer aldı. Irak/Kandil bölgesinde bir süre faaliyet gösterdikten sonra Suriye’ye geçerek Ayn El Arap, Haseke ve Malikiye’de sözde sorumlu seviyede bulundu.
Örgütün kadın yapılanması PKK/YPJ’nin bir dönem sözcülüğünü de üstlenen Ömer, son olarak maliye yapılanmasında yönetici olarak görev yapıyordu.
5) Organize suç örgütlerine yönelik "Hücre" operasyonlarında 76 şüpheli yakalandı
İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya, 'Hücre' operasyonlarında 9 ayrı organize suç örgütünün çökertildiğini ve operasyonlarda 76 şüphelinin yakalandığını duyurdu.
İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya’nın paylaştığı bilgilere göre; Aksaray, Kırşehir, Hatay, Balıkesir, İstanbul, Tunceli, İzmir, Kahramanmaraş ve Antalya Cumhuriyet Başsavcılıkları ve Jandarma Genel Komutanlığı KOM Daire Başkanlığı koordinesinde; İl Jandarma Komutanlıklarınca organize suç örgütlerine yönelik “Hücre” operasyonları düzenlendi.
Gerçekleştirilen operasyonlarda Kırşehir’de M.C.K.’nin elebaşılığını yaptığı, Kahramanmaraş’ta M.Y.’nin elebaşılığını yaptığı, Aksaray’da Y.T.’nin elebaşılığını yaptığı, İstanbul’da A.A.’nın elebaşılığını yaptığı, Hatay’da E.B.’nin elebaşılığını yaptığı, Balıkesir’de M.A.K.’nin elebaşılığını yaptığı, Tunceli’de S.M.’nin elebaşılığını yaptığı, İzmir’de E.K.’nin elebaşılığını yaptığı, Antalya’da M.D.’nin elebaşılığını yaptığı 9 ayrı organize suç örgütü çökertildi. Operasyonlarda 76 şüpheli yakalanırken şüphelilerden 50'si tutuklandı. 25'i hakkında adli kontrol kararı verildi, 1'inin işlemleri ise sürüyor.
Operasyonlarda yakalanan organize suç örgütü üyesi şüphelilerin; suç işlemek amacıyla örgüt kurmak, silah ve mühimmat kaçakçılığı, tefecilik, nitelikli dolandırıcılık, futbol ve diğer spor müsabaka oyunlarında bahis oynatmak, göçmen kaçakçılığı, sınai mülkiyet kanuna muhalefet, kasten yaralama, mala zarar verme, tehdit, uyuşturucu imal ve ticareti, nitelikli yağma ve suç delillerini yok etme, gizleme veya değiştirme suçlarından savcılıklar tarafından haklarında soruşturma başlatıldı. Ayrıca operasyonlar sonucu; 10 adet ruhsatsız tabanca, 5 adet ruhsatsız av tüfeği ve çok sayıda çek ve tapu senedi, muhtelif miktarda uyuşturucu madde ile çok sayıda bilgisayar, cep telefonu ve banka kartı yakalandı.
6) İstanbul Valiliği: Tüm kamu ve özel sektördeki binalarda yangın denetimi yapılacak
İstanbul Valiliği, il genelinde tüm kamu ve özel sektöre ait binaların yangın mevzuatına uygunluğunun denetleneceğini açıkladı.
Kartalkaya’da geçtiğimiz günlerde meydana gelen ve 78 kişinin hayatını kaybettiği otel yangınının ardından İstanbul Valiliği'nden bir duyuru geldi.
İstanbul Valiliği, kent genelinde bulunan kamu ve özel sektöre ait tüm bina, tesis ve işletmelerin yürürlükteki yangın mevzuatına uygunluğunun denetleneceğini duyurdu.
Valilikten yapılan açıklamada, yangın güvenliği kapsamında gerçekleştirilecek denetimlerin, ilgili mevzuata uygunluk çerçevesinde yürütüleceği belirtilerek, “İlimizde bulunan tüm kamu ve özel sektöre ait bina, tesis ve işletmelerin yürürlükteki yangın mevzuatına uygunluğunun denetimi yapılacaktır.” ifadelerine yer verildi.
Valilik'ten yapılan yazılı açıklamada şu ifadeler yer aldı:
"19 Aralık 2007 tarih ve 26735 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan "Binaların Yangından Korunması Hakkında Yönetmelik" ile kamu kurum ve kuruluşları, özel kuruluşlar ve gerçek kişilerce kullanılan her türlü yapı, bina, tesis ve işletmenin, tasarımı, yapımı, işletimi, bakımı ve kullanımı safhalarında çıkabilecek yangınların en aza indirilmesini ve herhangi bir şekilde çıkabilecek yangının can ve mal kaybına neden olmadan söndürülmesini sağlamak üzere yangın öncesinde ve sırasında alınacak tedbirlerin, organizasyonun, eğitimin ve denetimin usul ve esasları belirlenmiştir.
İlimizde Kamu Kurum ve Kuruluşlarında, özel kuruluşlar ile gerçek ve tüzel kişiler tarafından kullanılan binalarda, tesis ve işletmelerde "Binaların Yangından Korunması Hakkında Yönetmelik" hükümleri gereği gerekli tüm yangın tedbirlerinin alınması ilgi (b) ve (c) yazılarımız ile talimatlandırılmıştı. Bu kapsamda Kaymakamlarımız Koordinasyonunda her ilçede;
-Büyükşehir Belediye Başkanlığı İtfaiye Dairesi Başkanlığı Başkanlığında,
-İlçe Belediye Başkanlığı,
- İlçe Emniyet Müdürlüğü yerine göre İlçe Jandarma Komutanlığı,
- Denetlenecek olan kuruma göre belirlenecek kurum, temsilcilerinden oluşan bir komisyon kurularak, umuma açık yerler, komisyon tarafından tespit edilecek yerler ile kamu kurum ve kuruluşlarına ait binaların yürürlükteki Yangın Mevzuatına uygunluğu denetlenecektir"
6) İsrail'in yerinden ettiği 500 binden fazla Filistinli son 3 günde Gazze'nin kuzeyine döndü
İsrail saldırıları nedeniyle yerinden edilen 500 binden fazla Filistinlinin, son üç gün içinde Gazze Şeridi'nin kuzeyine döndüğü bildirildi.
İsrail saldırılarının yol açtığı ağır yıkıma rağmen, Filistinliler Gazze'nin kuzeyine dönmeye devam ediyor.
İşgal altındaki Netzarim Koridoru'nun pazartesi günü açılmasının ardından Gazzeliler, akın akın kuzey bölgelerine geçiş yapmaya başladı.
Gazze'deki hükümetin Medya Ofisi, ateşkes anlaşması çerçevesinde zorla yerinden edilen Filistinlilerin kuzeye dönüşüne dair yazılı bir açıklama yaptı. İsrail ordusunun işgali altındaki Netzarim Koridoru'nun açılmasının ardından Gazze'nin kuzeyine geçen Filistinli sayısının 500 bini geçtiği belirtildi.
Birleşmiş Milletler'den yapılan yazılı açıklamada, son iki gün içinde 376 binden fazla zorla yerinden edilen Filistinlinin Gazze'nin kuzeyine döndüğü ifade edildi.
YIKIMA VE AĞIR ŞARTLARA RAĞMEN TOPRAKLARINA DÖNÜYORLAR
Hamas ile varılan ateşkes uyarınca, İsrail pazartesi günü Netzarim Koridoru'nu açarak zorla yerinden ettiği Filistinlilerin Gazze'nin kuzeyine geçişine izin vermişti. Gazze'deki hükümetin Medya Ofisi'nin açıklamasına göre, İsrail saldırıları nedeniyle kuzeydeki yıkımın yüzde 90 civarında olduğu bildirildi.
Ağır yıkım nedeniyle kuzeye dönen Gazzelilerin büyük bir kısmı, evlerinin yerine yalnızca molozlarla karşılaşıyor. Ancak tüm bu zorluklara rağmen, topraklarını terk etmek istemeyen Gazzeliler güneyden kuzeye geçmeye devam ediyor.
İSRAİL SALDIRILARINDAN ÖNCE EN KALABALIK BÖLGEYDİ
İsrail'in 7 Ekim 2023'te başlayıp 471 gün süren saldırılarından önce, Gazze Şeridi'nin kuzey kısmı, en kalabalık bölgeydi. Saldırılardan önce, Gazze Şeridi'ndeki yaklaşık 2,3 milyon nüfusun 1,4 milyonu kuzeyde ikamet ediyordu.
İsrail saldırıları ve bölgeye yardımların girişine izin verilmemesi nedeniyle Gazze'nin kuzeyinde yaşayan 1 milyona yakın kişi, orta ve güney bölgelere göç etmek zorunda kalmıştı.
7) Hindistan'da Maha Kumbh festivalinde çıkan izdihamda 17 kişi hayatını kaybetti
Güney Sudan’da, Birlik eyaletinde bir uçağın kalktıktan kısa bir süre sonra düşmesi sonucu 18 kişinin yaşamını yitirdiği bildirildi.
Birleşmiş Milletler Güney Sudan Misyonu (UNMISS) tarafından işletilen Radyo Miraya, uçağın Birlik Petrol Sahası'ndan havalandıktan kısa bir süre sonra düştüğünü doğruladı.
Radyo Miraya, kazanın ardından yapılan ilk tespitlere göre 18 kişinin hayatını kaybettiğini, kazadan yaralı olarak kurtulan 3 kişinin ise sağlık durumlarının kritik olduğunu aktardı.