1) Cumhurbaşkanı Erdoğan: Ukrayna'nın toprak bütünlüğüne güçlü desteğimizi sürdürüyoruz

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Rusya-Ukrayna Savaşı'yla ilgili, "En başından beri savunduğumuz üzere adil ve kalıcı barışa giden yol ancak ve ancak savaşın her iki tarafının da eşit ve hakkaniyetli bir şekilde temsil edildiği bir denklemle açılabilir." dedi.

Erdoğan, Rusya-Ukrayna Savaşı'nın 3'üncü yılı nedeniyle 4. Kırım Platformu Liderler Zirvesi'ne gönderdiği video mesajda, ülke ve millet olarak dost Ukrayna halkının yanında olduklarını belirtti.

Geride kalan 3 yıl içerisinde topraklarını savunurken hayatlarını kaybeden Ukraynalılar için taziye dileklerini ileten ve yakınlarına başsağlığı dileyen Erdoğan, "Türkiye, 2014 yılında Kırım'ın ilhakından bu yana uluslararası hukukun temel ilkeleri doğrultusunda Ukrayna'nın haklı davasına gereken desteği vermiştir. Bundan 3 sene önce çatışmalar başladığında savaşa karşı olduğumuzu nasıl ilan ettiysek, bugün de savaşın müzakereler vasıtasıyla sonlandırılması için her türlü gayreti göstermeye kararlıyız. Bunu yaparken Ukrayna'nın toprak bütünlüğü, egemenliği ve bağımsızlığına olan güçlü desteğimizi sürdürüyoruz." diye konuştu.

Erdoğan, savaş 4'üncü yılına girerken diplomasiyi, diyaloğu ve müzakereleri temel alan yaklaşımların ivme kazandığını gördüklerini söyleyerek, şunları kaydetti:

"Bu sürecin çatışmaların sonlandırılmasının ve kalıcı barışın tesisinin başlangıcı olmasını umut ediyoruz. En başından beri savunduğumuz üzere adil ve kalıcı barışa giden yol ancak ve ancak savaşın her iki tarafının da eşit ve hakkaniyetli bir şekilde temsil edildiği bir denklemle açılabilir.

Sayın Zelenskiy ile geçtiğimiz hafta Ankara'da Türkiye'nin bu önemli kavşakta sağlayabileceği katkıları ve müzakerelere ev sahipliği yapma istediğini de ele aldık. Şunu tüm samimiyetimle ifade etmek isterim; gelecek sene savaşın değil barışın yıl dönümünü idrak etmek için hepimize önemli sorumluluklar düşüyor. Türkiye olarak, adil ve kalıcı barışın tesisi için tüm gücümüzle çalışmaya devam edeceğiz. Bu düşüncelerle 2025'in barışın inşa edileceği bir yıl olmasını canı gönülden temenni ediyorum. Birkaç gün sonra kavuşacağımız Ramazan-ı Şerif'in tüm insanlığa barış, huzur ve esenlik getirmesini Rabbimden niyaz ediyorum."

2) 'Sahte diploma' soruşturması: İmamoğlu’nun daha önce 26 Şubat olarak açıklanan ifade tarihi 5 Mart tarihine ertelendi

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun diplomasının sahte olduğu iddialarına ilişkin 'resmi belgede sahtecilik' suçlamasıyla soruşturma başlatmıştı. Soruşturmada daha önce 26 Şubat Çarşamba olarak açıklanan ifade tarihi 5 Mart olarak değişti. 

İMAMOĞLU'NUN İFADE VERME TARİHİ DEĞİŞTİ

İfadesi alınmak üzere 26 Şubat'ta savcılığa davet edilen İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, mazeret dilekçesi sunarak ifade davetine kamu görevi nedeniyle gidemeyeceğini kaydetti ve 5 Mart gününü talep etti.

Savcılık, Ekrem İmamoğlu'nun dilekçesini kabul etti. İmamoğlu, 5 Mart Çarşamba günü ifade verecek.

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yapılan açıklamada, "İstanbul Büyükşehir Belediye başkanı Ekrem İmamoğlu'nun lisans diplomasının sahteliği hususunda yapılan ihbarlar kapsamında Yüksek Öğrenim Kurulunca hazırlanan rapor ile ilgili şahsın diplomasının sahteliğine ilişkin tespitlerin yer aldığı rapor üzerine başlanılan soruşturmada, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, TCK 204 vd maddelerinde belirtilen suç kapsamında ifadesi alınmak üzere İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığımıza, 26 Şubat 2025 tarihinde ifadesi alınmak üzere çağrı kâğıdı ile davet edilmiştir" ifadeleri yer almıştı.

3) İYİ Parti lideri Dervişoğlu: Erken seçim tartışmasından yana değilim. Erdoğan'ın adaylığının önü açılmamalıdır

CHP Genel Başkanı Özgür Özel ile görüşen İYİ Parti Genel Başkanı Müsavat Dervişoğlu, "Erken seçim tartışmasının yaşanmasından yana taraf değilim. Erdoğan'ın adaylığının önü açılmamalıdır" dedi.
CHP Genel Başkanı Özgür Özel ile İYİ Parti Genel Başkanı Müsavat Dervişoğlu CHP Genel Merkezinde bir araya geldi.

İYİ Parti Genel Sekreteri ve Antalya Milletvekili Uğur Poyraz, İYİ Parti TBMM Grup Başkanvekili ve Balıkesir Milletvekili Turhan Çömez ve İYİ Parti İstanbul Milletvekili Cihan Paçacı’nın da yer aldığı görüşme yaklaşık 1,5 saat sürdü.

4) Saadet Partisi Genel Başkanı Arıkan'dan çağrı: Erken seçimin derhal yapılması lazım

Saadet Partisi Genel Başkanı Mahmut Arıkan, "Erken seçim, Türkiye'de kaçınılmaz bir ihtiyaç. Erken seçimin derhal yapılması lazım. 2002'den çok daha kötü durumdayız" dedi.

5) Dışişleri Bakanı Fidan: (Rusya-Ukrayna) Barışın görüşmeler yoluyla tesis edilmesi için her türlü desteği sağlamaya hazırız

Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov ile Dışişleri Bakanlığı'nda bir araya geldi. İki Bakan görüşme sonrası düzenledikleri basın toplantısında önemli mesajlar verdi.

Dışişleri Bakanı Fidan'ın konuşmasından öne çıkanlar şöyle:

"İkili gündemimizde yer alan meseleleri ayrıntılı şekilde ele aldık. İş birliğimizi nasıl ilerletebileceğimiz konusunda görüş alışverişinde bulunduk. Çok byutlu iş birliğimizi ilgili kurumlarımızın da katkılarıyla her alanda daha ileriye taşımaya gayret gösteriyoruz.

Bugün Rusya-Ukrayna savaşının 3. yıl dönümü. Biz her iki komşumuzun da huzur içinde yaşamasını diliyoruz. Bu savaş, küresel güney başta olmak üzere coğrafyayı olumsuz yönde etkilemekte.

Bugün savaşın dördüncü yılına girerken ABD tarafından başlatılan ve savaşın müzakereler yoluyla sona erdirilmesini hedefleyen bir girişim mevcut. Bu durum, bizim savaşın başından beri izlediğimiz politikayla örtüşmekte. ABD'nin yeni girişimine sonuç odaklı bir yaklaşım olarak büyük önem atfetmekteyiz. Çözüme iki tarafın da katılacağı müzakerelerle ulaşılabileceğine inanıyoruz. Bu çerçevede her türlü desteği sağlamaya hazırız. Daha önce olduğu gibi görüşmelere ev sahipliği yapmaya da hazırız. Ayrıca Karadeniz'de seyrüsefer güvenliği sağlanması konusundaki çabalarımızı da sürdüreceğiz. Hayata geçirilmesi halinde bu adım önemli bir güven artırıcı tedbir olacaktır. Nihai hedefimiz kalıcı barışın sağlanmasıdır.

Bölgemizde kalıcı bir barışın tesis edilebileceğine inanıyoruz. Suriye'de son 3 ayda yaşananlar bu bakımdan umut vericidir. Suriye halkı 60 yıllık zulüm rejimine son verdi, şimdi de komşularıyla barış içinde yaşayan istikrarlı bir ülke olmak istiyorlar. Biz Türkiye olarak bu süreçte Suriye halkının yanında olacağız. Sayın Lavrov'la Suriye'deki gelişmeleri de ele aldık. Suriye'nin toprak bütünlüğü ve birliğinin muhafaza edilmesi gerektiğine inancımız tamdır. Ayrılıkçı hareketlerin önünün kesilmesi gerektiği konusunda benzer görüşlere sahibiz. Terör örgütlerinin Suriye'de yuvalanmasına müsamaha gösterilmesi söz konusu dahi olamaz. Uluslararası toplumun DEAŞ ve PKK ile mücadele konusunda ortak bir tutum sergilemesini bekliyoruz. Bölgemizdeki çatışmaların çözümü yönünde olumlu adımlarına atıldığı dönemde Türkiye'nin güvenlik kaygılarına herkesin saygı göstermesini bekliyoruz.

Bugün Gazze'deki son durumu da ele aldık. Gazze'de ateşkesin kalıcı hale gelmesi ve müteakip aşamaların hayata geçirilmesi gerekmektedir. Netanyahu'nun savaşı tekrar başlatma ihtimali karşısında derin endişe duyuyoruz. Yeni bir soykırıma asla izin verilmemelidir. İsrail’in Batı Şeria'daki eylemlerine de son vermesi gerekmektedir. Filistinlilerin toprakların zorla göç ettirilmesine yönelik adımlar kabul edilemez. Bu girişimler başarısızlığa mahkumdur. Bölge ülkeleri de bu konuda ortak bir görüş sergilemektedir. Rusya'nın bu konuda bizimle aynı görüşte olduğunu görmek memnuniyet vericidir. İsrail saldırganlığının sonlandırılması için uluslararası toplumun kararlı bir duruş sergilemesi şarttır. Orta Doğu’da kalıcı barış ve güvenliğin tesis edilmesinin yegane yolu budur.

Bugün ele aldığımız konular Rusya ile Türkiye arasındaki ilişkilerin derinliğini ve stratejik önemini bir kez daha ortaya koymuştur. Karşılıklı anlayış ve yapıcı diyalog temelinde iş birliğimizi geliştirmeye devam edeceğiz. Yakın diyaloğumuzu sürdüreceğiz.

67Bc221E7C23A904524B25Bb

Rusya Dışişleri Bakanı Lavrov'un konuşmasından satırbaşları...

"Uluslararası gerilimlere rağmen Türkiye ile sürekli temas halindeyiz.

Türk Akımı’nın güvenliğini görüştük. Kiev rejimi tarafından zaman zaman terörist saldırı gerçekleştirilerek bu boru hatları devre dışı bırakılmaya çalışılıyor.

UKRAYNA SAVAŞI AÇIKLAMASI

Bu savaşın ortaya çıkmasındaki ilk sebepler ortadan kaldırılmadan savaşın bitmesi mümkün değil. ABD'yle Riyad’daki görüşmelerde farklı görüşler ortaya çıktı. ABD’li ortaklarımızla görüşmelerimize devam edeceğiz.

“UKRAYNA'NIN NATO'YA GİRMEMESİ ÇOK ÖNEMLİ”

Bu savaşın başlamasındaki ilk sebeplerden biri Ukrayna’nın NATO’ya alınmaya çalışılmasıdır.  Ukrayna'nın NATO'ya girmemesi çok önemli.

Nazi rejimi 2019’da bazı kanunlar kabul etti. Bu, Rus dilinin yasaklanmasını öngörüyordu. Basında ve kültürle ilgili her yerde Rusça’nın kullanılmasını yasakladı. Yüzyıllık Rus varlığını yok etmeye çalıştılar. Bu Nazi darbesi sonucunda Kırım kendi kararını verdi. Ordaki vatandaşlar Ukrayna rejimi altında yaşamak istemediler.

Biden yönetimi Ukrayna'ya inanılmaz para harcadı. Askeri harekat, müzakerelerde bizi tatmin eden bir sonuç ortaya çıktığında durabilir.

SORU CEVAP 

Türkiye'nin arabuluculuk girişimleri ve Zelenski'nin açıklamaları 

Lavrov: Biz pozisyonumuz değiştirmedik. (Zelenski) Fikirleri sık sık değişiyor, Avrupa ülkelerinin de fikirleri sık sık değişiyor. ABD'nin konumu ve görüşü tutarlı. 

Askeri harekat, müzakerelerde bizi tatmin eden bir sonuç ortaya çıktığında durabilir 

ABD'den, İstanbul görüşmeleri temel olarak kabul edilebilir şeklinde bir açıklama duymadım.  Güvenlik garantilerinden bahsedecek olursak bunun nasıl olacağı yazılmıştı, Ukrayna bizzat kendisi de formülize etmişti ama Batı bunu yasakladı. Biz İstanbul'da bulunduk, anlaşma imzalanacakken Boris Johnson bunu engelledi. Biz anlaşmayı imzalamaya üç sene önce hazırdık. 

Hakan Fidan: Türkiye'nin elinden geleni yaptığını görüyoruz. Son günlerde  yapılan görüşmelerde gündeme gelen güvenlik garantilerini biz de yakından takip ediyoruz. Şu anda konuşmaları görüşmeleri yakından takip ediyoruz. Türkiye hızlandırıcı, kolaylaştırıcı her türlü rolü oynamaya hazırdır. Amacımız bu savaşın bir an önce sona ermesi.

6) Rusya Dışişleri Bakanı Lavrov: ABD, Suriye’nin kuzeyinde sözde devlet oluşturdu, amaç ayrılıkçıları desteklemek

7) BM Genel Sekreteri Guterres: Bağımsız bir Filistin devletinin kurulmasının zamanı geldi

Cenevre’de BM İnsan Hakları Konseyinin 58. Oturumu başladı. BM Genel Sekreteri Antonio Guterres, İsrail’in 7 Ekim 2023 saldırılarından itibaren Gazze’deki insanların acı çektiğini belirterek, kalıcı ateşkesin sağlanması gerektiğini belirtti. Ayrıca İnsan hakları ihlalerinin mağdurlarına karşı saygı duruşunda bulunuldu.

Cenevre’de BM İnsan Hakları Konseyinin 58. Oturumu başladı. BM Genel Sekreteri Antonio Guterres:

"Gazze'deki insanlar zaten çok fazla acı çekti. Kalıcı bir ateşkesin sağlanmasının, tüm rehinelerin onurlu bir şekilde serbest bırakılmasının, iki devletli çözüme doğru geri döndürülemez bir ilerleme kaydedilmesinin, işgalin sona ermesinin ve Gazze'nin ayrılmaz bir parçası olduğu bağımsız bir Filistin devletinin kurulmasının zamanı geldi"

Cenevre’de Bm İnsan Hakları Konseyinin 58. Oturumu

"Önümüzde yapmamız gereken çok iş var. İnsan hakları, insanlığın oksijenidir ancak insan hakları, birer birer boğuluyor"

Guterres, İsrail’in 7 Ekim 2023 saldırılarından itibaren Gazze’deki insanların acı çektiğini belirterek, kalıcı ateşkesin sağlanması gerektiğini belirtti.  Ayrıca İnsan hakları ihlalerinin mağdurlarına karşı saygı duruşunda bulunuldu.

Rusya ile Ukrayna savaşının 3. Yıldönümünü de hatırlatan Guterres, 12 bin 600’den fazla sivilin öldürülüp, daha fazlasının da yaralandığını belirtti.

Cenevre’de Bm İnsan Hakları Konseyinin 58. Oturumu Türkiye

İHK ve BM İnsan Hakları Ofisinin çalışanlarını zulüm, tutuklanma ve ölüm riski altında çalışarak risk aldıklarını belirterek, “Önümüzde yapmamız gereken çok iş var. İnsan hakları, insanlığın oksijenidir ancak insan hakları, birer birer boğuluyor." 

BM Geleceğin Zirvesi'nin New York’ta olan açılışına da vurgu yaparak, 193 ülkenin çıkarları için kabul edilen "Gelecek Paktı"nı da hatırlattı. Ve çözüm kaynağı olduğunu belirtti.

İklim değişikliğinin insan haklarına zarar verdiğini söyleyerek,

"İşgal altındaki Batı Şeria'da İsrailli yerleşimciler tarafından artan şiddet ve diğer ihlaller ile ilhak çağrıları konusunda ciddi endişelerim var. (Gazze'de) Tehlikeli bir ateşkese tanık oluyoruz. Her ne pahasına olursa olsun çatışmaların yeniden başlamasından kaçınmalıyız. Gazze'deki insanlar, zaten çok fazla acı çekti. Kalıcı bir ateşkesin sağlanmasının, tüm rehinelerin onurlu bir şekilde serbest bırakılmasının, iki devletli çözüme doğru geri döndürülemez bir ilerleme kaydedilmesinin, işgalin sona ermesinin ve Gazze'nin ayrılmaz bir parçası olduğu bağımsız bir Filistin devletinin kurulmasının zamanı geldi."

Sudan’da Ordu ve Hızlı Destek Kuvvetleri (HDK) arasında yaşanan çatışmaların yerinden edinme ve kıtlığa yol açtığını belirtti.

 "Sudan'da çatışmaları durdurmak için acilen harekete geçmeli"

Toplantı, 4 Nisan'a kadar sürecek.

8) Hamas: İsrail birinci aşamanın gerekliliklerine uymadıkça yeni müzakerelere girilmeyecek

Hamas Sözcüsü Abdullatif Kanu, İsrail'in ateşkes ve esir takası anlaşmasının ilk aşamasındaki yükümlülüklerini yerine getirmemesi halinde Gazze'de yeni bir müzakereye girilmeyeceğini açıkladı.  

Kanu, yaptığı yazılı açıklamada, **"Ateşkes anlaşmasının insani protokolünün uygulanmaması ve birinci aşamanın yedinci turu kapsamında Filistinli esirlerin salıverilmemesi, İsrail'in anlaşmayı bozma niyetini ve bunu sürdürmekteki ciddiyetsizliğini kanıtlıyor."** ifadelerini kullandı.  

İsrail'in, anlaşmanın ilk aşamasındaki tüm maddeleri uygulamamasının, geri kalan İsrailli esirlerin serbest bırakılmasına hizmet etmediğini vurgulayan Kanu, Filistin direniş gruplarının, İsrail anlaşmaya tam olarak uymadığı sürece yeni bir ateşkes veya esir değişimi müzakeresine katılmayacağını belirtti.  

Hamas yöneticilerinden Mahmud Merdavi de dün yaptığı açıklamada, İsrail'in anlaşmanın gerekliliklerini yerine getirmediğini, bu nedenle Hamas'ın arabulucular (Mısır, Katar) üzerinden İsrail ile herhangi bir görüşme yapmayacağını ifade etmişti.  

İSRAİL, FİLİSTİNLİ ESİRLERİN SERBEST BIRAKILMASINI ASKIYA ALDI

Hamas'ın esir takasının yedinci turu kapsamında Gazze Şeridi'ndeki 6 İsrailli esiri serbest bırakmasına rağmen İsrail, Filistinli esirlerin salıverilmesini askıya aldı.  

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu’nun ofisinden yapılan açıklamada, **"İsrailli esirleri küçük düşüren törenler ve propaganda amacıyla kullanıldıkları"** gerekçesiyle Filistinli esirlerin serbest bırakılmasının durdurulduğu belirtildi.  

Açıklamada, Gazze'deki diğer İsrailli esirlerin teslim edilmesi ve teslim süreçlerinin törensiz gerçekleştirilmesi garanti edilene kadar **"602 Filistinli esirin"** serbest bırakılmayacağı bildirildi.  

Hamas’a bağlı Esirler Medya Ofisi ise daha önce yaptığı açıklamada, İsrail'in 151'i müebbet ve ağır hapis cezasına çarptırılmış toplam 620 Filistinli esiri serbest bırakacağını duyurduğunu açıklamıştı.

9) Avrupa Birliği, Suriye'ye yönelik bankacılık, enerji ve ulaşım gibi sektörleri hedef alan yaptırımları askıya aldı

Avrupa Birliği, Suriye'ye yönelik bankacılık, enerji ve ulaşım gibi sektörleri hedef alan yaptırım kararını askıya aldı. Suriye'deki Sanayi Bankası, Popüler Kredi Bankası, Tasarruf Bankası, Tarım Kooperatif Bankası ve Suriye Arap Havayollarının yaptırım listesinden çıkarılacağı, Suriye Merkez Bankasına da fon ve ekonomik kaynakların sağlanmasına izin verileceği ifade edildi.

AB Konseyi, üye ülke dışişleri bakanlarının Brüksel'de düzenlediği toplantıda, Suriye'ye uygulanan AB yaptırımlarıyla ilgili alınan kararları açıkladı.

AB ülkelerinin, Suriye'deki durumu göz önünde bulundurarak bir dizi kısıtlayıcı tedbiri "askıya almaya" karar verdikleri belirtilen açıklamada, kararın AB'nin Suriye'de kapsayıcı bir siyasi geçişi, ekonomik toparlanmayı, yeniden yapılanmayı ve istikrarı destekleme çabalarının bir parçası olduğuna işaret edildi.

SURİYE’YE YAPTIRIMLAR ASKIYA ALINDI

Açıklamada, "AB, Suriye'deki temel ekonomik sektörlerdeki kısıtlayıcı önlemleri askıya aldı." ifadesi kullanıldı.

Enerji, ulaşım, finans ve bankacılık gibi sektörlerde işlemlerin kolaylaştırılacağı aktarılan açıklamada, petrol, gaz ve elektrik dahil enerji ile ulaştırma sektörlerindeki önlemlerin askıya alınması kararı alındığı kaydedildi.

Suriye'deki Sanayi Bankası, Popüler Kredi Bankası, Tasarruf Bankası, Tarım Kooperatif Bankası ve Suriye Arap Havayollarının yaptırım listesinden çıkarılacağı, Suriye Merkez Bankasına da fon ve ekonomik kaynakların sağlanmasına izin verileceği ifade edildi.

AB bankaları ile Suriye bankaları ve finans kuruluşları arasında bankacılık ilişkileri kurulmasına yönelik yasağa belirli muafiyetler getirileceğine dikkati çekilen açıklamada, böylece özellikle enerji ve ulaştırma sektörleriyle ile insani ve yeniden inşa amaçlı işlemlere izin verileceği belirtildi.

Yaptırımlardaki insani durum muafiyetinin uygulanmasının da süresiz biçimde uzatılacağı, kişisel kullanıma yönelik lüks malların Suriye'ye ihraç yasaklarına son verileceği bildirildi.

AB Konseyinin bu konudaki çalışmalarını sürdüreceği ve daha fazla ekonomik yaptırımın askıya alınıp alınamayacağının ileride değerlendireceği, ülkedeki durumun yakından takip edileceği aktarıldı.

Açıklamada, Beşşar Esed rejimi, kimyasal silah ve yasa dışı uyuşturucu ticareti ile silah ticareti gibi çeşitli alanlardaki AB yaptırımlarının devam ettiği, alınan yeni kararlarla ilgili yasal düzenlemelerin de yarın AB Resmi Gazetesinde yayımlanarak yürürlüğe gireceği bilgisi verildi.Abbbaaayraktopp

AB'NİN SURİYE'YE YÖNELİK YAPTIRIMLARINDA NELER VAR?

AB'nin Suriye'ye yönelik yaptırımları iç savaşın başlamasının ardından Mayıs 2011'de başladı.

Rejimle bağlantılı, insan hakları ihlallerinden sorumlu tutulan kişilere yönelik seyahat yasakları, mal varlıklarının dondurulması gibi bireysel kısıtlayıcı tedbirler alındı.

Beşşar Esed'den bakanlara, rejimin iç çemberinde yer alan kritik isimler listede yer aldı.

Bunların yanı sıra AB, Suriye'ye sektörel yaptırımlar da uyguladı, rejimin finans ağının kalbinde yatan sektörleri hedef aldı. Bu çerçevede ham petrol ve petrol ürünlerinin ithalatı, hem askeri hem sivil amaçlı kullanılabilen malların ve bazı iletişim ekipmanının ihracatı kısıtlandı.

Bu yaptırımlar, belli girişimlerin, altyapı projelerinin finanse edilmesini de kapsadı.

10)  İspanya, Ukrayna'ya 1 milyar avroluk yeni askeri yardım paketi sözü verdi

Rusya-Ukrayna savaşı 3. yılını doldururken Avrupa ülkelerinin Kiev yönetimine mali desteği devam ediyor. İspanya Başbakanı Pedro Sanchez, Ukrayna’ya 1 milyar Euro değerinde askeri yardım paketinde bulunacaklarını açıkladı.

İSPANYA'DAN UKRAYNA'YA 1 MİLYAAR EUROLUK YARDIM

Ukrayna’nın başkenti Kiev, Rusya-Ukrayna Savaşının 3. yıldönümünde dünya liderlerinin katılımı ile gerçekleştirilen toplantıya ev sahipliği yapıyor. Savaşın son durumu ve Ukrayna’ya yeni yardım paketlerinin görüşüldüğü toplantıda İspanya Başbakanı Pedro Sanchez de ülkesinden yapılacak yeni bir yardımı duyurdu. İspanya Başbakanı Sanchez, Ukrayna’ya 1 milyar Euro değerinde askeri yardım paketinde bulunacaklarını açıkladı. Yeni yardım paketi Nisan 2024’te imzalanan 10 yıllık ikili güvenlik ve savunma anlaşmasının bir parçası olarak yapılacak.

Sanchez-2

DESTEK SÜRECEK MESAJI

Başbakan Sanchez konuyla ilişkin yaptığı açıklamada ihtiyaç olduğu süre boyunca Ukrayna’yı desteklemeye devam edeceklerini belirtti. Moskova ile yapılacak herhangi bir barış görüşmesinde hem Ukrayna hükümetinin hem de Avrupa Birliği'nin hazır bulunması gerektiğini vurgulayarak "Ukrayna olmadan Ukrayna'nın, Avrupa olmadan da Avrupa'nın güvenliği söz konusu olamaz" dedi.

Madrid yönetimi, geçtiğimiz yıl Ukrayna’nın savunmasına en az 1 milyar Euro yardımda bulunmuştu.

Kaynak: Haber Merkezi