Kelime-i tevhid (la ilahe illallah Muhammedu'r-rasulullah); “Allah’tan başka ilah yoktur, Muhammed Allah’ın elçisidir”

Akşemseddîn (k.s.) Hz.leri bir risâlesinde şöyle yazmıştır:

Allâhü Teâlâ’yı zikretmek, bütün faziletlerin aslıdır, büyük bir ameldir. Zikrin en üstünü de Lâ ilâhe illallâh’tır. Zira o, insanı küfür karanlığından iman nuruna çıkarır, dünya ve âhirette kurtuluşa, saadete ulaştırır.

Bir hadîs-i kudsî’de: “Lâ ilâhe illallâh, bana ait bir kaledir, her kim bu kaleye sığınırsa azâbımdan emîn olur.” buyurulmuştur.

İsa aleyhisselâm buyurmuştur ki: Muhakkak Allâhü Teâlâ, çok zikretmenizi size emretmiştir. Bu, şuna benzer: Peşinde kendisini şiddetle takip eden düşmanlar olan bir adam kaçarken bir kaleye gelir, hemen içine girip kendisini muhafaza eder.
Kul da Mevlâ’yı zikretmekle, düşmanı olan şeytanın ve nefsin şerrinden, Rabb’inin korumasına sığınmış olur.

Bir âyet-i celîlede buyurulmuştur ki -meâlen-: “Görmedin mi ki: Allâhü Teâlâ, nasıl bir misal getirmiştir, bir kelime-i tayyibeyi ki, kökü sabit ve dalı semada olan hoş bir ağaç gibidir. Öyle bir ağaç ki –yemişlerini- Rabb’inin izniyle her zaman verir…” (İbrâhîm Sûresi, âyet 24-25). Tefsîrlerde bu kelimenin “Lâ ilâhe illallâh” olduğu bildirilmiştir. Onun aslı olan tasdîk yani iman, müminlerin kalplerinde sabittir. Dalları olan amel ve meyveleri olan tâatler, makbul ibadetler ise her an, her zaman vücuda gelmektedir.

“Lâ ilâhe illallâh Muhammedün Resûlullâh” Kelime-i Tevhîd’ini, kalp huzuru ile tasdik ederek, ihlâs ve tazim ile söylemelidir.

Zira lisanıyla söylediğine kalbi inanmayan, onu tasdik etmeyen kimse münafıktır.

Kelime-i Tevhîd’i lisanıyla söylemenin yanında sâlih ameller işleyerek kalbindeki tasdike, işlediği amelini delil kılmalıdır ki iman binâsı iyice kuvvetlensin, kalpte yakîn nuru parlasın. Ancak o vakit, kalbin tasdîkiyle olan lisânın şehâdeti, seni, Cennetlerin en yüksek makamlarına ulaştırır.

Hadîs-i şerîfte, “Ölülerinize, ‘Lâ ilâhe illallâh’ şehâdetini telkîn ediniz.” buyurulmuştur. Âlimlerimiz, buradaki “Ölülerinize” ifadesini, ölümü yaklaşanlara, diye tefsir etmişlerdir. Gaflet de manen kalbin ölümü olduğundan gafillere de her an zikri, telkin etmelidir.