Cemiyet, 8 Mart Dünya Kadınlar Günü dolayısıyla yaptığı açıklamada, iki kadın mahkumun gözaltı ve sorgu süreçlerinde yaşadığı kötü muameleye dair tanıklıklarını paylaştı.

Açıklamada, ismi açıklanmayan bir kadın mahkumun avukatına verdiği ifadede, "Bir kontrol noktasında İsrail askerleri tarafından darp edildim. Karnıma tekmeler attılar, ellerime kelepçe taktılar ve gözlerimi bağladılar. Ardından bir sorgu merkezine götürüldüm." dediği aktarıldı.

Vücudunun tamamına yayılan darbeler nedeniyle kıyafetlerinin yırtıldığını belirten mahkumun, üç saat boyunca sorgu merkezinde tutulduktan sonra Kudüs’teki Meskubiye Cezaevi’ne sevk edildiği ve burada bir ay boyunca kaldığı kaydedildi.

ÜÇ GÜN BOYUNCA AÇ BIRAKILDI

Açıklamada, ismi verilmeyen başka bir kadın mahkumun, gece yarısı gözaltına alındıktan sonra bir İsrail yerleşim birimine götürüldüğü ve ertesi akşama kadar gözleri bağlı, kelepçeli şekilde yemek ve su verilmeden bekletildiği belirtildi.

Kadın mahkumun, "Yanımda duran askerler sürekli bana hakaret etti ve yüksek sesle 'İslam’a ölüm' diye bağırdı." dediği ifade edilen açıklamada, mahkumun daha sonra Şaron Hapishanesi’ne sevk edildiği, burada üç gün boyunca aç bırakıldığı ve çıplak aramaya direndiği için kadın gardiyanlar tarafından elektrik şoku ile cezalandırıldığı aktarıldı.

Açıklamada ayrıca, mahkumun İsrail’de bir sorgu merkezine götürüldüğü, burada bir sandalyeye bağlanarak sorguya alındığı ve sonunda içeriğini bilmediği belgelere zorla imza attırıldığı belirtildi.

Filistin Esirler Cemiyeti'nin Mart 2025 başında yayımladığı verilere göre, İsrail hapishanelerinde 9 bin 500’den fazla Filistinli mahkum bulunuyor. Bunlar arasında 350 çocuk ve 21 kadın mahkum da yer alıyor.

Birleşmiş Milletler ve uluslararası insan hakları örgütleri, 7 Ekim 2023’ten bu yana İsrail’in Filistinli mahkumlara yönelik ağır hak ihlallerini sık sık rapor ediyor.

Kaynak: AA