Suriye’nin başkenti Şam’ın 30 kilometre kuzeyinde yer alan ve Esad rejiminin "insan mezbahası" olarak adlandırdığı Sednaya Hapishanesi, işkence ve zulmün merkezi olmaya devam ediyor. 2011’deki "Arap Baharı" protestolarından sonra, rejime muhalefet eden binlerce Suriyeli burada ağır işkencelere maruz kaldı. Son yıllarda, muhalif grupların rejimden aldıkları bölgelerden serbest bırakılan mahkumlar hastanelere sevk edilerek tedavi ediliyor.

Sednaya Hapishanesi, özellikle aşırı kalabalık ve kötü yaşam koşullarıyla dikkat çekiyor. Yıllarca burada tutuklu kalan birçok mahkum, serbest bırakıldıklarında ciddi sağlık sorunlarıyla karşı karşıya kaldı. Bunlardan biri, tedavi altına alınan Halit adlı eski tutuklu, "Cezaevinden çıktım, kendimden haberim yok. Nasıl dayak yediğimi ve buraya nasıl geldiğimi hatırlamıyorum. Çok hastayım, kaburgalarım kırık" diyerek yaşadığı korkunç süreci anlattı.

A W348139 04

Hastanede tedavi gören diğer mahkumlar da cezaevindeki koşulları dehşet verici şekilde tanımlıyor. Bir kadın, hastaneye sedyeyle getirilen amcasının oğlu hakkında, "Bu amcamın oğlu. Sednaya Hapishanesi'ndeydi. İki kardeşim ise hala kayıp" dedi. Bir diğer eski tutuklu ise, "Buradaki hücrelerde 50 kişi kalıyordu. Hepsi kelepçeli ve çok soğuk olan bu zindanlarda çürüdüler. Ne yemek ne su vardı" diyerek, cezaevindeki korkunç şartları anlattı.

Sednaya, 2011-2018 yılları arasında 30 binden fazla kişinin işkence, bakımsızlık veya açlık nedeniyle hayatını kaybettiği bir "ölüm kampı" olarak tanımlanıyor. Birleşmiş Milletler'e göre, 2011’den itibaren 100 binden fazla Suriyeli kayboldu ve büyük kısmının Sednaya’da tutulduğu düşünülüyor. Esad rejiminin bu "işkence merkezi", dünya genelindeki insan hakları örgütlerinin de en fazla kınadığı yerlerden biri oldu.

Kaynak: İHA