Kira, kat mülkiyeti, komşuluk hakları ve ortaklık anlaşmazlıklarında 1 Eylül 2023’ten itibaren zorunlu hale getirilen arabuluculuk uygulaması, uyuşmazlıkların kısa sürede çözülmesini sağlıyor. Ankara’da iş yeri tahliyesiyle ilgili yaşanan iki farklı anlaşmazlık, arabuluculuk sayesinde mahkemeye gitmeden çözüme kavuştu.
3,5 HAFTADA UZLAŞMA SAĞLANDI
Cihan Altunakar, satın aldığı iş yerini kendi ihtiyacı için boşaltmak istedi ancak kiracıdan olumlu yanıt alamayınca arabuluculuk uygulamasına başvurdu. Arabulucunun taraflarla yaptığı 3 toplantı sonucunda, yaklaşık 3,5 hafta içinde kira artışı ve iş yerinin 2 yıl sonra tahliye edilmesi konusunda anlaşma sağlandı.
Altunakar, kiracıya iş yerini başkasına kiraya vermeyeceğini, kendi ihtiyacı için boşaltmak istediğini ilettiğini ancak "Kesinlikle boşaltmayacağım. Hukuki süreci sonuna kadar devam ettireceğim" yanıtını aldığını belirtti. Arabuluculuk sürecinin hızlı ve etkili bir şekilde ilerlediğini vurgulayan Altunakar, "Kısa sürede arabulucu tarafından kira artışı ve tahliye taahhütnamesi alındı. Zaman kaybetmeden iki taraf da huzurlu bir şekilde sonuca erdi" dedi.
TARAFLAR ÜÇÜNCÜ TOPLANTIDA ANLAŞTI
Arabulucu avukat Yusuf Gözel, iletişime geçtiği kiracının ilk başta iletişime kapalı olduğunu ancak süreç ilerledikçe "Tahliye edersem ne zaman olur? Tahliye tarihine kadar kira ne olacak?" gibi sorularla müzakerelere açık hale geldiğini söyledi. Üçüncü toplantıda tarafların anlaştığını belirten Gözel, "3,5 yıllık bir davadan hem taraflar hem devlet tasarruf etmiş oldu. Konu çözüldü ve toplumsal uzlaşı anlamında en nihayetinde ilişkiler de onarıldı. İki taraf da bu şekilde mağdur olmadan kendilerine uygun bir çözüm yönteminde uzlaşmış oldular" diye konuştu.
2 HAFTADA SONUÇ ALINDI
Bir diğer uyuşmazlıkta ise iş yeri sahibi Ayşegül Dalkır Kahveci, kiracısının kira ödemelerini geciktirmesi üzerine arabuluculuğa başvurdu. Arabulucunun devreye girmesiyle 2 hafta içinde iş yerinin 1 ay sonra boşaltılması konusunda anlaşma sağlandı.
Kahveci, "Arabuluculuk sayesinde 3 ayrı dava açmaktan kurtuldum. Hem zaman hem de maliyet açısından büyük bir avantaj sağlandı" dedi.
Arabulucu avukat Zeliha Özkoçak ise sürecin hızlı ve etkili bir şekilde tamamlandığını belirterek, "Öncelikle kiralananın yaklaşık 1 aylık sürenin sonunda tahliyesi, diğer yandan tahliye sonrası depozito iadesinin nasıl yapılacağı ve aynı zamanda kiralanan gayrimenkulün var ise bir zararı ne yönde giderileceği şeklinde 3 farklı konuyu tek bir arabuluculuk dosyasında anlaşmaya bağladık" şeklinde konuştu.
Özkoçak, yargı sürecinin her iki taraf için zaman kaybı olacağını belirterek, "Her iki taraf için de belki tatmin edici bir sonuç vermeyecekti. Kendi rızalarıyla varacakları bir anlaşmanın koşullarını taşımayacaktı. Aynı zamanda mal sahibi de üç farklı durum için üç farklı mahkeme ile süreç yürütmek durumunda kalacaktı. Bu da hem ekonomik olarak tarafları yoruyor hem de taraflar bu süreçlerden psikolojik olarak da olumsuz etkileniyorlar" değerlendirmesinde bulundu.