Hazırlanan iddianamede, Dilan ve Engin Polat hakkında "Suç işlemek amacıyla örgüt kurma, yönetme", "Suçtan kaynaklanan mal varlığı değerlerini aklama" ve "Futbol ve diğer spor müsabakalarında ve şans oyunları düzenlenmesi hakkında kanuna muhalefet" suçlarından toplamda 20 yıldan 40 yıla kadar hapis cezası istendi. Diğer 26 şüpheli hakkında ise farklı suçlardan değişen oranlarda hapis cezası talep edildi. İddianame İstanbul Anadolu 2. Ağır Ceza Mahkemesi'ne gönderildi.

“BENİ BURADA ÖLÜME TERK ETTİLER”

4 Eylül'de hakim karşısına çıkana kadar tutukluluğu sürecek olan Dilan Polat ise cezaevinde kayınvalidesine mektup gönderdi. İçinde bulunduğu duruma sitem eden Polat, mektupta şunları söyledi:

"Kamuoyuna zulüm ediyorlar. Bizi haksız yere çocuklarımızdan ayırıyorlar. iddianamede tek bir delil olmadan yargılanıyoruz. Hiçbir suçumuz yok. Eziyet, zulüm ediyorlar bize. İddianamede sadece yalancı tanık beyanları ile aylarca daha çocuklarımıza hasret kalacağız. Beni burada ölüme terk ettiler. Bana bir şey olursa eğer ki artık yaşayamıyorum. Hakkım hiçbirine helal değil. Çocuklarımın hasretine dayanacak gücüm, tek bir günüm bile kalmadı. Bu haksızlığa artık dayanamıyorum. Hakkımı helal etmiyorum. Allah'ınızdan bulun. Çocuklarımda ayrı ölüyorum. Haksız ve suçsuz yere burada bizi ayırdınız."

"HAKKIMI HELAL ETMİYORUM"

Aileye 'örgüt' dediniz. Aile şirketini örgüt yaptınız. 'Kara para' dediniz. Alnımızın akıyla çalışıp kazandığımız paraya 'kara' dediniz. Tüm raporlar geldi. Zulüm ettiniz bize, medya baskısı dediniz. Bir gecede iftiralarla evimizden ayırıp video, fotoğraf çekip medyaya paylaştınız. Eziyet ettiniz bize başından beri. Özgürlüğüm önemsiz. Evlatlarımızdan ayırdınız haksız yere, suçsuz yere. Hala da devam ediyorsunuz sonu gelmiyor. Bir anneye bu kadar zulüm edilmez. Tüm raporlar mevcut. Savcı tahliye talep etti ama haksız yere hala çocuklarımdan ayrıyım. Hakkımı alan kim varsa helal etmiyor." Kayınvalide Şükran Polat, gelini Dilan Polat'ın mektubunu "Dilan kızımdan mektup geldi, yüreğim artık dayanmıyor" dedi.

MEKTUBA TEPKİLER YAĞDI

Dilan Polat'tan gelen mektubun deftere yazılı olması ve cezaevi mührünün olmaması da dikkat çekti. Polat'ın arkadaşı Canan Toprak konuyla ilgili açıklama yaparak "Dilan Polat'ın cezaevinde yazdığı mektup birileri tarafından yanlış anlaşılmalara neden olmuş durumda. 'Mektup cezaevinden nasıl çıktı?' diye sorular sorulmuş. Oysa soruyu soran kişiler Dilan Polat'ın her avukat görüşmesinde avukatın defterine yazılar yazdığını bilmiyor. Dilan Polat'ın bazen içindekileri kaleme dökmek için başta çocuklarına ve dışardaki sevdiği arkadaşlarına mektuplar yazdığını da bilmiyorlar büyük ihtimalle. Avukat yapılan tutukluluk incelemesini bilgilendirmeye gittiğinde Dilan Polat kendisinden içindeki üzüntüsünü yazmak istediğini söylüyor. Bu yüzden defterde yazılı. Yazı karakteri ve imza bizzat Dilan Polat'a aittir. Son bir umut hayattan kopmamak için artık canına tak ettiğini bu zulümün bitmesini istediğini yazmış bizlere" ifadelerini kullandı.

2017 YILINDAN İTİBAREN YASA DIŞI YOLLARLA PARA KAZANILDI

İddianamede, şüpheli Engin Polat'ın 2017 yılında dosya içerisindeki tespitlere göre yasal olmayan bir yoldan KKTC ülkesine gidip uluslararası yasa dışı organizatörleri Derkan Başer ve Veysel Şahin ile kurduğu irtibat sonrası bu şahısların ekibine dahil olduğu, bir süre KKTC'de fiilen bu şahısların yasa dışı organizasyonlarından müdür ve benzeri sıfatlarla çalıştığı, aradan geçen süreçte hızlı bir yükseliş gösterdiği ve kendini kabul ettirdiği, jasminbet isimli yasa dışı sitesinin tamamen kendisine bırakıldığı, şüpheli Engin Polat'ın 2017 yılından itibaren yasa dışı yollardan kazanılacak para sayesinde zenginleşmeyi amaçlayan bir yapıyı kurmaya başladığı, Engin Polat'ın nihai hedefinin yasa dışı organizasyonlarından kazanılan paraların kripto varlıklara çevrilmesini takiben kendine düşen payı alındıktan sonra yurt dışında bulunan Derkan Başer'e aktardığı belirtildi.

Kaynak: istiklal.com.tr