Cumhurbaşkanı Erdoğan, Devlet Övünç Madalyası Tevcih Töreni'nde açıklamalarda bulundu. Konuşmasında, "Çanakkale anlaşılmadan Türkiye anlaşılmaz, Çanakkale ruhunu anlamayan Türk milletini anlayamaz" diyen Erdoğan, "Çanakkale şehitlerin evlatları olarak zorluklar karşısında yılmayacağız. Saldırılar karşısında geri adım atmayacağız. Tehdit ve şantajlara boyun eğmeyeceğiz. Emperyalistlerin oyunlarına uyanık olacağız. El ele gönül gönüle omuz omuza vererek barış, kalkınma ve kardeşliğin asrı olacak Türkiye Yüzyılı'nı inşallah beraber inşa edeceğiz" ifadelerini kullandı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Çankaya Köşkü'nde Devlet Övünç Madalyası Tevcih Töreni'ne katıldı.

Buradaki konuşmasına, törene katılmaktan büyük bir memnuniyet duyduğunu belirterek başlayan Erdoğan, "Birazdan Devlet Övünç Madalyası ve Beratlarını takdim edeceğimiz tüm asker ve polis kardeşlerimize, onların ailelerine, devletimize yaptıkları hizmetler dolayısıyla şükranlarımı sunuyorum." ifadelerini kullandı.

Ramazan-ı Şerif'in hayırlı, mübarek olmasını dileyen Erdoğan, bu ayda tutulan oruçların, yapılan ibadetlerin kabul olmasını, huzur ve afiyet içinde daha nice Ramazanlara kavuşulmasını temenni etti.

"MUAZZEZ HATIRALARI İSTİKBALİMİZİN GÜVENCESİ OLACAKTIR"

Allah yolunda ölümü göze alarak mücadele eden, bu uğurda bedel ödeyen gazilerimize aynı şekilde minnettarlığımızı ifade ediyorum Rabbimden uzun ve hayırlı ömürler niyaz ediyorum. Biz şehitlerimizin yaşadıklarına tüm kalbimizle inanıyor ve iman ediyoruz. Muazzez hatıraları bin yıldır olduğu gibi inşallah yarın da istiklal ve istikbalimizin güvencesi olacaktır. Bu topraklar üzerinde ayyıldızlı al bayrağımız gururla dalgalanıyorsa, ezanlarımız 5 vakit gökyüzüne yükseliyorsa, ülkemizde özgür ve onurluca yaşayabiliyorsak bunun arkasında şehitlerimizin fedakârlığı gazilerimizin de cesareti vardır.

Millet olarak bin yıldır tarih sahnesinde varlığımızı şehitlerimizin sayesinde idame ettirebiliyoruz. Karşımıza kim çıkarsa çıksın vatanımızda başımız dik alnımız ak şekilde yaşamayı sürdüreceğiz. Şehit ve gazilerimizden aldığımız ilham, cesaret ve kararlılıkla vatanımıza canımız pahasına sahip çıkmaya devam edeceğiz.

"ÇANAKKALE'Yİ NE YAPTILARSA GEÇEMEDİLER"

Bugün aynı zamanda tarihimizin en parlak sayfalarından biri olan 18 Mart Çanakkale zaferimizin 110. yıldönümünü idrak ediyoruz. Çanakkale destanını kanlarıyla yazan kahramanlarımızı, şehitlerimizi, gazilerimizi rahmetle yâd ediyorum. Malazgirt, Niğbolu, Mohaç, Preveze, İstanbul'un fethi, Kut'ülamare, İstiklal Harbi ve Kıbrıs Barış Harekatı'na kadar nice savaşlar verdik. Çanakkale savaşları milletimizin istiklal mücadelesinde topyekûn ifadesi bakımından farklı anlama sahiptir.

İtilaf kuvvetleri ellerini kollarını sallayarak Çanakkale'den geçebileceklerini zannediyorlardı. Churcill'in şöyle söylediği rivayet edilir; Türkler mi, bir elimizi arkamıza bağlar diğer elimizle ezer geçeriz onları! Büyük bir kibirle geldikleri Çanakkale'yi ne yaptılarsa geçemediler. Tarihin gördüğü en kalabalık haçlı kuvvetlerine rağmen başaramadılar. Yenilmez armada dedikleri savaş gemilerine rağmen başaramadılar. Milyonlarca mermi, uzun menzilli toplarına rağmen başaramadılar.

"HİÇBİR SİLAH VATAN VE MİLLET SEVGİSİNE GALİP GELEMEZ"

Yanlış hesap Çanakkale'den dönmüş, işgal ruhu hüsrana uğramıştır. Bir kez daha görülmüştü ki, ne kadar gelişmiş olursa olsun hiçbir silah vatan, millet sevgisine galip gelemez. İstiklale aşık milletin vatan savunması nasıl olur, Çanakkale 110 sene bunu tüm dünyaya göstermiştir. Bu destanın her bir sayfası ayrı bir gurur kahramanlık ve aynı zamanda hüzün vesikasıdır. Askerlerimizin hangi yiğitliğini anlatmaya başlasak bir taraftan göğsümüz kabarır ama diğer taraftan boğazımız düğümlenir.

Ezineli Yahya Çavuş'un 67 eriyle 3 bin kişi karşısında yazdığı destan böyle bir destandır. Yarbay Mustafa Kemal'in komutasındaki 57. alayın yazdığı destan işte böyle bir destandır. Rumeli Mecidiye tabyasından Havranlı Seyit Onbaşı'nın çeyrek tonluk top mermisiyle İngilizlerin meşhur zırhlı gemisini batırması işte böyle bir destandır.

"ÇANAKKALE ANLAŞILMADAN TÜRKİYE ANLAŞILMAZ"

Çanakkale zaferi bize çok kıymetli bir miras bırakmıştır. Şu hakikat bir kez daha tecessüm etmiştir; Türk milletinin karakteri hürriyettir, istiklaldir, bağımsızlıktır. Başka hiçbir milletin boyunduruğu altına girmemektir. Çanakkale anlaşılmadan Türkiye anlaşılmaz. Çanakkale ruhunu anlamayan Türk milletini anlayamaz.

Çanakkale zaferinin anlaşılması hem tarih şuurunun güçlenmesine hem de bugünü ve geleceği daha iyi kavramamıza yardımcı olacaktır. Çanakkale bizim nasıl bir millet olduğumuzu anlatan epik bir destandır. Suriye'den Gazze'ye gönül coğrafyamızın dört bir yanında şehitlerin koyun koyuna yattığı müddetçe Allah'ın izniyle kimse bizim aramıza kandan ve gözyaşından duvarlar öremeyecektir.

Çanakkale şehitlerin evlatları olarak zorluklar karşısında yılmayacağız. Saldırılar karşısında geri adım atmayacağız. Tehdit ve şantajlara boyun eğmeyeceğiz. Emperyalistlerin oyunlarına uyanık olacağız. El ele gönül gönüle omuz omuza vererek barış, kalkınma ve kardeşliğin asrı olacak Türkiye Yüzyılı'nı inşallah beraber inşa edeceğiz.

Rabbim yolunuzu, bahtımızı açık etsin diyorum. Çanakkale zaferimizin 110. seneyi devriyesinin ülkemize, milletimize tüm kardeş coğrafyamıza mübarek olmasını temenni ediyorum. Tüm şehitlerimize bir kez daha Allah'tan rahmet diliyorum."

Kaynak: Haber Merkezi