Partisinin grup toplantısında konuşan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Bolu'daki otel yangınıyla ilgili büyük ihmaller belirlendiğini belirterek "İnanıyorum ki soruşturma sürecinde soru işaretleri giderilecek, karanlık noktalar aydınlatılacaktır. Kimse sorumluluktan kaçamaz, adalet tecelli edecek. Başvuruyu geri çekme olayı aydınlatılacak" dedi.

İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu hakkında bilirkişiyi hedef gösterdiği gerekçesiyle başlatılan soruşturmayı değerlendiren Erdoğan, "'Turpların büyükleri heybede' dediğimiz için rahatsız oldular. Niye? Çünkü durumlarını gayet iyi biliyorlar. Panikle yargı mensuplarımızı, aileleri ve çocukları üzerinden tehdit edecek kadar muvazeneyi yitirmelerinin nedeni de aynıdır." ifadesini kullandı.

KARTALKAYA'DAKİ OTEL YANGINI

Sözlerimin hemen başında yangın faciasında hayatını kaybeden 78 kardeşimizin her birine rahmet diliyorum. Onlardan bize belki bir ömür boyu gönül kırgınlığı kaldı. Hayatını kaybedenlerin yarısının çocuk olması yüreğimizdeki yangını artırdı. Yakınlarını kaybeden ailelerimizle dayanışmamızı göstermek amacıyla bir günlük milli yas ilan ettik. Bolu'da yaşanan elim hadisede de milletimiz kenetlendi.

"ANA MUHALEFET İFTİRALARA BAŞLADI"

Kimini kendini bilmezler dışında milletimiz her daim kardeş olduğunu bir kez daha ortaya koymuştur. Günlük siyasi tartışmalara konu etmemeye özen gösterdik. Münakaşalardan özellikle uzak durduk. Yangın sonrası ana muhalefet iftiralara başladı. Biz sükut ettikçe ana muhalefet, kiralık kalemler ve tetikçi ekran yüzleri seviyeye aşağı çekti. Bir haftadır vicdansızlığın her çeşidini sergilediler. Kendilerini aklama yarışına girdiler. Ülkemiz muhalefeti adına teessüfle takip ettiğimi pespayeliklerine rağmen duruşumuzu bozmadık.

Gece 03.27'de başlayan yangının haberi ulaşır ulaşmaz devletimizin tüm ekiplerini seferber ettik. Yaralanan 51 kardeşimizin sağlık kuruluşlarına intikali süratle gerçekleştirildi. Evlatlarını, sevdiklerini zamansız şekilde kaybeden vatandaşlarımıza yalnız olmadıklarını hissettirmek için gereken her şeyi yaptık, yapacağız. Facianın tüm yönleriyle araştırılması noktasında soruşturmaların süratle başlatılmasını sağladık. 8 kişilik heyet kuruldu. Bu heyet çalışmalarına devam ediyor.

Yangınla ilgili 9 kişi gözaltına alınmıştı. Soruşturma derinleşince gözaltı sayısı 28' yükseldi ve 18 kişi tutuklandı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan: Kimin kusuru varsa hesap verecek

"YANAN OTELDE İHMALLER VARDI"

İhmali olanların hesap vermesi için soruşturma sürüyor. İnanıyorum ki soruşturma sürecinde soru işaretleri giderilecek, karanlık noktalar aydınlatılacaktır. Kimse sorumluluktan kaçamaz, adalet tecelli edecek.

Müfettişlerin tespitleriyle, otelin aralık ayında belediye yetkilileri tarafından muvazaalı bir şekilde geri çektirilmek suretiyle sümen altı edilen kusurlarına ilişkin rapor büyük ölçüde örtüşmektedir. Belediye başkanı koltuğunda oturan şahsın 'İtfaiye müdürü korkmuştur.' diyerek meşrulaştırmaya çalıştığı skandalın üzerinde hassasiyetle durulmalıdır. En küçük şüphe izi kalmadan, ince detayına kadar facianın araştırılmasını ve sorumlularının ortaya çıkarılmasını temin edeceğiz. Sorumluluğu olan kim varsa hesap vereceği yer sosyal medya mecraları değil, bağımsız ve tarafsız Türk mahkemeleridir.

Acılı ailelerimiz başta olmak üzere milletimin her bir ferdinin çok iyi bilmesini istiyorum. Bu katliamın yaşanmasında kimin sorumluluğu varsa gereken neyse yapmaktan asla çekinmeyeceğiz.  Arkadaşlarımıza verdiğimiz talimat bu yöndedir. Kimse sorumluluktan kaçamaz, kaçamayacak da. Ekran ekran dolaşanlar ne yaparsa yapsın millete hesap vermekten kurtulamayacak. Adalet mutlaka tecelli edecektir. Yaralar ancak bu şekilde kabuk bağlayacak. Her şeyin farkındayız. Güle oynaya tatile giden evlatlarının soğuk tabutuna sarılan annelerin, babaların ve kardeşlerin beklentilerini gayet iyi biliyoruz.

TBMM'nin ihtiyaç duyulan adımları kararlılıkla atacağına inanıyorum. Aç gözlü müptezellerin vatandaşlarımızın canını hiçe saymasına asla tahammülümüz yoktur. Kimse benim vatandaşlarımın hayatı üzerinde kumar oynayamaz. Kimse daha ağzı süt kokan sabiler, masum çocukları hırslarına kurban edemez. Kanunun arkasından dolanmaya çalışan, mevzuatları ihlal eden, yükümlülükten kaçmak isteyen kim olursa olsun devletin eli ensesindedir. Kimsenin gözünün yaşına bakmayacağız. 

"BİZ BU FIRSATÇILIĞA PABUÇ BIRAKMAYIZ"

Muhalefet aktörlerine şunu söylüyorum. Hadi yüzünüz yok peki vicdanınız da mı yok? Hiç mi aynaya bakmıyorsunuz? Ortaya saçılan onca felakete rağmen hiç mi utanmıyorsunuz? Ne zaman kendinizi bir kez olsun sorgulayacaksınız? Bu milletin derdine, acısına, kederine ne zaman ortak olacaksınız? Her meselede milleti kutuplaştırmaktan, her konuyu siyasallaştırmaktan ne zaman vazgeçeceksiniz? Halkımıza artık gına getiren istismar siyasetinizi ne zaman terk edeceksiniz?Kadrolarınız arasında veba gibi yayılan ahbap-çavuş düzenine ne zaman vedalaşacaksınız?

Ey muhalefet 8 gündür ekran köşelerinde ahlak dersi vermeye kalkıyorsunuz. İzmir'in göbeğinde iki gencimiz ihmarkârlığınız yüzünden feci şekilde hayatını kaybetti görmezden geldiniz. İstanbul'da 5 yaşındaki yavrumuz hayatını kaybetti, görmezden geldiniz. Sizin iş bilmezliğinizden dolayı her gün büyükşehirlerin göbeğinde otobüsler yanıyor. Bir sürü skandalın mücbiri olduğunuz halde sorumluluk almaktan kaçıyorsunuz.

Antalya'daki teleferik ayıbının sorumlularını bırakın eleştirmeyi demokrasi kahramanı ilan etmediğiniz kaldı. Şehrin ortasında belediye otobüsleri yanıyor... Bir sürü skandalın mücremi olduğunuz halde bir de utanmadan ahlaktan etikten ve sorumluluk almaktan bahsediyorsunuz. Kusura bakmayın biz bu fırsatçılığa pabuç bırakmayız. Sorumluların hepsinin adalete hesap vermesi için gereken neyse yaparken, hadsizlikler karşısında da boyun eğmeyiz. Henüz acılar tazeyken, bunları konuşmaktan son derece rahatsızız.

Dedikoduyu muhalefet sanan bir muhalefete ülkemiz mahkum... Darbe girişimlerinden gezi kalkışmasına, çukur eylemlerinden kanlı terör saldırılarına, deprem felaketine kadar neredeyse kadar kendi ülkesine ve milletine karşı olanların yanında saf tutan muhalefet anlayışını reddediyoruz. Biz vakur davrandıkça muhalefetin bunu farklı yönlere çekmeye çalışması tam olarak vicdan fukaralığıdır. Bu süreçte sorumluluk duygusuyla hareket eden tüm siyasetçilere, aziz milletimizin her bir ferdine en kalbi şükranlarımı sunuyorum.

Telefonla arayarak veya mesajla taziyelerini ileten dost ve kardeş ülkelerin liderlerine bir kez daha teşekkür ediyorum.

"73 İL KONGREMİZİ GERÇEKLEŞTİRDİK"

Olağan kongre maratonunda finale doğru hızla yaklaşıyoruz. İlçe kongrelerimizi tamamladık. Hem ülkemizin hem de partimizin geleceğinin teminatı olarak gördüğümüz gençlerimizin önünü açmaya inşallah devam edeceğiz. 

12 Ekimde başlayan kongre maratonumuzda hızla sona yaklaşıyoruz. 73 il kongremizi gerçekleştirdik.

Sokaklarımızı karıştırmaya, gezi olayları vari sokak terörünün yeniden devreye alınmak istediği bir dönemde dava ahlakına sahip bir gençlik olmanızı istiyorum.

7 il kongremizi daha bu hafta sonu tamamlayacağız. 8 Şubat'ta İstanbul İl Kongremiz ile bu safhayı tamamlayacağız. Ardından 23 Şubat'taki büyük kongremize hazırlanacağız. Kongre maratonumuzu neticelendirdikten sonra tüm vaktimizi milletimize verdiğimiz sözleri hayata geçirmek için harcayacağız.

"TURPLARIN BÜYÜKLERİ HEYBEDE DEDİĞİMİZ İÇİN RAHATSIZ OLDULAR"

Muhalefetin varsa yoksa işi kendi gelecekleri, kendi çıkarları. Cepleri, mideleri, siyasi kariyerleri dışında hiçbir şeyi gözleri görmüyor. Sayın Özel kırmızı kartla oyalanırken, ilk sarı kartı eski genel başkanı gösterdi bile... Ama ne yapsalar boş. Para kulelerinin, şişirilmiş konser faturalarının neye hizmet ettiğini herkes çok iyi biliyor. Vatandaşlarımızın bunlara bakıp farklı odaklara bel bağlamasına müsaade edemeyiz. Cumhur İttifakı olarak daha fazla çalışarak, daha fazla ter dökerek muhalefetin eksiğini de bizim kapatmamız gerekiyor. Bu yüzden her birinizden daha çok çaba bekliyorum.

İktidarın alternatifi olması gereken muhalefet bizimle aşık atacak, kantara çıkacak siklette değildir. Gündemlerinde ne millet var ne de milletin derdi. Varsa yoksa kendi dertleri. Siyasi kariyerleri dışında gözleri hiçbir şey görmüyor, kulakları hiçbir şey duymuyor.

Muhalefet hemen her gün bir yeni kumpas, yolsuzluk ve taciz vakasıyla buz dağının görünen kısmını temsil etmektedir. Turpların büyükleri heybede. Bunu dediğimiz için rahatsız oldular. Niye? Çünkü durumlarını gayet iyi biliyorlar. Panikle yargı mensuplarımızı, aileleri ve çocukları üzerinden tehdit edecek kadar muvazeneyi yitirmelerinin nedeni de aynıdır. Bu tablo elbette bizim mesuliyetimizi daha da artırmaktadır.

Cumhurbaşkanı Erdoğan: Kimin kusuru varsa hesap verecek

DEPREM BÖLGESİ

Değişmeyen gündemimiz; deprem bölgesi. Deprem bölgemizi adeta dünyanın en büyük şantiye sahasına dönüştürdük. 1900 şantiyede 182 bin mimari mühendis ve işçi kardeşimiz milletimize yepyeni bir sayfa açmak için çalışıyor. Kahramanmaraş'ta 155 bininci yuvamızın anahtarlarını sahiplerine teslim ettik.

Toplamda 201 bin 430 bağımsız birimi afetzede vatandaşlarımıza kazandırmış olduk.

Hedefimiz 2025 yılında sonunda 452 bin 983 bağımsız bölümü teslim etmektir.

Biz sadece işimize bakıyoruz, depremin yaralarını sarmaya çalışıyoruz. Yeni Türkiye'yi inşa etmenin derdindeyiz. Bizim işimiz laf üretmek değil iş ve eser üretmektir.

"SURİYE'DEN IRAK'A TARİH YENİDEN YAZILMAKTADIR"

Bu ülkenin sorunlarını Cumhur İttifakı olarak biz çözeceğiz. Yükümüz ağır yolumuz uzundur.

Suriye'den Irak'a tarih yeniden yazılmaktadır. Bizim de geleceğimiz kardeşlerimizle birlikte yazılmaktadır. Dünyanın kalbi olan Afro-Avrasya bölgesinin merkezi Türkiye'dir. Yükselişimiz inşallah şahlanışa yükselecektir.

Terörsüz Türkiye hedefimize ulaşacağız. 40 yıllık terör belasını def edeceğiz.

Kaynak: Haber Merkezi