Çarşamba günü saat 12.00'de Amasya yolunda olan Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Özgür Özel, 12 Haziran etkinliklerine katılmak üzere yolculuk yapıyordu. Bir telefon görüşmesinde şunları dile getirdi: "Sayın Cumhurbaşkanı ile belirli bir tarih için yeniden bir araya gelme konusunda özel bir görüşme yapmadık. Ancak ihtiyaç halinde tabii ki görüşebiliriz. Bu süreçte iletişim kanallarımız açık olacak." İşte siyasetin ve milletin beklentisi de bu şekildedir.

SİYASETE YENİ SOLUK

Siyasetin temel kuralı diyalogdur. Siyaset, rekabet içinde olan bir süreçtir. Husumet, kan davası veya horoz dövüşü değildir. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile Özgür Özel'in son 40 günde iki kez buluşmaları, adına "Yumuşama" veya "Normalleşme" denilse de, ülke sorunlarını konuşmaları oldukça önemlidir. Bu görüşmeler, gergin siyasete bir bahar havası getirmiştir.

GÖRÜŞMEDE ELE ALINAN KONULAR

Özgür Özel, görüşmenin ardından Cumhurbaşkanı Erdoğan'a bir dosya verdi. Dosyada, görüşmede ele alınan konulara dair ayrıntılar bulunuyor. Bu konular arasında ülkenin genel sorunları ve CHP'nin bu konulardaki düşünceleri yer alıyor. Ayrıca dosyada emeklilerin beklentileri ile ilgili bilgiler ve devam eden bazı davalara ilişkin CHP yönetiminin görüş ve önerileri de bulunuyor.

TÜRK SİYASETİNİN ÇOCUKLUK SORUNU

Kutuplaşma ve ayrışma, Türk siyasetinin çocukluk sorunları... Bir kara delik gibi. Sıkı yumrukla yapılan siyaset, Türkiye'yi yıprattı... Toplumu germeye devam etti. Erdoğan ve Özel'in tokalaşması, sadece Ankaralıları değil, Amasyalıları, Rizelileri, Manisalıları da sevindirdi. Tabii ki sevinmeyenler de var... Gerilimden beslenenler.

GELENEK

Muhalefet lideri İsmet İnönü, yabancı devlet adamları ile yaptığı görüşmeleri özetleyerek kâğıda döker ve Dışişleri Bakanlığı'na gizli/özel olarak gönderirdi. Süleyman Demirel ise muhalefet yıllarında ve hatta siyasi yasaklı olduğu dönemlerde ziyaretine gelen yabancı devlet adamları ile olan konuşmalarını yazılı olarak Dışişleri Bakanlığı'na bildirirdi, bu da gizli/özel kapsamında olurdu. Dün, Özgür Özel ile yaptığımız sohbet sırasında bu konu açıldı. Özgür Bey, "Evet, siyasi geçmişimizde böyle bir gelenek var. Doğru ve ülkemizin yararına bir uygulama" dedi.

İsterseniz bu konuyu konuşmayalım. Suçlu arayışına girmeyelim, geleceğe odaklanalım. Sayın Cumhurbaşkanımıza da ilettiğim gibi, yurtdışına çıkarken Dışişleri Başkanlığı'ndan bilgi notu talep edeceğim ve gerektiğinde brifing isteyeceğim. Dönüşümde ise Dışişleri Bakanlığımızı bilgilendireceğim. Ülkemizin uzun süredir devam eden siyasi geleneğini sürdürmek, ülkemizin çıkarlarına hizmet edecektir.

TURAN GÜNEŞ'TEN ÖZGÜR ÖZEL'E

Muhalefetin görevi muhalefet yapmaktır... Muhalefet lideri, eleştirecektir... Hesap soracaktır.
Ama... Fakat... Lakin... Dikkat edeceği bir husus vardır.
Siyasetin efsane isimlerinden... Kıbrıs Barış Harekâtı döneminin unutulmaz Dışişleri Bakanı Prof. Dr. Turan Güneş'in şu sözlerini de hiç unutmayacaktır:

'MUHALAFET İKİYE AYRILIR'

Bizde muhalefet yapıcı ve yıkıcı olarak ikiye ayrılır. Doğruya doğru diyen muhalefet yapıcı, her şeye eğri diyen muhalefet yıkıcıdır. (Turan Güneş, Türk Demokrasisinin Analizi, Hazırlayan Hurşit Güneş, Ümit Yayıncılık-1996)

Özgür Özel, Genel Başkan seçildiği günden bu yana geziyor, dinliyor, hükümeti eleştiriyor ve önerilerini söylüyor. Ancak bir şeye özen gösteriyor: Yıkmamaya.

'TÜRKİYE İSTATATİSTİK KURUMU'NUN KAPISINA GİTMEZ'

Devletin bakanlıkları Ankara'da bulunur. Üst düzey kurumlarının merkezleri de Ankara'dadır. Muhalefet lideri, özellikle ana muhalefet partisi lideri, bir konuda soru sormak veya bilgi almak istediğinde devletin kapıları kendisine açıktır. Her şeyin belirli bir usulü, yolu ve yordamı vardır. Parti lideri, örneğin "Açıklanan enflasyon rakamları doğru değil" diyorsa, Türkiye İstatistik Kurumu'nun kapısına dayanmaz. Ya da "Mülakatta elendiğini söyleyen öğretmen adaylarının hesabını sormak için" Milli Eğitim Bakanlığı önüne gitmez.

'KEMAL KILIÇDAROĞLU DİKKATLİ DAVRANMADI'

Bunlar gösteridir, şovdur. Fanatik veya militan parti destekçilerini memnun edebilir, ancak toplum genelinde karşılık bulmaz. Geçmişte CHP'de Kemal Kılıçdaroğlu bu konularda dikkatli davranmadı, hatalar yaptı ve hem kendisine hem de partisine zarar verdi. Bugünün CHP'si ise çok daha farklı bir yaklaşım sergiliyor. Özgür Özel, kurallara, geleneklere ve yordama özen gösteriyor.

Ülkemizin ekonomik politikaları, Orta Vadeli Program, bütçe yönetimi, enflasyon durumu, tasarruf politikaları, ve yatırım alanlarında doğru bilgi sahibi olmak önemlidir. Bu konularda bilgi edinmek her siyasi liderin hakkıdır ve bu doğru bir yaklaşımdır. İlgili bakanlıkların ve kurumların kapıları her zaman açıktır ve bu bilgileri alma konusunda her türlü yardımı sağlarlar.

Sayın Cumhurbaşkanı ile aramızdaki iletişim kanalları açık ve işliyor. Hazine ve Maliye Bakanı Sayın Mehmet Şimşek ile görüşecek olan 3 arkadaşımız var: Prof. Volkan Demir, Galatasaray Üniversitesi'nden bir öğretim üyesi ve piyasada deneyimi olan muhasebe-finansman uzmanı; Yalçın Karatepe, Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi eski dekanı ve makro ekonomi profesörü; Doç. Selin Sayek Böke, partimizin Genel Sekreteri ve önceki dönemde ekonomiden sorumlu Genel Başkan Yardımcısı olarak görev yaptı, aynı zamanda Bilkent Üniversitesi'nde ekonomi dersleri verdi. Sayın Mehmet Şimşek ile görüşecekler,  sonra Oturup konuşacağız,  bilgi alacağım.

'EŞYALAR DEĞİŞMEDİ'

Erdoğan'ın son ziyaretinde CHP Genel Merkezi'nde "Yeni binanız hayırlı olsun" dediği ve genel başkan odasını incelediği bilgisi verildi. Özgür Özel, Deniz Baykal ile yapılan görüşme sırasında eşyaların değişmeden kaldığını belirtti. Kemal Kılıçdaroğlu'nun ise sadece 2 koltuk aldığını ve şu anda Özgür Özel'in ve kendisinin oturduğu koltukların bu koltuklar olduğunu ekledi.

HEDİYE DETAYI

Özgür Özel'in aktardığına göre, geçmiş görüşmede Erdoğan'ın hediyesi bir kahve takımıydı. Bu takım şu anda Özgür Özel'in evinde, eşi Didem Hanım'ın beğenisini kazanmış durumda. Önceki gün ise Özgür Özel'in Cumhurbaşkanı Erdoğan'a verdiği hediye, Paşabahçe'nin Gururla koleksiyonundan bir Payidar Gondol oldu. Özel, bu hediyeyi seçerken üzerinde 2'nci Meclis'in bulunduğunu ve balkon detayının Milli Mücadele'yi anımsattığını belirtti. Hediyenin seçiminde Türkiye Büyük Millet Meclisi'ne ve milli iradeye olan saygının önemli olduğunu vurguladı.

Özgür Özel'in anlattığına göre, geçmiş bir görüşmede Erdoğan'a Manisa'nın meşhur mesir macunundan da götürmüştü. Bu jestin ardından dün yapılan sohbet sırasında, Özel, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın makam aracına konulan mesir macununun hoşuna gittiğini ifade etti.

Sohbet uzun ve keyifli geçti, başka bir gün detayları yazabiliriz. Özgür Bey ile bayramlaşmak ve noktayı koymak iyi olacak. Ayrıca, bayram sabahını da konuştuk. Özgür Bey, köyde olacağını belirtti:

Annemin ve anneannemin köyü olan Saruhanlı ilçesine bağlı Hacı Rahmanlı'ya gideceğim. Dayılarım da orada.

Sayın Cumhurbaşkanı'nı arayıp bayramını tebrik edeceğim.

İkinci gün ise her bayram olduğu gibi Manisa Valiliği'nde bayramlaşmaya gideceğim. Bu geleneği hiç aksatmadım.

Kaynak: istiklal.com.tr