CHP Genel Başkanı Özgür Özel, Ekol TV’de Armağan Çağlayan’ın ‘Hepsi Bu hafta Oldu’ programına katılarak gündeme ilişkin önemli açıklamlarda bulundu.
CHP Lideri Özel, partisinin ekonomi kurmaylarının Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’le görüşmesini Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın istediğini söyledi.
CHP Genel Başkanı Özgür Özel, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'ye yaptığı ittifak davetini de yineledi.
Özel, Cumhurbaşkanı Erdoğan ile olan görüşmesi ve normalleşme tartışmaları hatırlatılarak, ‘İnsanlar, iki liderin görüşmesine niye karşı çıkıyorlar’ sorusunu şöyle yanıtladı: “Biz siyasetçilerin görüşüp konuşmasının normal olduğunu söylüyoruz. İki grup var burada. Birincisi iyi niyetli endişeliler. Çünkü Türkiye’nin geçmiş pratiklerine bakıyorlar. ‘AKP ne zaman zora düşse bir yolunu bulup birileriyle hayatiyetini devam ettirip yeniden güç kazanıyor. Buna yaşama gücü veren biz olmayalım’ diyorlar. Bu arkadaşlar veya büyüklerimiz kötü niyetli değiller. Endişelerini saygıyla karşılıyorum. Geçmiş pratikleri bunu düşünmeye müsait. Bazı süreçleri birlikte yaşadık. Bu endişeler haklı, dikkatli olmak lazım. Her iki tarafta birden bu kutuplaşma ortamından beslenenler var. Normal bir siyasi düzlemde kendilerine yer olmadığını düşünenler var.”
Özgür Özel'in açıklamalarından satır başları şöyle:
"Genel başkanlığa aday olmaya karar verdiğim süreç özel bir süreçti, bir travmadan sonra yaşanan süreçti ama hayatımın hiçbir evresinde genel başkanlık hedefiyle yanıp tutuşmuyordum. Ara ara soruluyordu genel başkanlık sorusu ama keşke parti iktidar olsaydı da genel başkan olmaya gerek kalmasaydı. Önemli olan Cumhuriyet'in 100. yılında partimizi iktidar yapmaktı.
"DEĞİŞİMİ İLK DİLLENDİREN İMAMOĞLU'YDU"
14-28 Mayıs seçimlerinin olduğu süreçte bir sürü yanlış yapıldı ama var gücümüzle seçimi almak için çalıştık, olmadı. Sokaktaki gençlerin gözünün feri söndü. Değişimi dile getiren ilk kişi Ekrem İmamoğlu'ydu. Değişim olmazsa İstanbul'a da aday olmam dedi. O yüzden değişim olması gerektiğini konuşmaya başladık.
Seçimden sonra herkes fatura kesmek için bir yer arıyordu. Seçmen değişmeyeni cezalandırdı. Siyaset sokağın sesini duyma sanatıdır. Değişim ekibi aslında olmayacak bir şeyi oldurdu, herkes risk aldı.
BAŞKAN OLMAYA NASIL KARAR VERDİ?
Manisa'da 3 saat boyunca karanlıkta tek başıma oturarak düşündüm. Aday olmaya karar verdiğimi bilmesi gerekenlere söyledim, eşime daha söylememiştim. Siyaset arkadaşlarıma söyledim böyle bir adım atacağımızı. Destekleyeceğini düşündüğüm ama desteklemeyenlerden biri 'Kardeşim sen boş havuza balıklama atlıyorsun' dedi. Ben de dedim ki 'Zaten o yüzden kimse atlamıyor. Ben hesap ettim, düşene kadar dolacak.
"MEHMET ŞİMŞEK'LE EKONOMİ PROGRAMI ÇALIŞMAYACAĞIZ"
Özel, CHP’nin Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek ile ekonomi programı çalışacağı iddialarına ilişkin soruyu şöyle cevapladı: “Biz Mehmet Şimşek’le ekonomi programı çalışmayacağız. Mehmet Şimşek ile görüşme fikri Cumhurbaşkanı Erdoğan’dan çıktı. 10 bin lira maaşla geçinen emekli, temmuz maaşında zam yapmayacağınızı söylediğiniz asgari ücretli, açıkladığınız fiyatlara isyan eden çay ve buğday üreticileri ve borçlarını ödeyemeyen dünya kadar insan. Emekli maaşının asgari ücret seviyesine çıkarılmasına, asgari ücrete hiç olmazsa enflasyon farkının verilmesine, buğdayda 15 TL, çayda 25 TL taban fiyatına ihtiyaç var. Bunun için para lazım. Mehmet Şimşek kemer sıkıyor. Krizin sorumlularına değil krizin mağdurlarına yönelin. Bu insanlar KKM’den paralarına para katanlar değil, KKM için 1.2 trilyon lirası alınıp zenginlere verilen garibanlar bunlar. Bu kişilerden krizin faturasını çıkartamazsınız. Bunun için bu vergi sisteminin değişmesi lazım. Dolaylı vergiler yüzde 10, maaştan vergiler yüzde 10, doğrudan vergi yüzde 80 olursa buradaki insanlara istediğinizi verirsiniz. Benim tek önerim, Türkiye’deki gelir adaletsizliğine müdahale etmek için adil bir vergi sistemi. Biz iktidara gelince bunu yapacağız. 'Bu insanlara acıyorsak vergi reformu yapmamız lazım. Bunu Meclis’te yapmamız lazım' dedim. Erdoğan, 'Mehmet Şimşek gelsin, onunla görüşün' dedi. Biz Mehmet Şimşek’le onun neoliberal politikalarını, eskiden irrasyoneldi şimdi çok rasyonel... Sen zengine rasyonelsin şu anda. Yoksullar için irrasyonelsin hala. Bizim kemer sıkma veya örtülü IMF politikalarına destek verme gibi bir şeyimiz söz konusu olamaz. Tam tersine krizin çözümü garibanın kemer sıkması değil, vergi vermesi gerekenlerden vergi almak. Kayıt dışı ekonomiyi kayıt içine katmak. Ben AK Parti’nin 22 yıllık yükünü sırtlanacak bir işin içine girmem.
"ŞU AN BELEDİYELERİMİZDE AKRABA ATAMASI YOK"
Balıkesir'de böyle bir durum olunca aradım ve başkanın ağabeyinin gönüllü olmasını söyledim. Kırşehir'deki soyadı benzerliği idi. Esenyurt'taki mesele için de aradım ve 2 saatte hallettik. CHP, kir gösteriyor. AK Parti yıllardır kir kaldırıyor. Her belediyede yüzlerce atamaları var. CHP'nin haklı şekilde eleştirilen atamaları da hemen görülüyor. Hepsine karşıyım ve hemen sonlandırdım.
"KUTUPLAŞMADAN KORKSAYDIM EVDEN ÇIKMAZDIM"
Özel, Çağlayan’ın “Kutuplaşmış bir ülke sizi korkutmadı mı” sorusuna şu cevabı verdi: “Kutuplaşmadan korksaydım evden dışarı çıkamazdım. Her gün tehdit, birtakım gerginlikler falan.. O öyle bir faktör değildi. Biz o kutuplaşmış iklimin içinde siyaset yapmaya alışmıştık. Türkiye Cumhuriyeti’nde Meclis’te grubu bulunan siyasi partiler tarihinde, ciddi siyasi partiler içinde genel başkanı seçimle değiştiren ilk partiyiz ve ilk örnek biziz. O yüzden de teoride olup pratiği olmayan, o imkansızlığa herkesin birtakım gerekçeler bulduğu... ‘CHP’de genel başkan seçimle değişmez’ diye bir kabul var. O yüzden kalkıştığınız iş kolay bir iş değil. 14-28 Mayıs seçimlerinde çok çalıştım, çok istedim. Cumhurbaşkanı adayımız kadar motiveydim ben meseleye. Süreçte bir sürü yanlış yapıldı. O yanlışları kendi yönetim kademelerimizde dile getirdik, eleştirdik. Var gücümüzle o seçimi almak için çalıştık. Olmadı. Sokakta gençlerin gözünün feri söndü. 14 Mayıs’a kadar kazanacağımıza inanmışlardı. Gözleri ışıl ışıldı. Gözlerinin feri söndü.
"SEÇİM SONUCU BİR TEK BİZE SÜRPRİZ DEĞİLDİ. BÜTÜN TÜRKİYE ŞAŞIRDI"
‘CHP’nin iktidar olduğunu görmeden gidersem gözüm arkada gider’ diyen bir kitle var. 70 yaş üzeri, Ecevit’i görmüş, o günden beri ızdırap çeken insanlar. Yaşlı partililerimizin öldüğü haberlerinde algıda seçicilik. Gözü açık gitti işte. İnanılmaz bir duygusal travma vardı. Bu işin gidemeyeceğini düşündüm. 31 Mart akşamı seçim sonucu bir tek bize sürpriz değildi. Bütün Türkiye şaşırdı. Anketlerde gördük. Biz bu seçimde sahadaki duyguyu doğru okuyan tek partiydik. Değişimciler olarak da bu duyguyu doğru okuyan kadro bizdik. Siyaset, sokağın sesini duyma sanatıdır. Sokakta, evde, tarlada, fabrikada konuşulan şeyden bir mesaj almıyorsan, o duyguyu hissedip de ona göre bir tavır tutum belirleyemiyorsan sen siyaset yapmıyorsun. Siyasetçilik oynuyorsun.”
BAHÇELİ'YE İTTİFAK DAVETİ: TEK ŞARTIMIZ VAR
31 Mart seçimlerinde iktidara ortak olduk. İktidara ortağım anayasal olarak ama iktidar ortağı değilim. Devlet Bey bize ittifak teklif ediyor. Biz ittifak olmadan yüzde 47 aldık. Partilerle ittifak yapmayınca şöyle bir avantaj var, kavga edecek kimse olmuyor. Devlet Bey Cumhur İttifakı'ndan ayrılacaksa bizim Türkiye İttifakı'na gelebilir. Bunun yolu çok basit. Renklerimiz kırmızı beyaz. Filenin Sultanları şampiyon olunca Türk bayrağı yükselince duygulanan herkes Türkiye İttifakı'na gelebilir. Bunun dışında şartımız yok. Devlet Bey de Milli Takım gol atınca seviniyorsa gelsin ki seviniyor biliyorum. Bizim müzakeremiz emekliler ve emekçiler için. Devlet Bey buna hazırsa bizim ittifakımıza gelebilir. Ama o çıkar ittifakları onların işi bizim değil.