Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Mahinur Özdemir Göktaş, "Eğitim-Bir-Sen Kadınlar Komisyonu 8. Türkiye Buluşması"nda konuştu. Aile ve toplum arasında güçlü bir ilişki olduğunu belirten Bakan Göktaş, "Aile zayıflarsa toplum çözülmeye başlar. Dolayısıyla aileyi korumak demek aynı zamanda toplumu korumak demek. Bu nedenle aile meselesini aynı zamanda bir milli güvenlik meselesi olarak görüyoruz." dedi.
Bakan Göktaş, Kızılcahamam'da bir otelde düzenlenen "Eğitim-Bir-Sen Kadınlar Komisyonu 8. Türkiye Buluşması"nda yaptığı konuşmada, kadınların eğitim alanındaki rolünün toplumun gelişimi için kritik öneme sahip olduğunu vurguladı.
"KADINLARIN EĞİTİME KATILIMI ARTTIKÇA POZİTİF DEĞİŞİM YAŞANIYOR"
Kadınların eğitime katılımı arttıkça her alanda pozitif bir değişimin gerçekleştiğini belirten Göktaş, "Ancak hala katetmemiz gereken bir yol, aşmamız gereken bir mesafe var. Bu yol da hep birlikte hareket etmekten ve kadınların potansiyelini açığa çıkaracak fırsatları oluşturmaktan geçiyor. Bu sebeple kadınların sadece eğitime erişimini artırmakla kalmamalı, aynı zamanda bu alanda liderlik pozisyonlarına gelmeleri için de gerekli destekleri sağlamalıyız. Çünkü kadınlar, karar alma mekanizmalarında yer aldıkça daha adil ve kapsayıcı bir toplum inşa edebileceğimize inanıyoruz." ifadelerini kullandı.
"KADINLAR, TOPLUMU ŞEKİLLENDİREN GÜÇLÜ AKTÖRLERDİR"
Tarih boyunca kadınların eğitimin gücüyle engelleri aştığını ve dünyaya ilham olduğunu belirten Göktaş, "Kadınlar, sadece kendi hayatını değil, ailesini, toplumunu ve ülkesini şekillendiren güçlü birer aktördür. İşte bu yüzden kadınların güçlenmesini, toplumu ileriye taşıyan bir dönüşüm olarak görüyoruz." dedi.
"SON 23 YILDA DEVRİM NİTELİĞİNDE SOSYAL POLİTİKALAR HAYATA GEÇİRİLDİ"
Bakan Göktaş, kadın hakları ve eşitliği konusunda Türkiye'de son 23 yılda "devrim" niteliğinde sosyal politikaların hayata geçirildiğini anımsatarak, "Anayasa başta olmak üzere temel kanunlarda, pozitif ayrımcılığı destekleyen, her türlü şiddet ve ayrımcılığı ortadan kaldıran düzenlemeler yapıldı. Böylece kadınların toplumsal, siyasal ve ekonomik hayatta eşit fırsatlara sahip olması güvence altına alındı. Bu eşitlik vizyonunu tüm kalkınma planlarımıza yansıttık. Bu anlamda 12. Kalkınma Planı'mız, kadınları destekleyen somut adımları ve hedefleri içermesi bakımından önemli bir yol haritasıdır." şeklinde konuştu.
"KADINLARIN EĞİTİME TAM ERİŞİMİ SAĞLANACAK"
2024-2028 dönemini kapsayan Kadının Güçlenmesi Strateji Belgesi ve Eylem Planı kapsamında yürütülen çalışmaları aktaran Göktaş, kadınların ve kız çocuklarının eğitimin tüm kademelerine tam erişimlerini sağlamanın eylem planının ana politikasını oluşturduğunu söyledi.
"YÜKSEKÖĞRETİMDE KADINLARIN OKULLAŞMA ORANI YÜZDE 49'U AŞTI"
Göktaş, yükseköğretimde kadınların okullaşma oranının yüzde 49'un üzerine çıktığını belirterek, "Akademik kadrolarda yer alan kadın akademik personel oranının, yüzde 46,65 ile pek çok ülkeden daha yüksek olduğunu özellikle belirtmek isterim. Lisans programlarına baktığımız zaman sağlıktan sonra yaklaşık yüzde 62'lik bir oranla kız öğrencilerin en çok tercih ettikleri alanın eğitim olduğunu görüyoruz." dedi.
"BİLİM VE TEKNOLOJİDE KADINLARIN ROLÜ ARTACAK"
Bilim, teknoloji, mühendislik ve matematik alanlarında kadınlar ile genç kızların eğitim ve istihdamını artırmak istediklerini dile getiren Göktaş, bu konuda "Türkiye'nin Mühendis Kızları Projesi"ni yürüttüklerini belirtti.
"AİLE DEĞERLERİNİ KORUMAK İÇİN ÇALIŞIYORUZ"
Bakan Göktaş, 2025 Aile Yılı'nın, kadını güçlendiren politikaların hayata geçtiği bir sene olması için çalışmalara hız kazandırdıklarına işaret ederek, "Özellikle gençlerimizi etkilemeye yönelik girişimlerle, aile değerleri hedef alınıyor. Annelik ve babalık itibarsızlaştırılıyor, aile bağları zayıflıyor. Bugün küresel boyutta çocuklarımız başta olmak üzere aile yapımızı ve değerlerini hedef alan cinsiyetsizleştirme dayatmalarıyla karşı karşıyayız. Bu zararlı akım ve alışkanlıklar tüm aile bireylerini olumsuz etkiliyor. Telafisi güç sonuçlara yol açabiliyor. Biz biliyoruz ki, aile ve toplum arasında çok güçlü bir ilişki var. Aile zayıflarsa toplum çözülmeye başlar. Dolayısıyla aileyi korumak demek aynı zamanda toplumu korumak demek. Bu nedenle aile meselesini aynı zamanda bir milli güvenlik meselesi olarak görüyoruz." ifadelerini kullandı.
"ESNEK ÇALIŞMA MODELLERİNİ AKTİF HALE GETİRECEĞİZ"
Doğurganlık hızının gerilediğine de dikkati çeken Göktaş, "2023 yılında doğurganlık hızımız 1,51 seviyesine geriledi. Tüm illerimizde ciddi bir düşüş var. 1,5 düzeyinin altında 51 ilimiz var. Burada önemli bir veriyi de paylaşmak isterim. İstihdamda olan kadınların doğurganlık hızı 1,38. İstihdamda olmayan kadınların doğurganlık hızı ise 1,72. Yani bu veriler doğurganlığın düşüşünün tek başına kadının istihdamıyla açıklanmayacağını gösteriyor." dedi.
Kadınlar için esnek çalışma modellerini aktif hale getirmeyi hedeflediklerini bildiren Göktaş, "Ayrıca UNICEF işbirliğinde, Erken Çocukluk Döneminde Ev Temelli Bakım Hizmet Modeli'ni hayata geçirmeyi hedefliyoruz. Bunun yanı sıra 0-3 yaş aralığındaki çocuklar için geliştirdiğimiz mahalle tipi kreş modeli üzerinde de çalışmalarımıza devam ediyoruz. Aile ve Gençlik Fonu ile yeni evlenecek gençlerimize, doğum yardımları ile çocuk sahibi olmak isteyen ailelere destek olmayı sürdüreceğiz." diye konuştu.