ALPARSLAN TÜRKEŞ (3)

Alparslan Türkeş;

“Ben sizi hak yolu hakikat yolu Allah yoluna çağırıyorum” deyince;

İngiltere’nin Ankara büyük elçisi Kraliyeti uyardı,

Türk İslam davası güden bir lider çıktı. Diye,

Dışişleri emir gönderdi.

“şövenist diye ilan edin” (İngiliz 50 yıl vesikaları)

19.asırdan beri Türk fikir hayatını yöneten MI5;

Türkçülüğü, İslam aleyhinde,

İslam’ı da Türklük aleyhinde yönlendiriyordu.

Bu çıkış İngiliz politikasına aykırı idi.

***

İngiliz İstihbaratına bağlı bir Nurcu gurup;

Hilal dergisine ilave bir broşür çıkardı.

“İslami hareket ve Türkeş” diye,

Bunu o zamanın gazeteleri de beraber dağıttı.

Türkeş, İslam dışı, günahkar, haramzede bir lider olarak tanıtılıyordu.

Toplantılarda içki kadehleri gösteriliyordu.

Halbuki Türkeş; ağzın içki, koymaz,

Öldüğünde bile kaza namazı yoktu.

Son derece imanlı, abid, züht sahibi, mutasavvıf bir kişi idi.

Peygamber efendimizi, kendine rehber edinen,

Dünyanın en büyük taktisyen lideri olarak gören,

Bir ehli sünnet alimi idi.

***

Artık bunun üstüne mason (İngiliz casusu) gazeteler,

Türkeşi, sırtında sadak, başından börk, elinde ok ve yay,

Yalın kılıçla Orta Asya’yı fethe giden,

Irkçı bir maceraperest olarak tanıtıyorlardı.

Ayrıca Türk İslam söylemlerinden dolayı da,

Laikliğe aykırı beyanattan hakkında soruşturma açılıyordu.

***

1961 Anayasasına, İnönü’cü solcu subayların yönettiği,

Fikir özgürlüğü diye konan maddeler,

Üniversitelerin bağımsızlığı,

Devletin elini kolunu bağlayan anayasa hükümleri,

1968 üniversite olaylarını başlattı.

Bizzat Sovyetlerin denetimindeki, solcu, Marksist, Leninist,

Hatta komünist hareketler,

Üniversiteleri ele geçirdi.

Türkiye’nin geleceği karartıldı.

İnançlı, dindar, milliyetçi, muhafazakar Türk milleti yeise kapıldı.

İşte bu ortamda, Türkeş,

Çok iyi bir takdisyen, iyi bir kurmay olarak,

Devletin bekasını düşünerek,

Davası Türk-İslam olan, gücünü milletten alan,

Güçlü bir Ülkü Ocakları teşkilatını kurdu.

Artık Üniversiteler, komünist tasallutundan tek tek kurtuluyordu.

***

Türk gençliği Türkeş’in liderliğinde adeta şahlanmıştı.

Solcular; “kahrolsun Amerika, kahrolsun emperyalizm” derken,

Ülkücü gençlik, “ ne Amerika, ne Rusya, Milliyetçi Türkiye” diye haykırdı.

ÜLKÜ OCAKLARI, bütün üniversitelerde,

Bütün şehir, kasaba ve köylerde de teşkilatlandı.

Büyük ülküye doğru yürüyordu.

Büyük ülkü neydi?

Turandı, yani Türk birliği,

Kızılelma idi, Türk cihan hakimiyeti…

Başbuğ Türkeş bu değerlere,

İlayı kelimetullah ve nizamı alem diye yeni değerler kattı. (devam edecek)

____________________________________________________________-