Görevden alınan CHP Esenyurt Belediye Başkanı Ahmet Özer hakkında "PKK/KCK Silahlı Terör Örgütü Üyesi Olmak" suçundan 15 yıla kadar hapis cezası istemiyle düzenlenen iddianame kabul edildi. Ahmet Özer, önümüzdeki günlerde İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi'nde hakim karşısına çıkacak.
İDDİANAME 83 SAYFA
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanan 83 sayfalık iddianamede, Ahmet Özer gibi İstanbul'da görevli bir kısım Belediye Başkanı, Başkan Yardımcısı ve Belediyle Meclis Üyesi'nin 31 Mart 2024 yerel seçimler sonrasında terör örgütünce verildiği öne sürülen talimatla "Kent Uzlaşısı" faaliyeti kapsamında terör örgütünün uzlaşma sağladığı partiden seçilmeleri sağlanarak görev yapmaya başladıkları ve halen görevli oldukları iddia ediliyor.
KENT UZLAŞISI
Özerlik sistemi ve kent uzlaşısı formülünün, DEM Parti üstü bir örgütlenme sistemi olduğunun belirtildiği iddianamede, özellikle örgütlenme konusunda çalışmalar yürüten örgüt bünyesindeki oluşumların (DBP, HDK) örgütün taban (halk) örgütleme sistemini geliştiren ve yöneten esas kurumlar olduğu, bu şahısların terör örgütünün Kent Uzlaşısı faaliyeti kapsamında faaliyet yürüten örgüt mensuplarından oldukları belirtildi.
“PKK/KCK TERÖR ÖRGÜTÜNÜN BİR FAALİYETİ”
İddianamede konuyla ilgili şu bilgilere yer verildi, "DEM Parti tarafından, yerel seçim stratejisi olarak belirlenen ve Aralık 2023 tarihinde yayımlanan tutum belgesinde; "Kent Uzlaşısı" adı altında çerçevesi çizilen strateji kapsamında, Türkiye'nin batı illerinde farklı kesimlerle diyalog/ittifak zemini arayışına girildiği, bu çerçevede "Kent uzlaşısı" formülü kapsamında gerçekleştirilen görüşmeler/müzakereler ile anlaşma sağlanan İl/İlçelerde aday göstermeme, kendi adayını farklı partiler bünyesinde aday gösterme, belediye meclislerinde kontenjan elde etme vb. cihetine gidildiği, Konuya ilişkin PKK/KCK yönetimince yapılan ve açık kaynaklara yansıyan açıklamalara bakıldığında; -KCK Eş Başkanı Bese Hozat kod Hülya ORAN örgüt paralelinde yayın yapan Medya Haber Televizyonu'nda 05/11/2024 tarihinde yaptığı konuşmasında; "Kürtlerle Türklerin birliği, ortak mücadelesi, ittifakının isminin Kent Uzlaşısı olduğunu, Kent Uzlaşısı'nın Türklerle Kürtlerin ortak birlik duruşu/uzlaşması olduğunu" belirtildiği,
-PKK/KCK Yürütme Konseyi Üyesi Cuma kod Cemil BAYIK tarafından kaleme alınan ve örgüt paralelinde yayım yapan Serxwebun Dergisi'nde 31/03/2024 seçimleri öncesinde yer verilen yazısında; "Kent uzlaşısı olarak ifade edilen stratejinin yerinde bir karar olduğu, bu yöntemle Kürt halkının (sözde) Kürdistan'da ve yoğun olarak bulunduğu Türkiye şehirlerinde kendi adaylarını çıkarıp başarılı kılarken, diğer Türkiye kentlerinde demokrat, özgürlükçü, Kürt sorununa demokratik yaklaşan, Kürt halkını dost gören ve Kürt halkının davasını haklı bulup dayanışma tutumu olan adayların kazanmasını sağlayarak siyasi ağırlığını daha da arttırabileceği, bunun özgürlük mücadelesinin gelişmesi ve Kürt sorununun demokratik siyasi çözümü için atılmış önemli bir adım olacağı" şeklinde beyanlara yer verildiği, -PKK/KCK Yürütme Konseyi üyesi Hüseyin Avareş kod Mustafa KARASU'nun 04/04/2024'te örgüte müzahir ANF Haber Ajansında yayınlanan röportajında; "DEM Partinin bu seçimde Türkiye'de genel bir ittifak ve uzlaşı içinde olmadığı, ancak Türkiye'nin çok stratejik alanlarında 'kent uzlaşısı' politikası ile tüm demokratik güçlerle birlikte iktidara kaybettirme politikası izlediği ve söz konusu durumun bir partiye değil, demokrasi güçlerine kazandırma tutumu olarak görülmesi gerektiği, muhalefetin de bu şekilde anlamasının faydalı olacağı" hususlarını ifade ettiği,
Sonuç olarak yukarıda yer alan hususlar, terör örgütüne yönelik başta HDK Yapılanması olmak üzere, yürütülen soruşturmalar kapsamında elde olunan bilgi ve belgelerle birlikte bir arada değerlendirildiğinde; Kent uzlaşısı formülünün teorisinin terör örgütü yönetimince yapıldığı, demokratik özerklik sisteminde bazı alanlarda uygulanacak bir formül olduğu, doğu illerinde yerel yönetimlerin kazanılarak özerklik sisteminin kurulması, batı illerinde ise Kürt nüfusunu özerklik sistemine benzer bir sistemle yerel yönetimlere dahil edilmesi planlaması çerçevesinde oluşturulduğu ve adına da "Kent Uzlaşısı" denildiği, Kent Uzlaşısıformülü ile batı il ve ilçelerindeki Kürtlerin, belediyeleri kazanamasalar da uzlaşılacak ve desteklenecek aday karşılığında, belediye meclislerinde belli sayılarda kota elde edilmesi sonucu belediye meclis kararlarında söz sahibi olmalarının, yerel yönetimlerde yer almalarının ve siyasi bir denge olmalarının amaçlandığı, Özerlik Sistemi ve Kent Uzlaşısı formülünün, DEM Parti üstü bir örgütlenme sistemi olduğu, özellikle örgütlenme konusunda çalışmalar yürüten örgüt bünyesindeki oluşumların (DBP, HDK) örgütün taban (halk) örgütleme sistemini geliştiren ve yöneten esas kurumlar olduğu anlaşılmıştır"
REMZİ KARTAL İLE YOĞUN İLETİŞİM
İddianamenin değerlendirme bölümünde Ahmet Özer’in terör örgütü PKK'nın elebaşı Abdullah Öcalan'ın genel talimatları uyarınca sözde demokratik özerklik çalışmalarına katkı sunduğu belirtilerek, "Örgütün üst düzey yöneticisi Remzi Kartal ile açıklayamadığı şekilde yoğun iletişim kurduğu, Mersin'de örgüt adına ideolojik eğitim organize ettiği ve bu eğitimi bizzat verdiği, terör örgütü PKK/KCK'nın Avrupa yapılanmasında görevli üst düzey mensuplarından Cemal Kavak'ın yardımıyla terör örgütü mensubu bir şahsın yurt dışına kaçmasını sağladığı, Cemal Kavak'ın talebi üzerine kırsala katılım sağlayacak örgüt mensupları için kullanılmak üzere yüklü miktarda parayı Cemal Kavak'a teslim ettiği, çok sayıda örgüt mensubu şahıs ile yoğun ve sürekli HTS irtibatı bulunduğu anlaşılmıştır" denildi.
Ahmet Özer'in telefon görüşme kayıtları arasında Elvan Beyaztaş ile görüşme kaydının bulunduğu, bu şahıs hakkında yapılan araştırmada şahsın; 2009 itibarıyla PKK/KCK terör örgütünün Marsilya alan sorumlusu olduğu belirtildi.
15 YILA KADAR HAPSİ İSTENİYOR
İddianamede Özer'in, sözde demokratik özerklik çalışmalarına katkı sağlamak amacıyla örgütle işbirliği yaptığı, ayrıca örgüt üyeleriyle iletişim kurarak kırsal alana para gönderdiği iddiası yer alıyordu. Ayrıca, 1 milyon 289 bin 480 lira değerinde örgüte para akışının tespit edildiği de kaydedildi. Ahmet Özer'in "silahlı terör örgütüne üye olmak" suçundan 7 yıl 6 aydan 15 yıla kadar hapis cezası alması talep edilmişti.
İddianamede “Konu Özeti” başlıklı kısımda yer alan bölümde “PKK/KCK terör örgütünün terör örgütü adına faaliyetlerde bulunan şahıslar, örgütün talimatları doğrultusunda örgüt mensupları tarafından iş adamlarından, esnaflardan ve vatandaşlardan Vergilendirme adı altında örgüt mensuplarının yazmış olduğu pusulayı getirip götüren ve PKK/KCK terör örgütü tarafından tehdit ederek vatandaşlardan para toplayan ve toplanan paraları örgütün kırsal alanında bulunan örgüt mensuplarına teslim eden Milis-İşbirlikçilik faaliyetleri yürüten ve Van Cumhuriyet Başsavcılığının 2016/17416 soruşturma sayısı ile Gizli Tanık ifadelerinde geçen şahıslar hakkında görevlilerimizce yapılan soruşturmadır.” denildi.