Erken doğuma bağlı sağlık sorunları nedeniyle görme yetisini kaybeden 27 yaşındaki Ahizer Özbek, çocukluğundan bu yana tutkunu olduğu müzikten hiç kopmadı.
Ön yargılara rağmen müzik öğretmenliği hayali için çok çalışan Özbek, Düzce Üniversitesi (DÜ) Sanat, Tasarım ve Mimarlık Fakültesi Türk Müziği Anasanat Dalı bölümünü kazandı.
Engelli Kamu Personeli Seçme Sınavı'nı (EKPSS) da başarıyla geçen Özbek, geçen yıl Düzce Metek TOKİ İlkokulu'na müzik öğretmeni olarak atanarak öğrencilerine kavuştu.
Öğrencileriyle aile gibi olan ve onlara "gönül gözü" ile nota öğreten Ahizer öğretmen, yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgını nedeniyle uzaktan eğitim verdiği çocuklarına kavuşacağı günü sabırsızlıkla bekliyor.
"Herkes hayallerini başarabilir"
Evinde aynı zamanda komşusu olan 2 öğrenciye ders veren Ahizer Özbek, AA muhabirine yaptığı açıklamada, çocukluk hayali müzik öğretmenliği için uzun süredir mücadele verdiğini anlattı.
Hayatının hemen her bölümünde insanların ön yargısıyla karşılaştığını aktaran Özbek, "Hedefim öğretmenlik olduğu için 'başaracağım.' dedim. Haziran ayında müzik öğretmeni olarak Düzce'ye atandım, çok mutluyum. Çok güzel öğrencilerim var, onlarla gurur duyuyorum. Tekrar dünyaya gelsem müzik öğretmeni olmak isterdim." diye konuştu.
Uzaktan eğitime rağmen öğrencileriyle koro oluşturduğunu dile getiren Özbek, "Hatta 29 Ekim ve 24 Kasım'da çalışmalarımızı gerçekleştirdik. İnşallah bunun devamı da gelecek. Çocuklar çok mutlu oluyor, onların mutlu olduğunu hissetmek beni de mutlu ediyor." ifadelerini kullandı.
"Kimisi gözüyle kimisi de kalbiyle görüyor"
Özbek, öğrencilerin ön yargısıyla karşılaşmaktan korktuğunu ancak öyle bir durum yaşamadığını vurgulayarak, "Ön yargıyla bakmayı geçin, bana gıpta ediyorlardı. Güzel bir yol kat ettik, inşallah böyle devam edecek. Öğrencilerime 'engelli' diye bir şeyin olmadığını anlatmaya çalışıyorum. Herkes hayallerini başarabilir." dedi.
İnsanlar arasında ayrım yapılmaması gerektiğini belirten Özbek, "Kimisi gözüyle, kimisi de kalbiyle görüyor. Bizlere ön yargılı olmamalarını ve acımamalarını istiyorum. Herkesin birey olduğunu kabul etmelerini istiyorum." ifadesini kullandı.
Ahizer Özbek, öğrencilerini kucaklamak için sabırsızlandığını söyleyerek, şöyle devam etti:
"Öğrencilerimi çok seviyorum. İnşallah yüz yüze eğitim açılır. Abartmıyorum öğrencilerim evime gelip beni ziyaret etmek için birbiriyle yarışıyor. Onlarla gönüllü öğrenciler grubunu kurdum. Not veya yoklama konusunda bana yardımcı oluyorlar. Her daim yanımdalar. Onlarla aile gibi olduk. Yıllarca ilk sınıfa girdiğim zamanı hayal ediyordum. Hatta sınıfa girdiğimde ağlarım diye düşünüyordum. Uzaktan eğitim bittiğinde ve sınıfa girdiğimde bahsettiğim duyguları yeniden yaşayacağımı düşünüyorum."
"Müzik dersini onunla sevdim"
Öğrenci Zeynep Yaman (11) da öğretmenlerinin çok eğlenceli biri olduğunu, kendilerini güler yüzle karşıladığını anlattı.
Daha önce hoşlanmadığı müzik dersini onunla sevdiğini dile getiren Yaman, şöyle konuştu:
"Her zaman fikrimizi sorarak kararlar alıyor ve eğlenceli yarışmalar yapıyor. Öğretmenimi gördüğümde çok şaşırmıştım. Kendisi göremiyordu ve 'Nasıl öğrenebiliriz?' diye düşünmüştüm. Ama öğretmenimle ders yaparak onun ne kadar yetenekli olduğunu gördüm ve bu düşüncelerim gitti. Öğretmenimizle birlikte markete gideriz, telefonda her gün mutlaka konuşuruz."