Osmanlı döneminde Nijer'e gönderilen Şehzade Yunus'un, Agadez Sultanı olmasının ardından 'İstanbuleva' adını alan toplum, giyim, kuşam, örf ve adetleriyle Osmanlı kültürünü yaşatıyor.
Nijer'in 'Osmanlı torunları' İstanbulevaların aydınlarından Mustafa Kadi Umani, Kuzey Nijerlilerin 15. yüzyılda Osmanlı Sultanı Yıldırım Bayezid'e giderek, kendilerine bir vali atamasını talep ettiğini, Bayezid'in de Afrikalı cariyesinden doğan şehzadesi Yunus'u, bölgeye vali olarak gönderdiğini belirtti.
Nijerlilerin de o tarihten itibaren kendilerini 'İstanbul'dan gelen' anlamını taşıyan 'İstanbuleva' kelimesiyle tanımladıklarını anlatan Umani, Sultan Yunus'un burada evlendiğini ve çok sayıda çocuğunun olduğunu kaydetti. Böylece Nijer'deki Türklerin çoğaldığını anlatan Umani, kendisinin de aynı soydan geldiğini ve bununla gurur duyduğunu dile getirdi.
YUNUS'UN SOYUNDAN
Umani, bu konuda resmi verilerin bulunmadığını ancak Agadez ve ülkenin kuzeybatısındaki Tahua bölgesinde, Sultan Yunus'un soyundan gelenlerin sayısının bine yaklaştığını söyledi. İstanbuleveların çoğunlukla devlet idaresinde üst makamlarda görev aldıklarını kaydeden Umani, 'İstanbuleva üyelerini diğer Nijerliler'den ayıran başlıca özelliklerden biri giyim kuşamlarıdır. İstanbulevalar, sembolik olarak sadece gözleri görünecek şekilde kafalarını örtüyle kapatırlar.' dedi.
Umani, tarihi bağları araştırmak üzere bir heyetle 2013'te, İstanbul'da temaslarda bulunduklarını ifade ederek, şöyle konuştu: 'Türk halkı tarafından çok güzel karşılanmıştık. Daha sonra Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan 2012'de, Nijer'i ziyaret etti. Erdoğan, Nijer-Türkiye ilişkilerinin Sultan Yunus dönemine dayandığına, İstanbuleva toplumunun da bunun tarihi bir göstergesi olduğuna işaret etmişti.'
