500 insan öldü! Daha susacak mısınız?
Eğer bu gün 500 köpek bir anda ölseydi,
500 kedi, 500 zürafa, 500 aslan, 500 fil ve 500 zebra bir anda
ölseydi hayvan hakları savunucuları dünyayı birbirine katardı.
Dünya kamuoyu çalkalanırdı.
Önceki gün gerçekleşen Mogadişu'daki bombalı saldırıda Sivil ölü
sayısı 500'e ulaştı. Dünya basınında yer dahi bulmadı. Ölenler
yolda yürüyen insanlardı. Dükkanlarını açan esnaflar, okula giden
çocuklar, sokakta dilenen yaşlı bir kadın, ekmek parasını kazanmaya
çalışan bir seyyar satıcı, ölenler İNSANDI. Ellerinde
silah,bomba,füze yoktu. Hayatta kalma mücadelesi veren, ülkeleri
dünyanın sözde süper güçleri tarafından sömürülen renkleri siyah,
yürekleri inci tanesi kadar ak insanlardı.
2015 yılında Paris'teki terör saldırısında 17 sivil öldü. 50
ülkenin lideri pariste korteje katılarak teröre lanet yürüyüşünde
bulundu. Bütün dünya medyası bu olayı naklen yayınladı. Maksadım
ölümleri yarıştırmak değil. Sadece bir mukayese girişiminde
bulunmak istiyorum. 500 sivilin ölümü hayvan yerine koyulmuyorken
17 sivilin ölümü nasıl dünyayı ayağa kaldırıyor?
MEDENİYET BEŞİĞİ DEĞİL, MEDENİYETİN BATTIĞI YERDİR AVRUPA
!
Bu gün parisin kaldırım taşlarından, londra metrosuna varıncaya
dek, doğunun emekleri, doğudaki sömürgelerin kanları ve terleriyle
inşaa edilmiş bir avrupa var karşımızda. En büyük emekleri,
insanların emeklerini sömürmek olan sözde modernitenin,çağdaşlığın
ve gelişmişliğin sembolü olan Avrupa! Katliamları, patlayan
bombaları, ölen çocukları, aileleri katledilmiş tecavüze uğrayan
kadınları, görmezden geliyor. Hangi gelişmiş uygar toplumlar,
vahşetlere göz yumabilir? Yada katliamları durdurmak şöyle dursun,
ellerine birer kadeh içki alıp katliamları seyretmek mi medeniyet
göstergesidir?
ZULÜM 19.YÜZYILDA BAŞLADI
19. yüzyıldan beri
İngiltere, Almanya ve Portekiz'in sömürge ve hâkimiyet sahası
haline gelen Somali, 1885'te İtalyan hâkimiyetine girdi. 1885'ten
1927 yılına kadar ülke topraklarını işgal altında tutan İtalya,
ülkenin ismini 'İtalyan Somalisi' olarak değiştirecek kadar ileri
gitti. Bu sırada ülkenin kuzeyinde ise İngiliz hâkimiyeti sürmeye
devam etti.
Ülke yönetiminin sürekli el değiştirmesi, tarım ve ekonomide yapılan ciddi yatırımların da başarısız olmasına neden oldu. 1960'ta bağımsızlığını kazanan Somali de, 20. yüzyılda uluslararası petrol firmaları ülkenin kaynaklarını cömertçe kullanmaya başladı.1980'lerde Uluslararası Para Fonu (IMF) ve Dünya Bankası'nın aldığı tedbirler, Somali tarımını bitirerek, ülkeyi dışa bağlı hale getirdi. Sonrasında Somali devalüasyonların sistematik hale geldiği, ithal tahıla bağımlı, 'IMF uyum programına' zincirli bir ülke oldu.
İSTİKRARLI BİR SÖMÜRÜ İÇİN BÖLGEYİ
İSTİKRARSIZLAŞTIRMAK!
1991'de ülkenin kuzey ve
güneyindeki aşiretler ayaklanarak, Muhamed Siad Barre yönetimini
devirdiler. Ardından ülkenin kuzeyi "Somaliland" ismi ile
bağımsızlığını ilan etti. Böylece yıllarca devam edecek iç savaş
başlamış oldu. Bu süreçte uluslararası finans kuruluşları hükümeti
devrik, iç savaşla boğuşan bu ülkenin bitişini geriden izlemekle
yetindi. Böylece verimli toprakları, zengin petrol kaynakları,
balıkçılık imkânı ve yağış alan bölgeleri olmasına rağmen, Somali
açlık ve ölümle pençeleşmeye başladı. Hükümetin tarıma yaptığı
yatırım gücü azalınca, üretim altyapısı da çöktü. Tarım toplumu
olmasına rağmen, halk gelen hazır gıda ve yiyecek yardımları
nedeniyle çiftçiliği bıraktı. En iyi tarım alanları bürokratlara,
ordu mensuplarına ve hükümetle bağlantısı olan tüccarlara tahsis
edildi. Şebab, bölgeyi insanî felakete sürükledi
Ülkedeki iç savaş 2006'da El Kaide ile bağlantılı Şebab
örgütünün, saldırıları artırarak başkent Mogadişu dâhil ülkenin
güneyini kontrol altına almasıyla farklı bir boyut kazandı. 2009'da
sahil şeridine yerleşen örgüt, baraj ve gölet inşasının yanı sıra
balıkçılığı da engellemeye başladı. Örgüt 2009'da, "casuslara
yataklık yapabileceği ve İslamî olmayan yaşam tarzını teşvik
edebileceği" gerekçesiyle kontrolündeki güney kentlerine
uluslararası yardım kuruluşlarının yardım dağıtmasını da durdurdu.
Böylece bölgeyi insanî bir felakete sürükleyen Şebab'ın baskıları
ölümlerin de artmasına sebep oldu.
KATİLLERİ BİLİYORUZ !
Bölgede iç savaş
çıkaran, bölgeyi istikrarsızlığa sürükleyen, ülkeyi borç batağına
sokarak İMF'nin kölesi haline getirenler mevcut durumda gariban
olan halkı daha kamçılıyarak sömürgeye biat etmelerini sağlayanları
tanıyoruz! Bu gün biz Türkiye olarak Somali'de "İngiltere'ye,
Almanya'ya, Portekiz ve italya'ya karşı görünmez bir savaş
veriyoruz. Bu gün TİKA'nın yaptığı, Dışişlerinin yaptığı somali
çalışmaları, Sömürgecilerin kalbine saplanan bir OSMANLI
HANÇERİ'DİR. Bedel istiyorlar. Türkiye'yi yıkamadılar ancak,
Somali'de patlatılan bombalarla bize ve bölge halkına göz dağı
veriyorlar. Batının ellerinden kan damlıyor. Fakat bölgeyi,
ülkemizi, mazlumları asla bırakmayacağız.