Gündem

YÖK Raporuna Suç Duyurusu

Ekrem İmamoğlu'nun avukatı Mehmet Pehlivan, açıklama yapıyor. Pehivan, açıklanasında, "İmamoğlu'nun ifadeye çağrılması yargı tacizidir" dedi. Pehlivan açıklamasında, YÖK raporu ve raporu hazırlayan 5 kişi hakkında suç duyurusunda bulunduğuna yer verdi.

Abone Ol

İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu "sahte diploma" iddiası ile "resmi belgede sahtecilik" suçlamasıyla başlatılan soruşturma kapsamında yarın ifadeye gidecek. İmamoğlu'nun vereceği ifade öncesi avukatı Pehlivan basın açıklaması yaptı.

Ekrem İmamoğlu'nun avukatı Mehmet Pehlivan, açıklama yapıyor. Pehlivan, açıklanasında, "İmamoğlu'nun ifadeye çağrılması yargı tacizidir" dedi.  Pehlivan açıklamasında; YÖK raporu ve raporu hazırlayan 5 kişi hakkında suç duyurusunda bulunduğuna yer verdi. 

"Daha ne olsun dedirtecek yeni belgeler hakkında bilgi paylaşmak için bir araya geldik" diyen Ekrem İmamoğlu'nun avukat Mehmet Pehlivan konuştu. Pehlivan açıklamasında şu satırlara yer verdi: 

"Sayın Ekrem İmamoğlu İstanbul Üniversitesi diploması hakkında yürütülen soruşturma kapsamında Çağlayan Adliyesi'ne ifade vermeye gidecek. Hatırlayalım. İfadeye çağırılma nedeni neydi? Devletimizin resmi ajansı olan Anadolu Ajansı 22 Şubat Cumartesi günü haberi şu başlıkla geçmişti. İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu hakkında üniversite diplomasının sahte olduğuna ilişkin resmi belgede sahtecilik suçundan soruşturma başlatıldı. Evet, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Sayın İmamoğlu'nun ifadesini resmi belgede sahtecilik yaptığı iddiasıyla almak istemektedir. Bu iddianın ardından Sayın İmamoğlu'nun diploması ile ilgili kendisinin sunduğu tüm resmi belgelerin gerçek olduğu ortaya çıktı. Hatta savcılık soruşturmasına dayanak yapılan YÖK raporu dahi bu belgelerin doğruluğunu onayladı.

Raporda Ekrem İmamoğlu'nun yatay geçiş kriterlerini yerine getirdiği ve üniversiteye sunduğu tüm belgelerin doğru ve geçerli olduğu belirtilmektedir. Devlet kayıtları da bunu doğruluyor. Artık ne kamu ne de kamuoyunun bu konuda bir soru işareti yok.

Yani Sayın İmamoğlu'nun bu olayda yaptığı bir sahtecilik de yok. Zaten olayda da bir sahtecilik yok. Ama yine de ifadesine başvurulacak. Hal böyleyken yarın Sayın İmamoğlu'nun hala ifadeye çağırılmasının hukuken de mantıken de anlamdağlandırmak mümkün değildir.

Ortada herhangi bir sahtecilik raporu olmadığı, sahtecilik olmadığı YÖK raporu ile bile kanıtlanmışken kendisinin ifadeye gitmek zorunda bırakılmasını yargı tacizi kapsamında değerlendiriyoruz."
 

İMAMOĞLU İLE İLGİLİ RAPORDA NELER YER ALDI?

İstanbul Üniversitesi, Ekrem İmamoğlu’nun yatay geçiş sürecine dair hazırladığı raporda 3 kritik usulsüzlük tespit etti. Kontenjan artışı, ilan eksikliği ve başvuru takvimi ihlalleri raporda yer aldı. 

İstanbul Üniversitesi (İÜ), İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun üniversite diplomasının sahte olduğu iddiasına ilişkin "resmi belgede sahtecilik" suçundan açılan soruşturma kapsamında, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nın soruşturma yazısı ile Yükseköğretim Kurulu (YÖK) Başkanlığı’nın yazılarının üniversiteye ulaştığını açıkladı.

Üniversiteden yapılan açıklamada “İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığının 24 Şubat 2025 tarih ve 2025/44681 soruşturma sayılı yazısı ile Yükseköğretim Kurulu Başkanlığının 27 Şubat 2025 tarihli 'Soruşturma Dosyası' konulu yazıları Üniversitemize ulaşmıştır. Bu kapsamda, Yükseköğretim Kurulu Başkanlığının yazısı, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığının yazısı ve ekinde yer alan Yükseköğretim Denetleme İstanbul Üniversitesi’nden Çarpıcı Rapor: Ekrem İmamoğlu’nun Yatay Geçiş Sürecinde 3 Kritik Usulsüzlük Tespit Edildi

YÖK ve Savcılık Soruşturması Derinleşiyor: Üniversite Rektörlüğü de Rapor Hazırladı
İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun üniversite diplomasına yönelik "resmi belgede sahtecilik" iddialarıyla başlatılan soruşturma, yeni bulgularla derinleşiyor. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nın yürüttüğü soruşturma kapsamında, İstanbul Üniversitesi ve Yükseköğretim Kurulu (YÖK) devreye girdi. Hem savcılık hem de YÖK’ten gelen resmi yazılar doğrultusunda, İstanbul Üniversitesi kendi bünyesinde de kapsamlı bir inceleme başlattı.

İstanbul Üniversitesi’nden yapılan açıklamada, 24 Şubat 2025 tarihli savcılık yazısı ve 27 Şubat 2025 tarihli YÖK’ün “Soruşturma Dosyası” konulu yazısının üniversiteye ulaştığı belirtilerek, Yükseköğretim Denetleme Kurulu’nun 17 Şubat 2025 tarihli araştırma raporunun da üniversitenin inceleme sürecine dahil edildiği vurgulandı. Açıklamada, tüm inceleme ve işlemlerin tamamlanmasının ardından hem ilgili kurumlara hem de kamuoyuna bilgi verileceği ifade edildi.

İstanbul Üniversitesi’nin Hazırladığı Rapor Ortaya Çıktı: Yatay Geçişte Büyük Açıklar

İstanbul Üniversitesi Rektörlüğü’nün hazırladığı ve kamuoyuna yansıyan detaylı rapor, Ekrem İmamoğlu’nun yatay geçiş sürecine dair üç kritik usulsüzlüğü gözler önüne serdi. 7 Ekim 2024 tarihli raporda, kontenjan artışı, ilan eksikliği ve başvuru takvimi ihlali gibi mevzuata aykırı işlemler tek tek sıralandı.

1- Usulsüz Kontenjan Artışı: Yönetmeliğe Aykırı Geçişler

Rapora göre, İstanbul Üniversitesi İşletme Fakültesi Yönetim Kurulu, 1990 yılında yatay geçiş kontenjanını artırırken 1982 tarihli Yatay Geçiş Yönetmeliği’nin 11. maddesini ihlal etti. Yönetmelik, yurtdışından yapılacak yatay geçişlerde kontenjanın, ilgili sınıftaki mevcut öğrenci sayısının üçte birini geçemeyeceğini açıkça belirtirken, raporda bu sınırın aşıldığı tespit edildi.

12 Eylül 1990’da yapılan toplantıda, 48 öğrenci için İngilizce seviye sınavı düzenlendiği, başarılı olanların İngilizce programa, başarısız olan 7 öğrencinin ise Türkçe programa yatay geçiş yaptığı belirtildi. İncelemelerde yalnızca bir öğrencinin yurtdışından Türkçe programa, bir diğer öğrencinin ise 3. sınıfa doğrudan yatay geçiş yaptığı kaydedildi. Ayrıca iki öğrencinin Bilkent Üniversitesi’nden yatay geçiş yaptığı bilgisi de rapora eklendi.

2- İlan Edilmeden Kontenjan Artırıldı: Şeffaflık Yok

Rektörlük raporunda yer alan ikinci önemli bulgu ise kontenjan artırımı sürecinde yaşanan ilan eksikliği oldu. 30 Temmuz 1990’da Milliyet Gazetesi’nde yayımlanan ilanda, yatay geçiş için 60 kişilik kontenjan duyurulmuştu. Ancak daha sonra bu kontenjan, herhangi bir yeni duyuru yapılmadan 80 kişiye çıkarıldı. Yükseköğretim mevzuatına göre, kontenjan değişikliklerinin ilan edilmesi zorunluyken, bu süreçte şeffaf davranılmadığı açıkça ortaya kondu.

3- Sonuçlar İlan Süresi Dolmadan Açıklandı: Mevzuata Aykırı İşlem

Raporda dikkat çeken bir diğer mevzuat ihlali de başvuru ve sonuçlandırma takvimi ile ilgiliydi. Yatay geçiş işlemlerinin, ilan edilen son başvuru tarihinden 2 gün önce sonuçlandırıldığı tespit edildi. Mevzuata göre, başvuru sürecinin tamamlanmadan sonuç açıklanması mümkün değilken, İstanbul Üniversitesi’nin bu kuralı da göz ardı ettiği belirlendi.