Türkiye’nin gündemindeki ilk sıralara oturan yenidoğan çetesinin sanıkları yarın hakim karşısında hesap verecek. İddianamede, 47 şüpheli için müebbet hapis cezası ile 11 kez uygulanmak üzere 582 yıl 9’ar aya varan hapis cezası isteniyor. 

Büyükçekmece Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen 'Yenidoğan Çetesi' soruşturmasında iddianame tamamlandı. 112 Acil Çağrı Merkezi'nde çalışan kişilerle ortak hareket ederek, bebek acil hastalarını önceden anlaştıkları özel hastanelerin yenidoğan ünitelerine sevk edip ölümlerine neden oldukları ve haksız kazanç sağladıkları iddia edilen 22'si tutuklu 47 sanık hakkında hazırlanan iddianame geçtiğimiz günlerde kabul edilmişti. Mahkeme, davanın ilk duruşmasını 18 Kasım yani yarın yapılmasına karar vermişti. 

Yeni-1

NE KADAR CEZA İSTENİYOR?

İddianamede, örgütün lideri olduğu belirtilen doktor Fırat Sarı ve İlker Gönen için “kasten öldürmenin ihmali davranışla işlenmesi”, “nitelikli dolandırıcılık”, “suç işlemek amacıyla örgüt kurma” ve “resmi belgede sahtecilik” suçlarından 177 yıl 6 aydan 582 yıl 9 aya kadar hapis cezası istendi. Ambulans şoförü Gıyasettin Mert Özdemir için ise benzer suçlarla birlikte “kişisel verilerin hukuka aykırı ele geçirilmesi” suçundan 180 yıldan 589 yıl 9 aya kadar hapis cezası talep edildi.

Diğer şüpheliler için de benzer suçlardan cezalar öngörülürken, bazı hastanelerin ve bağlı şirketlerin tüzel kişiliklerinin kapatılması ve mal varlıklarına el konulması talep edildi.

ÖRGÜTÜN AMACI VE YÖNTEMLERİ

İddianamede, Fırat Sarı’nın elebaşı olduğu suç örgütünün, doktor İlker Gönen ve 112 Acil ambulans şoförü Gıyasettin Mert Özdemir tarafından yönetildiği belirtildi. Örgütün esas amacı, devraldıkları yenidoğan yoğun bakım ünitelerinde, Sağlık Bakanlığı’nın sevk sistemi dışında hareket ederek hastaların sağlık basamaklarını manipüle etmek ve bu yöntemle SGK’dan üst sınırda ödeme almak olarak aktarıldı.

SUÇ ŞEMASI VE KANITLAR

Fezlekede, örgütün hiyerarşik bir yapıyla çalıştığı ve birçok hastane ile anlaşmalar yaparak bebek hastaların yetersiz tedavi görmesine, ölümlerine veya kalıcı sağlık sorunlarına neden oldukları ifade edildi. İl Sağlık Müdürlüğü raporları, HTS kayıtları ve banka hareketleri, örgütün suç işlemek amacıyla kurulduğunu ve bu faaliyetlerini süreklilik içinde yürüttüğünü ortaya koydu.

HANGİ HASTANELERİN ADI GEÇİYOR?

Med

Fezlekede adı geçen hastaneler ve buralarda çalışan hemşireler şu şekilde sıralandı:

- Bağcılar Medilife Hastanesi: Hemşire Çağla Durmuş  
- Beylikdüzü Medilife Hastanesi:  Hemşire Ceren Hatice Kırım  
- TRG Hospitalist Hastanesi:  Hemşire Cansu Akyıldırım  
- Reyap Hastanesi: Hemşireler Mehtap Sayar ve Sümeyye Nur Arslan  
- Esenler Güney Hastanesi: Hemşire Hüseyin Günerhan  
- Bağcılar Şafak Hastanesi: Hemşire Mehmet Halis Başlı  
- Duygu Hastanesi:  Hemşire Deniz Korkmaz  


10 HASTANENİN RUHSATI İPTAL EDİLDİ

Ka-4

Soruşturma kapsamında SGK’ya haksız kazanç sağlamak için yoğun bakım ünitelerini kullanan ve ihmalleriyle bebek ölümlerine neden olduğu belirlenen 10 hastanenin ruhsatı iptal edildi. Ruhsatı iptal edilen hastaneler arasında şunlar yer aldı:

- Özel Avcılar Hospital  
- Özel TRG Hospitalist Hastanesi  
- Özel Birinci Hastane  
- Özel Güney Hastanesi  
- Özel Bağcılar Medilife Hastanesi  
- Özel Beylikdüzü Medilife Hastanesi  
- Özel Reyap İstanbul Hastanesi  
- Özel Şafak Hastanesi Bağcılar  
- Özel Silivri Kolan Hospital  
- Çorlu Reyap Hastanesi  

SAVCIYA TEHDİT VE TUTUKLAMALAR

Sav

Soruşturma sırasında kendisini müsteşar olarak tanıtan Mustafa Kemal Zengin’in, savcıyı tehdit ederek tutuklanan hemşire Tuğçe Toptemel’i serbest bırakmaya çalıştığı belirlendi. Tehdit olayına karışan 11 kişi gözaltına alınırken, bunlardan 5’i tutuklandı, 3’ü ise adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı.

YARGI SÜRECİ DEVAM EDİYOR

Şüpheliler hakkında hazırlanan iddianame, suç örgütünün sağlık sistemini nasıl kötüye kullandığını detaylarıyla ortaya koyuyor. Mahkemenin ilk duruşmada alacağı karar, hem sağlık sektörü hem de kamuoyu tarafından merakla yakından takip ediliyor.

Kaynak: Haber Merkezi