SİYASET

Yeniden Refah Lideri Erbakan'dan idam çıkışı

Bir kez daha idam talebini dile getiren Yeniden Refah Partisi Genel Başkanı Fatih Erbakan "Ceza ve infaz sistemi suçluyu yakalayıp sonra da salıveren bir hale dönüşmüş. Cinayet vakalarının önüne geçilebilmesi için idam cezasının caydırıcı bir ceza olarak mutlaka Türkiye Büyük Millet Meclisi'nin gündemine alınması gerektiğini ifade ediyoruz" dedi.

Loading...

Abone Ol

Parti genel merkezinde gerçekleştirilen İl Başkanları Toplantısı öncesinde gündeme ilişkin açıklamalarda bulunan Yeniden Refah Partisi Genel Başkanı Fatih Erbakan,"Cinayet vakalarının önüne geçilebilmesi için idam cezasının caydırıcı bir ceza olarak mutlaka Türkiye Büyük Millet Meclisi'nin gündemine alınması gerektiğini ifade ediyoruz" diyerek önemli bir çıkış yaptı. 

TÜRKİYE'NİN ETRAFINI SARAN ATEŞ ÇEMBERİNE DİKKAT ÇEKTİ

Türkiye'de gündemin oldukça yoğun olduğunu, bölgede de İsrail'in Lübnan'a saldırması ve adım adım Türkiye'ye yaklaşması gibi konuların önem arz ettiğini söyleyen Erbakan, ateş çemberinin Türkiye'nin etrafını sardığını ve adım adım yaklaştığını ifade etti.

Fatih Erbakan, "Büyük İsrail, arzımevut projesi, asıl olarak hedefinde Türkiye olan bir projedir. Bunu merhum Erbakan Hocamız 50 sene önce söyledi. Şimdi Lübnan, Ürdün, Suriye derken İran'ın ve Türkiye'nin de çökertilmesi ve Nevşehir'den Kayseri'den başlayıp Medine-i Münevvere'ye kadar ve Dicle-Fırat arasındaki bölüm kadar toprağın İsrail'e katılması, büyük İsrail'in kurulması. Böyle bir tablo karşısında mevcut iktidar ne yapıyor? Mevcut iktidar üzülerek ifade ediyorum, mikrofon mücahitliği yapıyor." diye konuştu.

- "CEZA VE İNFAZ SİSTEMİ SUÇLUYU YAKALAYIP SONRA DA SALIVEREN BİR HALE DÖNÜŞMÜŞ"

Bir kişinin İstanbul'da 2 kadını öldürüp Fatih'te surlardan atlayarak intihar etmesi, polis memuru Şeyda Yılmaz'ın şehit edilmesi ve Diyarbakır'da 8 yaşındaki Narin Güran'ın öldürülmesinin ardından ceza ve infaz sisteminin yeniden sorgulanması gerektiğini dile getiren Erbakan, "Ceza ve infaz sistemi suçluyu yakalayıp sonra da salıveren bir hale dönüşmüş. Daha dün akşam saatlerinde İstanbul'da bir vahşi bir olay yaşandı, büyük bir şiddet olayı. İki tane genç kızımıza yönelik bir saldırı yapıldı. Onun öncesinde İstanbul'da 27 yaşındaki gencecik bir kadın polisimizi şehit eden zanlının 26 tane suç kaydı olduğu ortaya çıktı ve bugüne kadar hiç tutuklanıp cezaevine girmediği ortaya çıktı. 26 tane suç kaydınız ve bunların hiçbirinden bugüne kadar tutuklanıp cezaevine girmiyorsunuz. Burada ceza ve infaz sisteminin yeniden sorgulanması gerektiğini açık bir şekilde görüyoruz. Ceza ve infaz sistemi suçluyu yakalayıp kaydedip sonra da salıveren bir hale dönüşmüş. 26 suç kaydı olan birinin annesi bile neden içeri almadığını soruyor. 2 yılda bir yapılan infaz yasası değişiklikleri adalet yargı ve infaz sistemini perişan hale getirmiş durumda. Suçluyu cezalandırmayan bir yargı sistemi güvenlik güçlerinin görev şevkini de olumsuz etkiliyor." ifadesini kullandı.

İDAM ÇIKIŞI

Erbakan, infaz sisteminin suçluyu yakalayınca kaydeden ve tekrar salıveren bir mekanizmaya dönüştürüldüğü eleştirisinde bulunarak şunları kaydetti: "Bu konuda tüm siyasi partilerin bir araya gelerek bir ceza infaz sistemi reformunu hayata geçirmesi ve milletimizin adalete güvenini yeniden tesis etmesi son derece önemli. Ayrıca milletimizin vicdanında yine derin yaralar açan, Narin Güran cinayeti sonrasında bu gibi cinayet vakalarının önüne geçilebilmesi için idam cezasının da caydırıcı bir ceza olarak mutlaka Türkiye Büyük Millet Meclisinin gündemine alınması gerekiyor. Adalet, zalime hak ettiği cezayı vermedikçe ülkemiz huzur bulamaz. Mağdurların adalet mekanizmasının veremediği adaleti kendi başlarına sağlamaya çalışması da ülkede teröre ve anarşiye yol açar."

HÜKÜMETE EKONOMİ ELEŞTİLERİ

Hükümetin ekonomi politikalarını da eleştiren ve erken seçim çağrısında bulunan Erbakan, "Türkiye'nin 2028'e kadar beklemeye tahammülü kalmamış, bunu milletimizin feryadından görüyoruz." değerlendirmesini yaptı.

MİLLETİMİZ BUNALMIŞ, BİR ÇÖZÜM İSTİYOR”

Türkiye'nin ekonomik sıkıntılardan kurtulması için erken seçime gidilmesi gerektiğini ifade eden Erbakan, “Türkiye'nin 2028'e kadar beklemeye tahammülü kalmamış bunu milletimizin feryadından görüyoruz. Milletimiz bunalmış, bir çözüm istiyor. Bu çözümün de mevcut iktidarla olmayacağına inanıyor ve bir değişim olması gerektiğini açık bir şekilde ifade ediyor” ifadelerini kullandı.

“BİR EVE İKİ ASGARİ ÜCRET GİRSE BİLE YOKSULLUK SINIRININ YARISI KADAR BİR GELİRE SAHİP OLUYORLAR”

Mehmet Şimşek'in ekonominin başına gelmesiyle yeni bir ekonomi yönetimi olacağının söylendiğini ancak yerine getirilmediğini ileri süren Erbakan, “Sonunda bu 22 seneden sonra 14 Mayıs ve 28 Mayıs seçimlerinin arkasından Sayın Mehmet Şimşek göreve geldi. Dediler ki yeni bir ekonomi yönetimiyle Türkiye'yi düzelteceğiz. Enflasyonla mücadele edeceğiz, alım gücünü arttıracağız, milletin ekonomik anlamda derdine derman olacağız dediler ancak Mehmet Şimşek göreve geldiğinden beri akaryakıt fiyatları 22 liradan 42 liraya çıktı. Döviz kuru 18 liradan 34 liraya çıktı. Faizler yüzde 8,5'ten yüzde 55'e çıktı. Enflasyon yüzde 38'den yüzde 75'e çıkmıştı şimdi bir miktar düştüğünü iddia ediyorlar ancak halen bağımsız araştırma kuruluşları enflasyonun Türkiye'de yıllık yüzde 88 seviyesinde olduğunu ifade ediyor. İki asgari ücretin toplamının yoksulluk sınırının yarısı kadar olduğu bir ülkede maalesef yaşıyoruz. İki asgari ücret 34 bin lira yapıyor. Yoksulluk sınırı bugün 70 bin liraya dayanmış. Bir eve iki asgari ücret girse bile yoksulluk sınırının yarısı kadar bir gelire sahip oluyorlar” dedi.