Türkiye’nin Küresel Güç Olması İçin Stratejik Öneriler

Abone Ol

Bir ülkenin küresel güç olabilmesi Milli Güç, Akıllı Güç ve Yumuşak Güç unsurlarına sahip olması ve bunları etkili kullanması ile gerçekleşir. Bunu gerçekleştirmek için ekonomik ,silah, siber, nükleer güç, enerji, teknoloji, sanayi, ilaç, gıda, coğrafi, tarihi ve nitelikli insan gücü, diplomasi, jeopolitik ve stratejik üstünlüklerini daha etkili kullanmalıdır. Türkiye bölgesel güçten küresel güce dönüşmesi için öncelikle kanayan yaramız olan terör, faiz, cari açık ve enerjide dışa bağımlılık gibi kronik sorunlardan kurtulmalıdır.

Güçlü Türkiye; bilgili, sağlıklı ve imanlı, inançlı birey, mutlu aile, üreten ekonomi ve helal ticaret, güçlü ordu, ahlaklı nesil ve Kur'an ve Sünneti ölçü alan bir hayat nizamı ile olur. Ülkemiz yaklaşık olarak yılda 100 milyar dolara yakın faiz borcu ödemektedir. Enerjide dışa bağımlılık 80 milyar doların üzerindedir. Buna birde terör ve cari açık sorunu eklenmekte, ülkemizin bütün kaynaklarını tüketmektedir. Faiz ve borca dayalı para sisteminden, üretime dayalı faizsiz ekonomi sistemine geçmeliyiz. Dünyada yaşanan konjonktürel ekonomik ve siyasi krizlere rağmen en kısa zamanda güçlü bir şekilde çıkabiliriz. Bu olumsuzluklara rağmen yurtiçi ve yurtdışında da yoğun bir terörle mücadele sürdürülüyor. Türkiye’nin çözemeyeceği hiçbir sorunu yoktur, yeter ki doğru adımlar zamanında atılsın ve doğru ekiplerle uygulansın. Önerilerimizi kısaca bilgilerinize sunuyoruz:

EĞİTİM-ÖĞRETİM-MAARİF

Önce eğitim sistemi düzeltilmeli, Finlandiya eğitim modeline benzer şekilde biz de kendi kültürümüz ve geleneklerimize uygun yeniden yapılmalıdır. Rasathane, Medrese ve Enderun, Nizamiye Medresesi gibi çok başarılı eğitim kurumlarına sahiptik. Üniversitelerimiz Hindistan’ın yaptığı gibi bilişim ve yeni teknolojik gelişmelere göre yapılandırılmalıdır. ABD ve AB Üniversiteleri farklı ülkelerde temsilcilik açıyor. Üniversitelerimiz farklı illerde ve ülkelerde eğitim merkezi açabilmeli ve dünya ile rekabete çıkmalıdır. Öğrencilere öncelikle kul hakkı, helal kazanç ve güzel ahlak öğretilmelidir.

RİBA FAİZ GİDERLERİ-CARİ AÇIK

Türkiye yılda 100 milyar dolara yakın faiz gideri olan ve ekonomide cari açıkla dışa bağımlı bir ülke olmaktan kurtulmalı. Bunun için; Faizsiz Finansal Ekonomik Sisteme geçilmelidir. Sermaye tabana yayılarak, üretimi, ihracatı ve ticareti geliştirecek şekilde uygulanmalıdır. Merhum Başbakan Erbakan Hoca Adil Düzen ve Havuz Sistemi, Denk Bütçe ile güzel bir başarı ortaya koydu, revize edilerek yeniden uygulanmalıdır. Kooperatifler, Şirketler ve Holdingler üzerinden faizsiz bir ekonomik model geliştirilmelidir. Medine İslam Ortak Pazarı ve Ahi Evran’i Veli'nin kurduğu Ahilik Teşkilatı asrımıza göre yeniden dizayn edilerek uygulanmalıdır.

ADİL GELİR DAĞILIMI-VERGİ

Vergi'nin gelir dağılımına göre adaletli olarak toplanmalı ve sosyal adaleti sağlayacak bir sistem oluşturulmalıdır. Kotra, yat tekneleri, mücevherat ve pırlanta ürünleri ve taksi plakaları gibi çok sayıda emtia ve hizmet adil olarak vergilendirilmelidir.

ECZACILIK-TIP-SAĞLIK

Ülkemizde Sağlık Bakanlığı, Gıda ve Tarım Bakanlığı, Sağlık Kuruluşları konsersium olarak ortak çalışma yaparak tıbbi araştırmalar yaparak, tıbbi laboratuvar ve tıbbi enstitüler kurarak ilaç, aşı, salgın ve kronik hastalıklara karşı araştırma ve geliştirmeler artırılmalıdır. Yurtdışından alınan ve yüksek fiyatlı ilaçlara öncelik verilmelidir. Sağlık Enstitüleri Başkanlığın da yerli aşılar üretilmeye devam edilmeli.

SPOR-GENÇLİK-AİLE

Genç nüfus olarak önemli bir potansiyele sahibiz, bunu çok iyi değerlendirmeliyiz. Yeteneklere göre küçük yaşlardan itibaren spor seçmeleri yapılmalı ve kabiliyetlere göre spor branşlarına yönlendirme yapılmalıdır. Profesyonel ve amatör sporlarda gerileme yaşıyoruz. Lisanslı sporcu sayımız az. 2002’den beri Futbolda Dünya kupalarına katılamıyoruz. Teknik gelişmelere göre spor dallarını yeniden yapılandırmalıyız.

İCAT-MARKA-PATENT OLUŞTURMAK

Ülkemizi dünyada tanıtacak en az on marka oluşturmalıyız. Bugüne kadar böyle bir çalışma yapılmaması büyük bir eksikliktir. Almanya sanayisi ile, Fransa aynı şekilde, Japonya teknoloji ile, ABD çeşitli ürünlerle bunu yapıyor. Bizim hala böyle bir çalışmamız yok. Bir an önce böyle bir konsept belirlenmeli ve gerekirse devlet desteği sağlanmalı. Bu markalar Türkiye’nin dünyaya açılan yüzü olmalı. Türkiye’nin vitrini olmalı. Gıda ve tarım ürünleri olabilir, kültürel ve sanatsal ürün olabilir, sanayi ürünü olabilir. Sadece bu madde bile başlı başına çok önemli bir tespittir. Mutlaka yapılmalıdır.

BÖLGE-YAKIN-UZAK ÜLKELERLE TİCARET

Bölge ülkeleri ile ticareti geliştirmeliyiz. Bölgesel işbirliklerini ve ortak pazar projelerini hayata geçirmeliyiz. Öncelikle üretimi artırmalıyız. Her alanda üretim. Tarım, tekstil, gıda, bilim, teknoloji ve sanayide üretim. Komşu ülkelerle ikili ticareti geliştirmeliyiz. Özellikle Orta Asya, Afrika, Kafkas, Balkan, Karadeniz ve Akdeniz ülkeleri. Kendi ulusal para birimimiz ile ticaret yapmalıyız.

GİYİM-TEKSTİL-DOKUMA

Türkiye’nin en önemli döviz girdisi sağlayan lokomotif sektörlerinden birisi olan tekstil sektörü yeniden canlandırılmalıdır. Özellikle dünya piyasalarına hitap edilmeli ve bunun önü açılmalıdır. Atölyeler bütün Anadolu’ya yayılmalıdır. Afrika’ya yönelik çalışma yapılmalıdır.

KÜLTÜR-TURİZM-MEDENİYET

Dünyada iddialı olduğumuz bir alan ve çeşitli alternatiflere sahibiz. Turizm bütün yıla ve bütün illere yayılmalı, konaklama, deniz turizmi, doğa turizmi, tarih turizmi, kış turizmi ve inanç turizmi geliştirilmelidir. Sağlık turizmi önemli bir ivme kazandı, daha üst seviyelere çıkartılabilir. Karadeniz bölgesinde doğa turizmi geliştirilmelidir. Türkiye Turizm Tanıtım ve Geliştirme Ajansı çok yetersiz. Türkiye bundan çok daha fazlasını yapacak potansiyele sahiptir. Ezberler bozulmuyor. Farklı, yeni ülkelere tanıtımlar yapılmıyor.

KONUT-İNŞAAT-ŞEHİRCİLİK

TOKİ ve Emlak Konut dar gelirliler için yeni konutlar üretmelidir. Kentsel dönüşüm yapılmalı, fay hatları üzerinde olan ve dere yataklarındaki yerleşim yerleri güvenli bölgelere taşınmalıdır. İnşaat sektörünü faizsiz krediler ile desteklemek gerekir. Ekonomiye büyük bir ivme kazandıracaktır.

DENİZ TİCARET FİLOSU

Üç tarafı denizlerle çevrili olan bir ülkeyiz. Deniz ticareti potansiyelimiz var, bunu daha üst seviyelere çıkarmalıyız. Deniz ticareti ve deniz taşımacılığı geliştirilmelidir. Deniz ticaret filosu oluşturmalıyız. Denizcilik Bakanlığı yeniden kurulmalıdır.

ENERJİ

Her yıl 80 milyar dolar enerjiye ödüyoruz. Enerji'de dışa bağımlılıktan kurtulmalıyız. Bu nedenle nükleer enerji bir gerekliliktir. Nükleer enerjiye geçilmelidir. Yapımı devam eden santraller hızlandırılmalı, yeni iki santral daha yapılmalı. Yıllık 80 milyar dolar civarında enerji ihtiyacımızı dışarıdan karşılamaktayız. Ayrıca yenilebilir enerji kaynakları da değerlendirilmelidir. Yeni Rafineriler yapmalıyız. Mevcut Rafineriler yeterli değildir. Akdeniz ve Karadeniz’de hidrokarbon arayışına devam edelim. Ege ve Van Gölünde de araştırma yapılmalıdır. Konutlarda güneş enerjisi kullanımı teşvik edilmelidir. Özellikle güneşli gün sayısı fazla olan illerde güneş paneli kullanımı artırılmalıdır.

ULUSLARARASI ORGANİZASYONLAR

Uluslararası organizasyonlara ev sahipliği yapılmalı ve Avrupa, Dünya ve Olimpiyat şampiyonaları düzenlenmeli. F1 Grand Prix yarışları kalıcı ülkemize kazandırılmalıdır. Formula-1, 9 yıl aradan sonra ülkemize kazandırılması büyük bir başarıdır. Bunun önemini daha önce defaatle ifade ettik. Rusya ve Ukrayna da savaş nedeniyle yapılamayacak organizasyonlar alınabilir.

SERBEST TİCARET BÖLGELERİ

Serbest ticaret antlaşmaları ve serbest ticaret bölgelerini artırmalıyız. Serbest bölge uygulamasını geliştirmeliyiz. Mücevherat sektöründe uluslararası tanıtıma ve pazarlamaya geçilmeli.

DEVLET-ÖZEL SEKTÖR-ÜNİVERSİTELER İŞ BİRLİĞİ

Yine devlet, özel sektör ve iş dünyası ortaklığı ile yeni yatırım projeleri hayata geçirilmeli. Ayrıca uluslararası fuar ve tanıtım organizasyonlarına ev sahipliği yapmalıyız.

MADENCİLİK-YERALTI KAYNAKLARIMIZ

Yeraltı zenginliklerimizi sadece Bor, Toryum madeni olarak düşünmeyelim. Platin, Paladyum, Rodyum, Nadir Toprak Elementleri ve yarı iletken çip üretiminde kullanılan Neon Gazi gibi diğer madenlerimizi üretime ve ihracata kazandırabiliriz. Bunun gibi çok sayı da alternatif çözüm önerisine sahibiz ve bu önerileri hayata geçirebiliriz. Hidrokarbon araştırmalarına devam etmeliyiz. Yeni sondaj sahaları açmalıyız. MTA, TPO, BOTAŞ, TÜBİTAK bu çalışmalara yol açmalıdır. Nadir Toprak Elementlerine ağırlık verilmelidir.

BİLİM-SANAYİ-TEKNOLOJİ-SANAYİ

Teknoparklarımızı daha uygun şartlara getirmeliyiz. Özellikle kira ve vergi gibi destekler verilmelidir. Yüksek teknoloji üretimi desteklenmeli ve mikroçip üretimi teşvik edilmelidir. Yerli otomobil önemli bir başlangıç olacaktır. Yapay zeka, 3D yazılar, robotik ürünler, uzay teknolojiler, metalurji, nanoteknoloji, bioteknoloji, yüksek dijital teknolojiler ve  yerli yazılımlar desteklenmelidir. Elimizde Bor, Platin, Paladyum, Rodyum, Nadir Toprak Elementleri gibi önemli önemli maden ve Kenevir gibi stratejik bir bitki var, bunları çok daha etkili kullanmalıyız ve üretim alanını genişletmeliyiz. KOSGEB, TÜBİTAK, TEKNOPARK ve Teknoloji Bakanlığı daha fazla destek vermelidir.

OTOMOTİV-ULAŞTIRMA

Devrim otomobili devam etmiş olsaydı bugün çok önemli bir marka olacaktı. Bir çok önemli girişim engellendi. Şakir Zümre, Nuri Demirağ, Vecihi Hürkuş, Nuri Killigil gibi çok önemli yatırımlar engellendi. Çok önemli mucitlere ve bilim adamlarına sahibiz. Büyük bir fırsat kaçırdık. TOGG ve HABAŞ dünyada hibrit elektrikli araçlar içerisinde ilk sıralarda yer alacak.

GÜVENLİK-SAVUNMA SANAYİ

Türkiye savunma sanayinde önemli gelişmelere imza attı. MİL-GEM, İHA-SİHA-TİHA, MİUS, Kızılelma, Seyir Füzesi, Tayfun, Atak Helikopteri, Kızılelma MİUS, Altay Tankı, Uçak Gemisi, Denizaltı, Hisar-A, Hisar O, Milli Piyade Tüfeği gibi önemli başarılara imza atıldı. ASPİLSAN-ASELSAN-HAVELSAN-ROKETSAN-TAİ (TUSAŞ)-MKE önemli hizmetler icra ediyor. Termobarik Bomba yapımına ağırlık verilmelidir. Uzun menzilli hava savunma sistemi, yerli uçak, uçak gemisi yapılması ve devam eden projelerin tamamlanması ile büyük bir güce kavuşacağız.

GIDA-TARIM-HAYVANCILIK

Kendi kendine yeterlilik çok önemli. Gıda stratejik bir alana dönüştü. Yeni Pandemi ve Rusya-Ukrayna savaşının uzaması dünyada özellikle buğday olmak üzere gıda sıkıntısına yol açacaktır. Ülkemiz bu alanda oldukça zengin bir potansiyele sahiptir. Verimli tarım havzalarına sahibiz. Yeniden bu alana önem vermeliyiz. Yerli Ata tohum, organik gübre, yem ile tarım ve hayvancılık desteklenmeli. Özellikle konar-göçer hayvancılık yapan Yörükler desteklenmelidir. Gıda Tarım Bakanlığı, TMO, TİGEM, TAGEM, ÇAYKUR, FİSKOBİRLİK gibi kurumlarımız daha fazla destek vermelidir. Tarım Kooperatifleri kurulmalı ve üretim desteklenmelidir. Dünya da Gıda ve Su’ya olan ihtiyaç her geçen gün artıyor. Afrika’da ve dünyada su havzaları satın alınmalı ve verimli araziler kiralanma ve organik tarım yapılmalıdır.

AFET VE ACİL DURUM YÖNETİMİ

Afet ve Acil Durum Yönetim Merkezleri bütün il ve ilçelerde kurulmalı, Türkiye Afet Müdahale Planı güncellenmektedir. Dere yatakları ve fay hatları üzerindeki yerleşim yerleri tahliye edilmeli ve güvenli yerler inşa edilmeli, bunun için yeni bir iskan politikası belirlenmelidir. Güvenli Kamu arazilerinde yeni yerleşim yerleri kurulmalıdır. Kronik deprem ve heyelan riski olan yerleşim yerleri tahliye edilmelidir.

TERÖRSÜZ TÜRKİYE

En büyük kanayan yaramız terördür. Ülkemiz 40 yıldan fazla bir zamandır terörle mücadele veriyor. Çok büyük kayıplar yaşadık, ağır bedeller ödedik. Terörü artık Türkiye'nin gündeminden çıkarmalıyız. Batağı kökünden kurutmalıyız. Bu konuda herkese çok görev düşüyor. Silahlı mücadele, sosyal ve ekonomik mücadele ile desteklenmelidir.

ULUSLARARASI KURULUŞLAR

BM, AB, D-8, G-8, G-20, BİRÇS, İİT, AFB, WTO, TÜRK DEVLETLER TEŞKİLATI, TÜRKSOY, NATO, AGİT, ASEAN, BİK, OECD, OPEC, APEC, KEİ, NAFTA, LAFTA, MİKTA, KİK, gibi uluslararası ekonomik kuruluşlar olmak üzere, Türk ve İslam Ülkeleri ile çok taraflı antlaşmalara imza atarak, yeni ekonomik ortak pazarlar ve işbirlikleri gerçekleştirmeliyiz. Türk Birliğini kurmalıyız. Rusya-Ukrayna çatışmasında Türkiye savaşın sona ermesi için tarafsız ve arabulucu olarak çok önemli bir görev icra etmiş ve diplomatik gücünü etkili olarak kullanmıştır. Suriye, Mısır, Suudi Arabistan, Libya ile de bu şekilde diplomatik görüşmeler ve ticari ilişkiler devam etmelidir.

Borca dayalı faiz sisteminden üretime dayalı ekonomi sistemine geçmeliyiz. Yeni bir faizsiz ekonomik yapılanmaya gidilmelidir. Faizsiz kooperatif üretim modeli uygulanmalıdır. Maddi sorunlara ve çözümlerine burada kısaca değindiğimiz gibi daha ayrıntılı olarak da katkı sunabiliriz. Manevi anlamda ise; ahlaklı insanlar yetiştirmek, dünya ve ahiret huzuru için, dini bir görev olarak her inanan mümin ve Müslüman doğru ilim öğrenmeli, hakkı ve sabrı tavsiye etmeli, iyiliği emredip kötülükten sakındırmakla görevlidir.