Dünya Ticaret Örgütü (DTÖ) ile dünya ticaretine getirilen kurallar ve Gümrük Birliği’ne girişle birlikte, özellikle pamuk gibi bazı ürünlerde gümrük vergileri kaldırıldı ve tarım ürünleri ithalatı hızla arttı. Türkiye, o döneme kadar tarım ve gıda ürünleri ithalatında düşük seviyelerde seyrederken, sonraki süreçte bu durum Türkiye’yi "kendine yetmeyen ülke" konumuna getirdi.

İthalat ve İhracat Verilerindeki Artış

1980 yılında sadece 80 milyon dolar değerinde tarım ürünü ithal eden Türkiye, 2022 yılında bu rakamı 18,5 kat artırarak 14,8 milyar dolara çıkardı. Dahilde İşleme Rejimi (DİR) kapsamında ithal edilen tarım ürünleri değeri çıkarıldığında bile, 2022 yılı tarım ürünleri ithalatı 11,8 milyar dolar olarak kaydedildi.

Bu süreçte, tarım ürünleri ihracatı da arttı. 1980 yılında 1,7 milyar dolar olan tarım ürünü ihracatı, 2022 yılında 4,3 kat artarak 7,8 milyar dolara yükseldi. Ancak ithalatın ihracattan daha hızlı artması sonucu, 2022 yılında tarım ürünleri dış ticaret açığı 4 milyar dolara ulaştı.

Yeterlilik Sağlanamayan Ürünler

Türkiye, fındık, kuru üzüm, kuru incir gibi bazı tarımsal ürünlerin üretiminde dünya lideri konumunda ve bu ürünlerin iç tüketim fazlasını ihraç ediyor. Ancak, soya, mısır, arpa gibi yem hammaddeleri; ayçiçeği gibi yağ ihtiyacı olan ürünler; pamuk gibi tekstil sanayisi ürünleri; ceviz, badem, muz gibi meyveler Türkiye'de yeterli miktarda üretilemediğinden ithal edilmek zorunda kalınıyor.

TÜİK verilerine göre, 2022 yılında muz, çay ve kuru fasulyede %90’ın üzerinde yeterlilik sağlandı. Çay ve muzda %95 seviyeleri aşıldı. Arpada %90, ekmeklik buğdayda %86,4, kırmızı mercimekte %85,9 ve mısırda %85,8’lik bir yeterlilik derecesi yakalandı. Ancak, bademde %76,5, pirinçte %73,4, yeşil mercimekte %60,2, ayçiçeğinde %51,3 ve pamukta %50’lik yeterlilik oranları düşük kaldı. Soyada ise sadece %5,2’lik bir yeterlilik derecesine ulaşıldı.

Özellikle pamuk, Gümrük Birliği anlaşması nedeniyle gümrük vergisiyle korunamıyor ve mısır ile soya gibi ürünlerle rekabet ediyor. Ayçiçeği ise buğday alanlarıyla rekabet halinde olup, yüksek tüketim oranları nedeniyle ithalatı zorunlu hale geliyor.

Son yıllarda badem ve ceviz üretimleri artmış olsa da, bu ürünlerin kullanım alanlarının geniş olması nedeniyle yerli üretim tüketime yetmiyor. Muz gibi ürünler ise yüksek gümrük vergisiyle korunmasına rağmen, ithalatı devam ediyor.

Kaynak: HABER MERKEZİ