Elçibey’in cumhurbaşkanlığından ayrılıp, Haydar Aiyev’in oturması, Başbuğ’u o kadar üzdü ki, 3 gün uyumadı. Artık Başbuğ’un Azerbaycan üzerindeki,plan ve projeleri geçersiz oldu.
Elçibey'in cumhurbaşkanlığından ayrılıp,
Haydar Aiyev'in oturması, Başbuğ'u o kadar üzdü ki, 3 gün uyumadı.
Artık Başbuğ'un Azerbaycan üzerindeki,plan ve projeleri geçersiz oldu.
***
Başbuğ, bu arada Türk cumhuriyetleri başkanlarını nasıl toplarım diye planlar yaptı.
Önce Turgut Özal'ı ikna etmeliydi..
Çünkü Türkiye'nin devlet başkanı oydu.
Demirel'i ikna ederek:
'Türk devlet ve toplulukları dostluk, kardeşlik ve işbirliği kurultayı' yapılmalıydı.
Başbuğ, 'Sakıncası varsa ben katılmayayım.' dedi.
Turgut Bey ikna edilip, kurultay organize edildi.
Tabii ki Başbuğ'un katılması uygun görüldü.
Bu kurultayın masrafları Demirel tarafından karşılandı.
Demirel çok veciz bir konuşma yaptı.
Ergenekon'dan çıkışı sembolize eden demir dövüldü.
Diğerdevlet başkanları da katıldılar. Ortak resim çekildiler.
Bu kurultay Başbuğ vefat edinceye kadar uygulandı.
Ancak arada CIA'ya bağlı eski MİT büyük bir ihanet yaptı.
Türk devletleri ve özellikle Türkiye ile arasını açacak suikastlar yapmaya başladı.
Bir günde Ankara kaynaklı, İslam Kerimov, Sefer Murat Türkmenbaşıve Haydar Aliyev'e,
Suikast girişimi oldu.
Demirel, haber alıp, Haydar Aliyev'e ihbar yaptı.
Bunun sonunda Özbekistan Türkiye ile bütün ilişkileri kesti.
Türkmenistan da ilişkileri azalttı.
Azerbaycan da daha dikkatli oldu.
Türkiye ile Türk cumhuriyetleri arasındaki samimi ve kardeşlik ilişkileri bozuldu.
Amerika emeline kavuştu.
Fethullah Gülen Çetesi (FETÖ) daha hızlı organize olup okulları çoğaltmayı planladı.
Bunun üzerine önce Rusya Federasyonu, sonra Özbekistan FETÖ okullarını kapattı.
İki yıl sonra, Türkmenistan da kapattı
Türkmenistan şöyle bir bildiri yayınladı.
'Bu okullar bizi, Selçuklu ve OsmanlıTürkmen ve kardeşiz. Biz iyi ilişkiler içinde olalım.
Demesine rağmen tamamen CIA'nın bir kuruluşu olduğunu gördük ve kapattık' dedi.
Ama Kazakistan ve Kırgızistan'da okullar devam etti.
***
Başbuğ Türkeş; inandığı Türk-İslam davası, Turan ve Kızılelma ülküsü için;
Her türlü, meşakkati çekti. 4 kere idamdan döndü.
Hapislerde yattı. Tabutluklarda işkence gördü.
Ama davasından vazgeçmedi.
O yüce ülküye inanmış, elinde yetişmiş bir Türk çocuğu olarak,
Hapisten çıkınca, tabip odası başkanı iken Kayseri'ye getirip evimde misafir ettim.
Beni MÇP il başkanı yaptı.
Onun şerefine, 'Erciyes Zafer kurultaylarını' tertip ettim.
Onun kurmay bilgileri, geniş taktik planları ile devletin başına geçmesi için,
Her şeyimizle mücadele ettik.
Ama en büyük engeli, CIA bağlı gizli teşkilat mensubu ülkücülerden gördük.
Onlar her türlü engeli çıkardılar, böldüler.
Dostu üzdüler. Düşmanı sevindirdiler. Hala öyle yapıyorlar.
Ama Allah bunların hesabını görecek. Çünkü'İlahi Adalet' şaşmaz.