KÜLTÜR - SANAT

“TSM’nin orijinalini bozmadan yapılan aranjmanla iddia ediyorum en çok dinlenen müzik türü olması bir yıl sürmez”

Abone Ol

'Necdet Erdoğral sanatçı!' Cümleye özellikle 'Sanatçı Necdet Erdoğral' diye değil böyle başladım.

Mesleğimiz gereği birçok genç sanatçı ile bir araya geliyoruz. Kaliteli bir eğitim alması, önemli üstatların süzgecinden geçmesi, sesinin güzelliği, Türk Sanat Müziği, Tasavvuf Musikisi ve Türk Pop Müziğini profesyonelce seslendirmesi evet bunlar çok ama çok önemli!

Günümüzde 'sanatçı' dediğimizde sanatçı olmaktan çok başka her saçmalıkta andığımız isimleri hatırladıkça duruşuyla yaptığının 'sanat ve müzik' olduğunun farkına varışıyla gençlere örnek olabiliyorsa o kişi şahsıma göre sanatçıdır. Evet bu kadar giriş cümlesi yeter. Hemen Necdet Erdoğral ile gerçekleştirdiğimiz keyifli röportaja geçelim…

'Necdet Erdoğral sanatçı!' Cümleye özellikle 'Sanatçı Necdet Erdoğral' diye değil böyle başladım.

Mesleğimiz gereği birçok genç sanatçı ile bir araya geliyoruz. Kaliteli bir eğitim alması, önemli üstatların süzgecinden geçmesi, sesinin güzelliği, Türk Sanat Müziği, Tasavvuf Musikisi ve Türk Pop Müziğini profesyonelce seslendirmesi evet bunlar çok ama çok önemli!

Günümüzde 'sanatçı' dediğimizde sanatçı olmaktan çok başka her saçmalıkta andığımız isimleri hatırladıkça duruşuyla yaptığının 'sanat ve müzik' olduğunun farkına varışıyla gençlere örnek olabiliyorsa o kişi şahsıma göre sanatçıdır. Evet bu kadar giriş cümlesi yeter. Hemen Necdet Erdoğral ile gerçekleştirdiğimiz keyifli röportaja geçelim…

'Çocukken şarkı söyle dediklerinde hiç nazlanmazdım'

-Ben klasik röportajları hiç sevmem, kesin biri vesile oldu müziğe başlamana. Mesela derler miydi Necdet'in sesi çok güzel, her yerde şarkı söyletirletirler miydi sana. Sende nazlanır mıydın söylemek için iki saat. Hep şahit olmuşumdur 'hadi ama ya söyle ne olacak' ısrarlarına…

Tabii ki hemen hemen çoğu ortama girdiğim zaman söyle diyenler çok oluyordu ama benim yapım gereği o konuda biraz rahatım hiç nazlanmazdım mutlaka söylerdim onları kırmazdım. Çünkü ben şarkı söylemeyi gerçekten çok seviyorum. Yani dediğiniz gibi iki saat ısrar eden hiç olmadı. Ailemde zaten babam, ağabeyim herkesin sesi güzel rahmetli annemim çok iyi müzik kulağı vardı. Ben söylemesem kesin onlar söylerdi. (Gülümsemeler) Şaka bir yana hatta hep tarif ettiğiniz gibi olduğu için teyzelerden, amcalardan aferin'leri kapardım. ' Aferin bak çocuğuma söyle dediler hemen söyledi'

'Magazinin tanımını doğru yapmak gerekir'

-Doğru söyle sesinin güzel olduğunu anlayınca ve ailen seni bilinçlendirip yönlendirmeden önce 'hayallerinde magazinciler peşinde koşuyor muydu?' yoksa sen hep böyle olgun muydun?

Aslında doğruyu söylemek gerekirse daha ufak yaşlarımda televizyonlarda magazin izlediğimde hoşuma gidiyordu bu da beni ister istemez çocukça hayallere sürüklüyordu.

Yıllar geçtikten sonra bu işin eğitimini aldığımda onun getirmiş olduğu olgunluk ve yaş, o duygular o hayaller değişiyor.

Profesyonel olarak müzikle uğraşmaya başladığımda o duyguların yerini, işini iyi yapmak ve onun karşılığını görmek hakikaten ruha daha iyi gelen oluyor.

Bulunduğumuz zaman dilimi müziğin hangi alanında olursanız olun magazin de bunun bir parçası oluyor ama özel hayatınla gündeme gelmek yerine yaptığınız işle, müziğinizle gündemde olmak bence en doğrusu. Bunun içinde magazine bakış açısının da değişmesi gerekiyor. Şunu da ekleyeyim özel hayattan kastım sanatçılar kim kime aşık olmuş, kim kimden neden boşanmış? Bunlar iş değil gerçekten. Yoksa düğün gibi mesela sanatçıların mutlu günlerine elbette sevenleri şahit olabilir. Magazinin tanımını doğru yapmak gerekir, magazin dedikodu değildir. Magazin de haberciliktir ve bunu çok güzel götüren bu alanda gazeteci arkadaşlarımızda vardır.

'Müzikteki bu zenginliğimizi hem gençlerimize hem de gelecek nesillere aktaralım'

-Özgeçmişinize baktım bir ısrar gördüm eğitim, TSM, Tasavvuf, oysa Türk Pop Müziği de profesyonel olarak söylüyorsunuz. Aslında 3 dalda profesyonellik! Var belli senin de bir amacın. (Karşılıklı gülüşmeler )

Her müziğin yeri farklı. Ancak benim iddiam mutlaka ve mutlaka gençlere Türk Sanat Müziğini daha çok sevdirmek.

-Ben seviyorsam herkes sevecek diyorsun. Evet kötü bir şakaydı:)) Devam et

Evet, evet öyle diyorum:)) Bu da kötü bir şakaydı. Tamam devam ediyorum.

Yanlış anlaşılmasın bizim yaş grubumuzda TSM yapan çok fazla sanatçı yok. Aynı şekilde Tasavvuf müziği de öyle. Varsa söyleyin. Genç nesil bilmiyor. Diyorum ki gelin hep birlikte müzikteki bu zenginliğimizi hem gençlerimize hem de gelecek nesillere aktaralım. Yunus eserini soralım gençlere kaç tanesi bilir. Bilmez. Gençler Türk Pop Müziği mi istiyor onu da söyleriz ama önce onlar sahnede beni dinleyecekler belki de kendileri TSM'ye devam et diyecekler.

Ben yola inanarak çıktım. Elbette Pop müziğine karşı değilim, söylüyorum da bende çok seviyorum ama TSM'nin de en az Pop müziği kadar gençler tarafından sevilebileceğine inanıyorum. Türk Sanat Müziği maxi single çalışmamızda Senfonik Anadolu, rock, pop Alaturka Klasik tarzlarda şarkıları Cover'ladık elbette orijinal saundlarını bozmadan.

TSM'nin orijinalini bozmadan yapılan aranjmanla (her yerde çalınsın) iddia ediyorum en çok dinlenen müzik türü olması bir yıl sürmez.

'Müziğin bir duygusu var'

-Müzik seni nerelere götürüyor?

Bazıları zanneder ki aşk ile ilgili bir şarkı çaldığında kişi illa sevdiğini düşünür. Şahsen bende hiç öyle olmaz. Ritim ya da yakaladığın bir kelime! Rahmetli annemi düşünebilirim mesela. Ya da çok özlediğim bir dostumu. Bilmiyorum bende olan mı anormal:))

Yoo anormal değil bence evet her müziğin duygusu farklı senfonik de olsa caz da olsa pop müzik de olsa Türk Sanat müziği de olsa her ne müzik olursa olsun mutlaka duygusu var. Kimisi hiçbir şey düşünmez yani o anki ruh haliniz size ne hissettiriyorsa o müziğin ritmine kapılıp gidersiniz anı yaşamak güzeldir.

'Yolda yürüyecek insanların sayısı mutlaka artmalı'

- Lafı eğip bükmeden doğruyu konuşmak lazım hedeflerin özel, çalışmaların profesyonel ve sesin de hem eğitimli hem güzel. Hedefine ulaşabileceğine inanabiliyor musun?

Benim dertlendiğim bu konuyu dert edinenlerle el ele vererek bu hedefe ulaşabilir. Çok ütopik şeylerden bahsetmiyorum. Ben bir yol açtım. Bu yolda tek kalsam da tek başıma yürüyeceğim gibi beylik laflarına gerek yok. Ben 17 yaşından beri zaten bunun mücadelesini veriyorum. Tabii elimden geleni yaparım. Ama yolda yürüyecek insanların sayısı mutlaka artmalı. Bu manada İstiklal Gazetesine teşekkür ederim. Sesimiz oldunuz. Medya desteği çok önemli. Konserler vs. sesimizi duyurmalıyız ki o sese gelsinler.

"Kızım ve babalık tarifi sanat gibi'

-Röportaja başlamadan sanırım kızınla konuşuyordun. Aile çok başka değil mi?

Kesinlikle kızım ve babalık tarifi sanat gibi. Değerli eşim ve ailem. Varlıkları en büyük armağan. Çünkü bugüne kadar birbirimizi içten duygularla hep sevdik benim işime saygım, ailemin benim işime saygısı beni hep onore etti. Bir kız babası olarak da gerçekten çok nasipliyim hemen duygusallaşıyorum.

-Gençlere tavsiyen nedir diye asla sormayacağım:)) Sen gençsin daha. Ben sana bir tavsiyede bulunayım mı?

Elbette ne demek lütfen…

-Röportaj boyunca çok iyi niyetli bir sanatçı vardı karşımda. Birincisi ekibimize şöyle canlı bir eser söyler misin?

Tabii zaten röportajın başında söylemiştim

Ben girdiğim ortamlarda çekinmiyorum yani nazlanmıyorum söylerim

-Bu bir istekti:)) Tavsiyeme şimdi geliyorum.

Sakın bu hedefinden vazgeçme. Hedefine ulaştığın gün burada tekrar buluşalım ekibimizle birlikte aynı saatte ne dersin…

Kesinlikle vazgeçmek yok. Saat kaç bu arada:))

Hep birlikte gülerek sonlandırdığımız bir röportaj oldu. Necdet Erdoğral'a teşekkür ediyorum. Yolu açık olsun.

Yalnız ekibimizde benimle olduğu için mi nedir gülmelere doyamadı. Allah hep güldürsün.

NECDET ERDOĞRAL KİMDİR ?

5 Eylül 1983'te İstanbul'da doğdu. İlk, orta ve lise eğitimini İstanbul'da tamamladı. Klasik ve Türk Sanat müziğine olan ilgisi çok küçük yaşlarda başladı. Aile dostu ünlü bestekar Amir Ateş kendisini Türk Müziğinin önemli hocalarından olan Sözer Yaşmutla tanıştırdı. Uzun yıllar klasik ve Türk Müziği alanında

makam, usul, nazariyat eğitimi ve geniş bir repertuar sahibi oldu. Opera sanatçısı Nuri Candaş'tan şan eğitimi aldıktan sonra 2002- 2006yıllarında Boğaziçi Türk Müziği Konservatuarından mezun oldu. 2007 yılında TRT İstanbul Radyosu ses yarışmasında derece aldı. 2014 tarihinde Türk Tasavvuf müziği dalında Amir Ateşin 'Yunus' adlı eserini seslendirip klip çekti. 2022 yılında Türk Sanat müziği maxi single çalışmasında yer alan 'Son Bahar Vurgunu' parçasının klibi tüm dijital platformlarda yayınlandı. Ardından 2023'de 'Bir Kızıl Gonca ' ve son olarak da 'Ömrümüzün Baharı'eserleri geçtiğimiz günlerde yayınlanarak müzikseverler ile buluştu.

Erdoğral profesyonel sahne hayatına ise müziğin farklı alanlarında devam etmektedir