Trafikte Araçtan İnme / Dolmuşa Binme

Abone Ol

Trafik her geçen gün içinden çıkılmaz hale geliyor.

Bu durum hem trafik yoğunluğu,  trafik sıkışıklığı açıdan böyle, hem de trafikte kavgalar tartışmalar ve istenmedik hareketler bakımından böyle, maalesef.

Bir de trafik kazaları, daha doğrusu trafik faciaları var ki, trafik kazalarının önlenmesine dair onlarca yazı yazdım.

Trafik kazaları işin en acı boyutu. O konuya başka bir zaman yine dikkat çekeceğim.

Bu yazıda trafikteki tartışma ve kavgalara odaklanacağım.

Evet, maalesef, trafik özellikle son yıllarda huzursuzluk veriyor.  Trafik her geçen gün “can sıkıntılı” bir hale geliyor.

Trafikteki tartışma ve kavgalar her geçen gün artıyor.

Bu sorun gittikçe büyüyor her geçen gün haberlerde izliyoruz ve üzülüyoruz.

Olay önce basit bir atışmayla başlıyor.  “Trafikte tartıştı, trafikte sövdü, trafikte kavga etti, trafikte yumruklu, bıçaklı, silahlı saldırı gerçekleşti” şeklindeki olaylar sıradan bir hale geldi.

Bir insan olarak, Türkiye Cumhuriyeti Vatandaşı olarak buna gerçekten üzülüyoruz.

Bu büyük soruna çözüm gerekiyor.

Trafikteki kavga ve olaylara çözüm olarak yasal tedbirler gerekiyor.

Yazılı basından ve Televizyon haberlerinden duyuyor ve öğreniyoruz. Bu hususta bir yasa tasarısı hazırlığı varmış. Trafikte tartışma sırasında “arabadan inen sürücülerin ehliyetine el konulacak ve trafikten men edilecek” deniliyor.

Bir an önce bu yasanın çıkmasını ve yasallaşmasını bekliyoruz. Çünkü bu yasa gerekli artık.

Geçen gün sosyal medyada paylaştığımı burada da paylaşayım.

Burada da aynı noktalara dikkat çekeyim.

10 yıldır Uzlaştırmacı olarak da görev yapıyorum.

Uzlaştırmacı olarak çeşitli konular karşımıza geliyor.

Trafik kazaları, hakaret, tehdit, basit yaralamalar, trafikte kavgalar ve benzeri küçük olaylar (esasında sonuçları büyük olaylar) Uzlaştırmacılığımıza görev olarak tevdi ediliyor.

Ben hakaret ve tehdit iddiasıyla ilgili bir dosyaya Uzlaştırmacı olarak atanmıştım.

Mağdur olarak Uzlaştırmacılığımıza bilgi veren kişi, “asıl dava bu değil” dedi.

Ben de “başka dava derken neyi kastettiniz” dedim. O da o hakaret ve tehditten ayrı olarak, karşı tarafla bir de bıçakla ağır yaralamalı” bir davası olduğunu belirtti.

Ve anlatmaya başladı.

O mağdurun anlattığı şu ibretlik durum, herkese de bir ders olsun.

Mağdur anlatıyor: "Trafikte basit bir nedenle tartıştığımız o olayda, arabadan indim, karşı tarafa doğru yürüdüm ve karşı tarafın arabasının kapısını açtım ve adam kapıyı açar açmaz beni bıçakladı. Birkaç kez vücuduma bıçak sapladı. Dört ay hastanede yattım."

Ben sordum. "Aynı hareketi şimdi olsaydı, yapar mıydınız?"

 Cevap şu: "Asla ve asla yapmazdım. Şimdi trafikte, bana arabasının içinde el kol hareketi yapan ya da küfreden olursa, aldırmayıp arabamı sürüp gidiyorum. Onlara hiç cevap vermediğim gibi “eyvallah” deyip teşekkür edercesine uzaklaşıp gidiyorum.”

Ecdadımızdan gelen bir veciz söz vardır: “Bin nasihatten bir musibet evladır.”

Yani, bin tane nasihat ettiğin kişi, seni hiç kaale (dikkate) almaz da, başına bir bela geldiğinde akıllanır.

Aynı bunun gibi trafikte başına sıkıntı ve bela gelen kişi o olayı asla unutamaz.

Hatta geçen gün sosyal medyada bir haber vardı. Haberde geçen kişi, bir trafik tartışmasında bir kişiyi öldürme ya da yaralama nedeniyle on sene kadar hapis yattıktan sonra şöyle cevap veriyordu: “O olay nedeniyle bunca sene hapis yattım. Ancak o hapis olay olmasa idi ve oradan basit bir tartışma ile ayrılmış olsaydık. O olayı iki-üç gün sonra unuturdum. Ancak maalesef o gün tartışma, kanlı bittiği için zihnimde kalıcı yer etti. Aradan geçen bunca yıldan sonra trafikte yaptığım o hatadan dolayı sonsuza dek pişmanım.”

 Evet, durum bu kadar açıktır. Trafikte tartışmak çok tehlikeli ve hele arabadan inmek faciaya davettir.

Hiç bir kimse trafikte asla ve asla kavga etmemelidir. Kendisine dalaşanlara da uymamalıdır.

Bu öğüt ve temennilerimden sonra Devletimizin trafikle ilgili Yetkililerine sesleniyorum.

Trafikteki tartışmalarda arabasından inerek kavgayı devam ettirenlerin, lütfen ehliyetine el konulsun, trafik kavgacıları trafikten men edilsin.

İnşallah bu dilek, öneri ve temennilerimiz gerçekleşir.

Herkese trafikte sakin ve huzurlu sürüşler diliyorum ve “trafikte araçtan inme  / dolmuşa binme” diyorum.

“Dolmuşa binme” derken, “nefsinin ve kibrinin telkinlerine uyma” demek istiyorum. İnsanın en büyük düşmanı nefis ve kibirdir. 

Allah (cc) bizleri nefsimize ve kibrimize uydurmasın. Amin.