TEMAYÜL MÜ !?
Ak partinin Malatya da ki temayül yoklaması seçimlerine iştirak ederek, aday adayları ile kısa bir hasbihal etmekle birlikte ambiyansın nabzını tutmaya gayret ettim. Mevcut kalabalık yabana atılır gibi değildi. Her aday kendi standını kurmuş, kendi kitlesi ile adeta bir gövde gösterisi yapmaktaydı. Yaşanılanların dışa vurumu her ne kadar bu minvalde olsa da, eski heyecan, istek ve inancın olmadığı çıplak şekilde ortadaydı. Aday adaylarından tutun da, adayların çevresine ve hatta oy kullananlara kadar hepsinde hâkim olan kanaat, adayların belli olduğu ve dolayısıyla bu temayül yoklamasının da bir göz boyama niteliği taşıdığı idi. Böylesi bir duygunun hâkim olduğu bir ortamda heyecan, inanç ve merak gibi dürtülerin olmasını beklemekte olası değildi...
Temayül böyle mi uygulanmalı ?
Bir aday adayının etkisi ve bu etkinin toplumsal karşılığının ne olduğunu, teşkilatın kendi bünyesinde bulunan bir avuç seçmenin belirlemesi gerçekten temayül yoklaması mıdır !?
Kendi içerisinde çeşitli fraksiyonlara ve gruplara bölünmüş bir teşkilatın adil, doğru ve bağımsız oy kullanabilme olasılığı nedir !?
Salt teşkilat üzerinden yapılan bir seçimle ! çıkacak sonuca ‘’ temayül- eğilim ‘’ deniliyorsa ve alınacak kararda salt bu kriter göz önünde bulunacaksa, evde ki hesabın çarşıya uymayacağına en yüksek ses tonu ile muhalif şerhimi şimdiden koyuyorum.
Halk ile birebir temayül
Teşkilatın kendi içerisinde yapacağı bir seçimi hepten anlamsız ve önemsiz bir konuma elbette indirgemiyorum. Ancak, objektif kriterler ve kurumların yöneteceği, halkın kendisi ile birebir yapılacak temas sonucunda elde edilecek sonuçlarla harman edilmediği sürece, ciddi yanılsamalara sebep olacağı zaten aşikâr.
Temayülün omurgasını belirleyecek en temel etken, halkın bizatihi kendisidir. Sokağa kulak vermek, sokakta ki sesin şiddetini özellikle ciddiye almak, sonuca önemli etki yapacaktır. Aksi halde, bunca emek, bunca zaman ve harcanan onca para kuru israftan başka hiçbir anlam ifade etmeyecektir.
Mümkün mertebe sessiz ve derinden analiz yapmaya özellikle gayret ettim. Aday adaylarından ziyade seçmenin nabzını tutmaya daha bir hassasiyet gösterdim. Büyük bir karamsarlık, kararsızlık ve ciddi gitgeller yaşayan bir seçmen kitlesi ile karşı karşıyayız. Önümüzde ki süreçte adayların izleyeceği strateji, söylemlerinde ki inandırıcılık, ortaya konulacak projelerin kalibresi, adayın toplumsal profili ve kullanılacak özgün dil seçimin belirleyici etmenleri arasında olacaktır.
Malatya seçmeni
Memleketim olması dolayısıyla yakinen tanıdığım bu seçmen kitlesi, öyle sağı solu kestirilebilir bir kitle değildir. Ayrıntıları seven, analiz yeteneği hayli gelişmiş, histerik dürtülerden ziyade akli verileri ön plana çıkarmayı seven bir seçmen kitlesidir. Bu özellikleri dolayısıyla, her an herkesi ters köşeye yatırabilir, en olmadık zamanda en olmadık tavrı sergileyebilen kendine has bir şehir Malatya.
Yüzer gezer
Az evvel de belirttiğim gibi ciddi bir kitlenin kararsız olduğu, önemli bir puana tekabül edecek yüzer gezer oy varlığı sur götürmez bir gerçek olarak orta yerde durmaktadır. Ve bu kitle, öyle klasik söylemler ile bir tarafa çekilebilir bir kitle de değil. Bu kitlede bir heyecan oluşturmak ve bir kulvara kanalize edebilmek ciddi ciddi ter döktürecek adaylara.
Profesyonel ve doğru çalışma stratejisi, ehil insanlarla konsolidasyon, şehrin omurgasına hitap eden saptamalar, kanayan yara ve sorunlara bilimsel çözümler, sosyal belediyecilik anlayışının ete kemiğe büründüğü projeler olmadıkça bu kitlenin blok halinde kazanılması oldukça zor olacaktır. Kanımca en az % 20’ye tekabül eden bu yüze gezer potansiyel kitle seçimin kilit rolünü üstlenecektir. Bu altın anahtara sahip olmak ise, büyük bir bedel ödemeyi gerektirecek gibi.
Hadi hayırlısı