Suriye'nin güneyindeki Süveyde kentinde Dürzilere bağlı olarak hareket eden Süveyde Askeri Konseyi, gerçekleştirdiği bir toplantı sonrasında yeni bir bildiri yayımladı.
Yönetim yaptığı açıklama ile birlikte bayrakta sembol değişime gittiğini de duyurarak var olan yönetimi kabul etmediklerini de belirtti.
Askeri Konsey tarafından yapılan açıklama daha önce yeni Suriye yönetimine ait güvenlik güçlerinin bölgeye girişini engellediklerini akıllara getirdi.
Dürzilere bağlı olan askeri konseyin aldığı bu karar sonrası İsrail'in Dürzi toplumu üzerindeki etkisini yine gündeme taşıdı.
Tarihsel Süreçten Günümüze İsrail ve Dürziler Arası Karmaşık İlişkiler
İsrail ile Dürzi toplumu arasındaki ilişkiler, tarih boyunca farklı dinamikler üzerinden şekillendi. Kimi zaman ittifaklarla güçlenen bu bağ, kimi zaman da kimlik mücadelesi ve siyasi çekişmelerle gerildi. Özellikle Golan Tepeleri’nde yaşayan Dürziler, İsrail’in bölgesel politikalarında önemli bir yer tutarken, Suriye ile olan bağlantılarını da koruma çabası içinde oldu.
İsrail ve Dürziler Arasındaki Bağlar
1974’teki Askeri Anlaşma: İsrail ve Suriye arasında imzalanan bu mutabakat, Golan Tepeleri’ni iki ülke arasında bir tampon bölgeye dönüştürdü. Bu gelişme, bölgede yaşayan Dürzileri doğrudan etkiledi. Suriye yönetimiyle bağlarını sürdürmek isteyen Dürziler için statüleri belirsizleşirken, İsrail’in etkisi ise giderek arttı.
Dürzilerin İsrail Ordusundaki Yeri: İsrail’in kuruluş sürecinde Dürziler, Yahudi güçleriyle iş birliği yaptı ve bu bağ, zamanla İsrail toplumuna entegre olmalarına yol açtı. İsrail’de zorunlu askerlik uygulamasına tabi tutulan az sayıdaki Arap gruplarından biri olan Dürziler, ordu içerisinde önemli pozisyonlara kadar yükseldi.
İsrail’in Dürzilere Yönelik Stratejisi: İsrail yönetimi, Dürzilerle olan ilişkisini güçlendirmek adına yıllar içinde farklı politikalar izledi. Hem İsrail içinde yaşayan Dürziler hem de Suriye’deki Dürzi liderlerle kurulan temaslar, İsrail’in bölgedeki çıkarlarını koruma hamleleri arasında değerlendirildi.
Golan Tepeleri ve Dürzilerin Kimlik Mücadelesi
1967’de İsrail’in Golan Tepeleri’ni ele geçirmesi, buradaki Dürziler için yeni bir dönemin başlangıcı oldu. Birçok Dürzi, İsrail yönetimini tanımayı reddetti ve Suriye ile olan bağlarını korumaya çalıştı. İsrail vatandaşlığı teklif edilmesine rağmen, büyük çoğunluk bu teklifi geri çevirdi. Golan’daki Dürzilerin Suriye’ye bağlılıklarını göstermek için sık sık Suriye bayrakları dalgalandırması, bu direnişin sembollerinden biri haline geldi.
1981’de Golan Tepeleri’ni ilhak eden İsrail, burada yaşayan Dürzileri kendi vatandaşlık sistemine dahil etmeye çalıştı. Ancak bu hamle, kitlesel grevler ve protestolarla karşılandı. Dürziler, İsrail’in bölge üzerindeki hâkimiyetini tanımamakta kararlı bir duruş sergiledi.
Günümüzde Dürziler ve İsrail İlişkileri
Son dönemde İsrail yönetimi, Dürzi liderlerle çeşitli toplantılar gerçekleştirerek, Suriye’deki gelişmelerin Dürzi toplumu üzerindeki etkilerini analiz etmeye çalışıyor. İsrail’in, Dürzileri kendine daha fazla yakınlaştırmak için yürüttüğü diplomatik çabalar dikkat çekiyor.
Bölgedeki dengeler değiştikçe, İsrail ile Dürziler arasındaki ilişki de yeniden şekilleniyor. İsrail’in bölgedeki stratejik hesapları, Golan’daki Dürzilerin tutumu ve Suriye’deki gelişmeler, bu ilişkinin geleceğini belirleyen en önemli faktörler arasında yer alıyor.