Saadet Partisi Genel Başkanı Mahmut Arıkan, 12 Mart'ın, İstiklal Marşı'nın kabulünün 104. yıl dönümü olduğuna işaret ederek, Milli Mücadele döneminde canı pahasına vatanı savunan tüm şehit ve gaziler ile Mehmet Akif Ersoy'u rahmet ve minnetle andı.
Arıkan, Suriye'de rejimin çökmesinin üzerinden 3 aydan fazla bir zaman geçtiğini anımsatarak, ABD'nin yol haritası ile bölgenin huzura kavuşmasının mümkün olmadığını ifade etti.
İsrail'in hedefinin kendi çevresinde düzenli orduya sahip bir ülke bırakmamak olduğunu söyleyen Arıkan, "Suriye'de asıl iş şimdi başlıyor. Suriye'nin doğru zeminde yol alması için doğru bir rehberliğe ihtiyaç var. Ayrıca görünen o ki, Ukrayna'da anlaşan ABD ve Rusya, Suriye'de de al-ver hesapları üzerinden birlikte hareket etmektedir." ifadelerini kullandı.
Mahmut Arıkan, "Suriye'nin kuzeyinde karışıklığa, güneyinde İsrail'e ve Suriye'de 'federatif' bir yapıya karşı olduklarını" da söyledi.
Emekliye verilecek yeni bayram ikramiyesi tutarını eleştiren Arıkan, "Açıklanan bu rakam, bir kişinin bir aylık fitresi, bir çeyrek altın bile etmiyor. Bir market arabası doldurmaya bile yetmiyor. Bu şartlar altında emekliye 4 bin lira ikramiye vermek, 'Bu bayram çocuklar, büyüklerimize harçlık versin' demektir." ifadelerini kullandı.
- "Suriye'nin bütün kesimleri bizim kardeşimizdir"
Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu, bu ay ülkenin değişik yerlerinde iftar yaptıklarını ifade ederek, bu kapsamda İzmir'de esnafla tek tek konuştuklarını söyledi.
İzmir'de iftariyelik satan bir dükkan sahibine "İşler nasıl?" diye sorduğunu aktaran Davutoğlu, esnafın "Kudüs hurmasını eskiden kiloyla, şimdi ise taneyle sattıklarını, tanesinin de 10 lira olduğunu" söylediğini anlattı.
Türkiye'de et fiyatlarındaki artış oranını eleştiren Davutoğlu, "Türkiye'de et fiyatlarının, hayvancılığın yok edilmesi nedeniyle arttığını" savundu.
Ülkede gelir adaletsizliği yaşandığını söyleyen Davutoğlu, Türkiye'de üretilen ya da ithal edilen birçok ürünün yurt dışına kıyasla yurt içinde daha pahalıya satıldığını belirtti. Davutoğlu, "en pahalı yaşayan ama en az maaş alan ülkenin Türkiye olduğunu" öne sürdü.
Ahmet Davutoğlu, Suriye'de yaşanan olaylarının arka planlarının iyi düşünülmesi gerektiğini dile getirerek, "Suriye'nin bütün kesimleri bizim kardeşimizdir." diye konuştu.
Suriye'de, gerçek bir milli Suriye ordusu kurulmasını ve Suriye polisi oluşturulmasını öneren Davutoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Suriye'de, Şam yönetimine bütün güvenlik birimlerinin bağlanmasına dayalı her adım doğrudur. Burada Türkiye'nin üstleneceği roller vardır. 'Suriye, sadece Arap ülkelerinin meselesidir' diye geri çekilerek, aradaki boşluğu İsrail'in doldurmasına izin vermemek lazım. Suriye'de bugün en büyük tehlike, İsrail'in etki alanı altında Suriye'nin Lübnanlaşmasıdır. Türkiye, bütün bakanlıklara, bütün askeri alanlara danışmanlar göndermelidir. Bir an önce devlet işlerlik kazanmalıdır. Suriye ile ilgili Genelkurmay Başkanlığı, Dışişleri Bakanlığı, Milli İstihbarat Teşkilatından ve ilgili birimlerden oluşan daimi bir kriz masası oluşturulmalıdır."
- "Suriye, çok hassas bir dönemden geçiyor"
DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan, terör örgütünün feshine yönelik çağrının önemli olduğunu ancak konuyla ilgili çekincelere sahip olduklarını söyledi. Babacan, konuya ilişkin bir yol haritasının açıklanmadığını belirtti.
Suriye'de yaşanan olaylara değinen Babacan, "Suriye, çok hassas bir dönemden geçiyor." diye konuştu.
"Suriye'de yeni bir iç savaş provasına kimsenin izin vermemesini" isteyen Babacan, "Şam yönetimi de insanların hakkını gözeterek hukuk içerisinde hareket etmelidir. Suriye'nin yeni güvenlik yapısında bir yeknesaklık gerekiyor." ifadesini kullandı.
Babacan, Türkiye'de sağlık sistemindeki hizmet kalitesinin hızla bozulduğunu öne sürerek, MR çektirmek için aylarca beklenmesi gerektiğini, ilaç ve aşı tedarik edilmesinde ciddi sorun yaşandığını savundu.
Ameliyat malzemeleri için hastalardan ilave para istendiğini söyleyen Babacan, "Bir zamanlar bu ülkenin sağlık sistemi, dünyada dillere destan olmuştu. Alınamayan randevuların, konulamayan teşhislerin, yapılamayan ameliyatların, temizlenemeyen hastanelerin, bulunamayan ilaçların, göç eden hekimlerin ülkesi haline geldik. Hal böyle olunca, şu sonuç ortaya çıkıyor. Türkiye'de sağlıklı yaşam süresi, AB ortalamasının çok gerisine düştü." görüşlerini dile getirdi.
Ali Babacan, 14 Mart Tıp Bayramı'nı da kutladı.