Gündem

Sosyolog-Tarihçi İsmail Öz: “Trump, İnsansız topraklara, topraksız insan muamelesi yapıyor.”

ABD Başkanı Donald Trump'ın Gazze Şeridi'ne ilişkin son açıklamaları, uluslararası arenada geniş yankı uyandırdı. Trump, Gazze'nin çatışmaların sona ermesinin ardından İsrail tarafından ABD'ye devredilebileceğini belirterek, bölgenin yeniden inşa edilmesi dikkatlice yapılacak sözleri Mısır başta olmak üzere birçok ülkenin tepkisini çekti ve bölgedeki barış anlaşmalarını riske atabileceği yönünde endişelere yol açtı.

Abone Ol

Trump'ın Gazze'deki Filistinlilerin komşu ülkelere gönderilmesi yönündeki teklifi, Filistin Devlet Başkanlığı tarafından "kırmızı çizgilerin aşılması" olarak nitelendirildi.

Bu gelişmeler ışığında, Trump'ın Gazze planının bölgedeki mevcut dengeleri nasıl etkileyeceği ve uluslararası toplumun tepkileri merak konusu oldu bu konuyla ilgili Sosyolog-Tarihçi İsmail Öz ile konuştuk.

Ortadoğu’nun acı gerçekleri de diyebileceğimiz bu konu, çok da uzun bir tarih geçmişi olmayan, yaklaşık 250 yıllık tarihi olan Amerika’nın esas köklerinde şiddet ve zulüm yatar. Hepimizin bildiği gibi gerçek sahneye çıkışı Birinci Dünya Savaşı’ndan sonradır.  Uluslararası arenada kendisine “Dünya Jandarmalığı” misyonluğunu da biçen Amerika, günümüzde hala bu politikalarına devam etmektedir.

Trump’ın Kovboy filmlerinden etkilenmiş gibi ani reaksiyonları olması ve istikrarsız yapısına vurgu yapan İsmail Öz; “Kanunsuz, nizamsız, ne yapacağı belli olmayan, orman kanunları uyguluyormuş gibi bir tavır içinde, psikolojisi neyi nasıl istiyorsa anlık bir kafa yapısında” şeklinde özetliyor.

Dünyada uluslararası hukukun ya da Birleşmiş Milletler’in karar ve yetkilerinden bağımsız hareket eden Trump’ın açıklamalarına da atıf yapan Öz; “İnsansız topraklara, topraksız insan muamelesi  yaparak, Gazze’deki Arapları hiçe sayarak, bu açıklamayı yapıyor.” şeklinde yorumluyor ve Kovboy gibi bir tutum sergilediğini belirtiyor. Bu yorumların da bir vehim olmadığını adeta bize bugün kanıtlıyor.

İngiltere’nin eski Dışişleri Bakanı George Curzon’un (Lord Curzon) Britanya İmparatorluğu’nun stratejik çıkarlarını vurgulayan sözüne de atıf da yapan Öz; İsrail, İngiltere’nin Hindistan’a giden yolunun bir güvenlik karakolu olarak İngiltere’nin Orta Doğu’daki hâkimiyetini koruma stratejisini özetler.”

Bu görüşe göre İsrail, İngiltere’nin Hindistan’a giden yolunun bir güvenlik karakolu olarak görülüyordu. Bu ifade ile Balfour Deklarasyonu (1917) ile Yahudilere bir “vatan” vaadi verilmesi ve ardından 1948’de İsrail’in kurulması ile o bölgenin toplumsal ve inanç yapısını hesaba katmadan hareket ederek Birleşik Devletler anlayışıyla bu mantaliteyi devraldı. İngilizlerin de geçmişte çok fazla şiddet ürettiğini de vurgulayan Öz; “İstila ve hegemonyal anlayışlar ile ingilizce’nin ortaya çıkışı bile bakarsanız aslında tam bir dönüştürücülük ile ortaya koyuldu. Uluslararası politika açısından ABD bir kere daha Vietnam’da, Afganistan’da ve Irak’ta ortaya koyduğu kıyım politikları gibi yaktı yıktı ve kaçtı gitti. Burada da olacağı şey budur.”

Ortadoğuda şiddet sayfasını bir kere daha açma niyeti ile girdikleri bölgeye bırakacakları tek şeyin acı olacağını da vurgulayarak, Arap ülkelerinin tavrına ve ABD’nin bölgeyi kontrol etme cesaretine da atıf yapan Öz; “Bekçiliği yapan İsrail gerekeni yaptı. Yaktı, yıktı şimdi diyor ki Trump bize devredecek. Aralarında Simbiyotik bir ilişki var.”  Kutsal metinler çerçevesinde katliam yapan, hiç yürekleri sızlamayan ve bunu inanç motivasyonuyla yapan Sisyonist bir hareket olduğunu ve bunların ABD’nin arayıp ta bulamayacağı savaşçılar olduğunu söylüyor. Bu şekilde Amerikayı getirip Akdeniz’e komşu yapma planı da uygulanmış olacak.

İsmail Öz Fransız yazar ve düşünür Étienne de La Boétie’nin halkın kendi eliyle kendisini yöneten gücü nasıl beslediğini sorgulayan güçlü bir eleştiri olan “Gönüllü Kulluk Üzerine Söylev” inden de alıntı yapıyor ve sözlerini noktalıyor.

“Eğer bir yönetim halkı baskılıyorsa, bu gücü halktan almıştır.

Eğer bir yönetim halkı eziyorsa, halkın desteği olmasa bunu yapamaz.

Baskıcı düzenler, ancak insanların itaat etmesiyle ayakta kalabilir.”