Sosyal Medya Bizden Ne Götürdü?

Abone Ol

Sosyal medya bizden ne götürdü? sorusunun cevabı takdir edersiniz ki bir değil tabir yerindeyse bini aşkındır. Öncelikle sosyal medya bizi bizden aldı. Hiç kimse sosyal medya profilinde paylaştığı kadar değil, diye rahatlıkla söyleyebiliriz. Bunun nedeni insanların kendilerini olduklarından daha mutlu, daha kültürlü daha duygusal ya da daha edebi gösterme çabasıdır. Bu çaba da doğal olarak insanları özünden uzaklaştırmaya yeter. Bir tık alma veya birkaç beğeni ve izlenme uğruna bırakın gençleri yaşlı başlı insanların neler yaptıkları herkesin malumu.

Sosyal medya bizlerin alışkanlıklarını ciddi manada değiştirdi. Klasik bir söylemdir, yemekten önce besmele çekilirdi, şimdi ise selfi çekiliyor, biz bunları da yiyebiliyoruz demek için. Bir başka söylemde önceden edepten başlar eğilirdi şimdi ise akıllı telefonlarla sosyal medyada sörf yapmak için başlar eğiliyor. Sosyal medyanın insanları nasıl dönüştürdüğünü anlamak için kısaca bu verdiğimiz örnekler yeterde artar bile.

Çocuğunu parka çıkarmak isteyen anneyi düşünelim. Çıkarken çocuğunun en küçük olumsuz hareketinde bağıra çağıra parka getirip sonra da çocuğuyla birlik çok mutluymuş gibi selfie çekip paylaşması ne kadar samimidir. Ya da alış verişlerde yalan söyleyip sosyal medya hesabında doğrulukla, yalan söylemenin zararlarıyla alakalı içerikler paylaşması ne kadar samimidir ne kadar kendisidir böyle paylaşım yapan biri… Bir başka örneği şöyle verelim; İslam dünyasındaki savaşlarla alakalı ciğeri yanmış paylaşımlar yapan biri bir sonraki gönderisinde tuttuğu takım için üzülmesi ya da sevinmesi bir önceki gönderide ne kadar samimi olduğunu gösterir.

Mahremiyeti Götüren Sosyal Medya

Sosyal medya insanlardan mahremiyet duygusunu aldığını söylemek hiçte zor değil. Biz ki harem selamlık yaşayan Türk-İslam milleti mesele sosyal medya olunca ne harem kalıyor ne selam. Bir yerlerde bir şey yapabildiğini göstermek için en dindar aile bile ailecek fotoğraf çekinip sosyal medya hesaplarından paylaşmaya çekinmiyor. Bu şu demek “ Ey dünya halkı ben ailemle çok mutluyum, şuralara gidip gezebiliyorum. Şu şu yemekleri yiyebiliyorum. İnanmazsanız bakın bu aile fotoğrafımda bunun nişanesidir.” demektir.

Sosyal medya platformu insanların nefislerini tatmin etmeleri için bir araçtır. Yukarıda biraz bahsettiğimiz gibi insanlar sosyal medya aracılığıyla bir şeyler yapabildiklerini kanıtlama peşindedirler. Bir kişide yazma isteği varsa ve hiçbir yerde yazamıyorsa kendini sosyal medya hesabıyla tatmin edebilir. Saçma sapan fikirleriyle diğer kişileri meşgul edebilir. Yeni aldığı bir arabayı görgüsüzce paylaşıp yol videoları koyabilir. Bu şu demektir: ben bu arabayı alabiliyorum. Böyle uzun yazılar yazabiliyorum. Hey millet ben varım bu dünya da benim farkıma varın, demektir…

Sosyal medya insanların birbirini kıskandırma ve birbirleriyle kavga etmek için bir alandır. Birçok insanın nazarını celp etmek için insanların arayıp bulamadıkları bir yerdir. Düğününü ve nişanın sosyal medya hesabından paylaşıp bu da benim düğünüm bu da benim nişanım diye paylaşmak hem kötü nazarları üzerine çekmek hem aynı hayalleri kuran ve ulaşamayanlar için üzüntü vesilesidir. Çünkü insan öykünür. Ayrıca paylaşan kişi için görgüsüzlük tabiri hafif bir ifadedir.

Sosyal medya kavganın tam yeridir. Herkesin farklı siyasi kültürel ya da en genel ifadeyle farklı dünya görüşleri vardır. Paylaşım yaparken bunları göz ardı ederek paylaşım yapılırsa illaki karşıt görüşten birine takılır ve çok basit şekilde kavga edilip mahkemelik olunabilir. Oysa yüz yüze konuşulsa  hiç bu kadar mevzu büyümeyecektir.

Birde sosyal medya kalemşörlüğü vardır ki bu tam bir korkaklıktır. Gerçek hayatta yanlış yapan birine hatasını söyleyemeyip farklı sosyal medya nickleriyle kızdığı, kafasının almadığı kişilere saldırması hakaret etmesi tam bir kendini bilmezliktir. Özellikle asosyal kişiler sosyal medya da bu yönde çok fazla aktiftir. Çünkü gerçek hayatta kimsenin yanına gidip bir şey söyleyemezler fikir beyan edemezler fakat sosyal medyada bunları tutana aşk olsun. Ona buna yargı dağıtıp fikir beyanında bulunur daha ileri gider küfreder. Yine nefislerini sosyal medya aracılığıyla tatmin ederler.

Sosyal Medyada Yalan Haber

Sosyal medya yalan haberlerin hızla yayıldığı bir mecradır. Hani bir söz var ya delinin biri bir kuyuya bir taş atmış kırk akıllı çıkaramamış, diye işte durum tamda böyledir. Birisi yalan yanlış bir bilgi paylaşır, insanlar onu paylaşarak gündem oluştururlar. Sonra bu yalanı uyduranda sonunda kendi yalanına inanır. Dolayısıyla buradan bakınca sosyal medya hem bilgi hem de zaman israfıdır diyebiliriz. Buna yalan yanlış dualar, Necip Fazıl, Mevlana ve diğer tarihi-edebi şahsiyetlere atfedilen uydurma sözleri ilave edebiliriz.        

Sosyal medya terör örgütlerinin yalan gündem oluşturabildikleri gereğinde dışarıdan destek aldıkları bir mecraya da dönüşmüştür. Geçmişte ve bugünde zaman zaman gördüğümüz gibi bu zararlı cemiyetler devlete ve hükümete zarar vermek için gündem oluşturup iftira atarlar. Amaçları çamur at izi kalsın anlayışıdır.

Haya Duygusu Zedelenmiştir

Sosyal medya insanlardan hayâ duygusunu almıştır diyebiliriz. İnsanlar izlenmek ve gündemde olmak için kendilerini rezil ettikleri bir alandır. İslam üzere muhafazakâr bir hayat sürdüklerine inanan kimseler düğünlerde ve benzeri toplantılarda yaptıkları hareketler yenilir yutulur cinsten değildir. Saçma sapan oyunlar, taklalar türlü şaklabanlıklar sadece ve sadece sosyal medyada birkaç beğeni alıp izlenmek için.

Sosyal medya birçok kişinin kadın ya da erkek mağdur olduğu bir alandır. Şöyle ki sosyal medya yoluyla tanışıp evlenen kişilerden bahsediyoruz. İnsanı insanlıktan çıkaran ve olduğu gibi görünmekten men eden sosyal medya birçok mağdurla doludur. Kimse olduğu gibi görünmediği için tanışıp evlendikten sonra asıl yüzler meydana çıkıyor ve insanlar mağdur oluyorlar.

Sosyal medya birçok dijital dolandırıcılığın yapıldığı mecra haline de gelmiştir. Dolandırıcılar sahte hesap açıp sahte ürünleri orijinal diye sattıkları yerdir sosyal medya. Ucuz etin suyu kara olur diye bir atasözü var ya insanları bu sahte hesaplardan orijinal ürün diye ucuza ürün satıp tabir yerindeyse kazıkladıkları yerdir sosyal medya. Böylelikle sosyal medya insanlar arasındaki güveni azaltmış olur. Böylece toplum da bir güvensizlik meydana gelir ki bu da milletin temeline bomba koymakla eş değer bir durumdur.

Sonuç olarak Müslüman itidal üzere yaşayan kimsedir. Haddini bilerek yaşamalıdır. Müslümanca yaşamak gibi bir derdimiz olursa bu anlattıklarımızla alakalı sorun yaşamayız. Meselenin özü budur zaten Rabbimizin emrettiği gibi yaşarsak sosyal medya bizden bir şey götüremeyecektir.