Son pişmanlık fayda vermez!..
Üstadın irtihal-i dâr-ı bekâ eylemesinin üzerinden yirmi gün geçti.. Bir insan yalnızca ana babasını veya bir yakınını kaybedince üzülüyor, böylesi kıymetli büyükleri için üzülmüyorsa onun insanlık kalitesi çok düşüktür...
Zira o öğrenmek, hayırlı ve mürüvvet sahibi vasıflı bir Müslüman olmak için değil süflî amaçlar için yaşamakta, onun için asıl kıymetli olan ilim, irfan, görgü, dindarlık gibi değerler değil; para, şöhret, lüks ve şatafattır, dünyayı (muhal ama) cennet haline getirmeye çalışıyordur...
Üstad Mehmed Şevket Eygi eski (eskimez) bir yazısında şöyle diyordu:
“Türkiye’yle ilgili çalışmalar yapan İsrailli bir Yahudi “Türkiye, İsrail için ABD’den sonra ikinci önemli ülkedir” diyor. Gizli bir raporda mı? Hayır. Bu cümleyi açıkca söylemiştir, yayınlanmıştır. Fakat kaç kişi okumuş, kaç kişi üzerinde durmuştur?” (02 Mart 2004 tarih ve “Açık Gerçekleri Bile Göremiyoruz” başlıklı yazısı)
Türkiye İsrail için neden önemlidir? Bunun cevabını kolayca verecek çok kişi vardır. Arz-ı Mev’ûd’dan başlayıp sürü sepet mesele sayabilir herkes...
Lâkin İsrail bu hedefleri için ne gibi planlar yürütmekte, Türkiye’nin İsrail çıkarlarına uygun hareket etmesi, İsrail’e dost insanlar ülkesi olması için ne yapmaktadır?” işte asıl mühim olan konu budur...
24 Haziran'da Ak Parti İstanbul seçimini büyük bir farkla kaybetti... “Halk câhil, halk sorumsuz, CHP zulmünü unutmuş..” mazeretlerini sıralamak kolay...
− Pekâlâ zor olan nedir?
− Zor olan, İstanbul seçmeni ve Türkiye bu hale nasıl geldi, bu halimizin ardında kimlerin rolü var, iktidar vahim hatayı yaptı da seçmen CHP’lileşti? suallerinin dürüst ve doğru cevaplarını bulmaktır....
− Bulabilirler mi?
− Heyhat... Bulamazlar...
− Pekâlâ siz söyleyin de bilsinler...
− Söyledik.... Ama dinlemediler... İsrail çalıştı, projelerini tatbik sahasına koydu ama bizimkiler kıyak milletvekili maaşları, anlı şanlı makamları, ihaleler ve sair çok daha mühim işlerle meşguldü... Ağustos böcekleri gibi saz çalıp eğlendiler, tehlikeye aldırmadılar, oralı olmadılar...
− Yine mi antisemit söylemler?
− Hayır efendi bunlar antisemitist söylemler değil. Ve hepsi doğrudur!..
− İsrail yalnızca Ak Parti iktidarında mı çalıştı Türkiye aleyhine_
− Hayır onlar her devirde aynı tempoyla harıl harıl çalışıyorlar ama Ak Parti ile işleri daha kolaylaştı...
− Nasıl yani?? Ak Parti muhafazakâr bir parti ve bu yüzden de dinsizlerin devamlı basksı altında bunu göremiyor musunuz?
− Muhafazakârlık lafla olmaz. Tehlikeleri görmüş olsalardı, tedbirlerini de alır, halkın ahlâk ve seciye kaybına mani olurlardı...
Ortalık define avcılarıyla, karı satanlarla, kendini pazarlayan kadınlarla, din satanlarla, sahte ve sapık sözde hocalarla dolmuş. Üstelik bunların bir hayli taraftarları oluşmuş ve Ehl-i Sünnete muhalefet ediyor, hattâ saldırıyorlar!
Helâl para kazanmak kerizlik haline gelmiş... Hortumcular, ihalelere fesat karıştıranlar, kopya çekerek sınav kazananlar, haram servet için devlet eliyle oynatılan kumardan yani Millî (!) Piyangodan medet umanlar ve daha sürüyle gayr-i İslâmî kazançlar...
Böyle toplumlar iflah olur mu? Elbette olmaz... O hâlde “iyiler” dikkat! Hepimizi toptan helâk edecek belâlardan önce irşad ve uyarılar yapalım. Gelecek nesillere bina ve zinâ değil mürüvvet, seciye, çalışkanlık ve ihlás bırakalım... Son pişmanlık fayda vermez... Cumanız mübarek olsun.