SİYASETTE NEZAKET
Türkçe dünyanın en kibar dilidir.
Aynı zamanda çok ahenkli, kafiyeli,
Anlatım özelliği de en zengin dildir.
Her terim, her deyim,
Mutlaka uyakla biter.
***
Mesela sakla samanı
Gelir zamanı, gibi,
Ayrıca tekerlemeler,
Sorular da bir ritim içindedir.
Sarı, sarı sarmana, içi dolu fermana,
Ya bunu bileceksin, ya bugün öleceksin, (altın para)
Ağız aşşağı, Mor daşşağı,
Bunu bilmeyen gavur eşşeği (patlıcan) gibi…
Şiirlerimiz, o kadar güçlü ki,
O kadar, kafiyeli ki,
Yunus Emre’den, Karacaoğlan’a,
Nedim’den, Şeyh Galib’e,
Abdurrahim Karakoç’tan, Ozan Arif’e kadar,
Türk şiirini okuduğumuzda mest olduğumuz,
Duygu ifadeleridir.
***
Karşılıklı hitaplarımızda,
Dünyada hiçbir dilde olmayan,
Toplum hiyerarşisini de gösteren sözcükler var.
Biz büyüklerimize hitap ederken, erkekse abi,
Kadınsa abla, bacı, gibi kelimeler kullanırız.
Bir kişiye bir şey söyleyeceksek,
Onun ismine bir sıfat ekleriz.
Mehmet çavuş, Bekir ağa,
Durmuş bey, hasan onbaşı gibi..
Büyükler için, doğrudan adı ile hitap, saygısızlık ifade eder.
Sanki onu küçültmüş gibi oluruz.
***
Bizim dilimizde birini çağırırken,
Asla onun kötü sıfatını kullanmayız.
Bir kusurunu söylemeyiz,
Kör Ali, çolak halil, sağır İsmet falan…
Ama hele, siyaset sahnesinde hitaplar,
Çok nazik olmalı, kişileri yüceltilmelidir.
Sayın Erdoğan, sayın İnce, muhterem Karamollaoğlu,
Sayın Bahçeli, sayın Akşener gibii…
Hele. Gel Muharrem İnce buraya,
Yahut, Tayyip bu işi bilmiyor , gibi tabirler çok kabadır.
Şüphesiz ki, muarızlarınızı küçültmek hiç de hoş değildir.
Birini küçültmek, kendini küçültmektir.
Birisini büyütmek, kendini büyütmektir.
Tevazu insanları yüceltir.
***
Siyasi nezakette ve hitapta,
Bizim çok güzel, kelimelerimiz vardır.
Mesela zatı aliniz, Bendeniz gibi….
Son zamanlarda siyaset kabalaşıyor,
Karşılıklı sözler, hakaret haline dönüşüyor.
Bilinmelidir ki, kötü söz sahibinindir.
Halk nazarında da o kişiye karşı güven kaybettirir.
Siyaseti ayağa düşürmemek gerekir.
Kaba siyasetçiler daima oy kaybederler.
08.05.2018, Kayseri.
