Seslenelim Aşka
Ey sevgili... Sen benim içten içe kanayan en derin yaramsın. Ne kadar özlendiğini bir bilsen, yokluğundan utanırsın.
Nedir sevgi?
Sevgi bazen sade bir gülümsemede görülür, bazen "Seni Seviyorum" sesi ile duyulur. Bazen bir şiir olup akar, bazen bir mektupta okunur. Bazen bir resim çizdirir, bazende bir hikaye yazdırır.
Sevgi bazen bir hediye de bazen de bir duada saklıdır. Sevgi ve Aşk öylesine bir bütündür ki sen ayırmak istesen de yürek ayırmaz. Hayat denen bu kısır döngüde öyle acımasız şeylere kaptırıyoruz ki kendimizi ne sevmeyi becerebiliyoruz ne de aşkın hakkını vermeyi. Hayatımızın yarısı kınamakla geçiyor, diğer yarısı da kınadıklarımızı yaşamakla. Ziyan ediyoruz ömrümüzü.
Gerçekten biliyor muyuz gerçek aşkı ve sevgiyi? Tanışan var mıdır her ikisiyle de.
Mecnuna sormuşlar; Leyla'ya hakkını helal eder misin diye? Etmem deyince; Neden peki derler... Mecnun cevap verir; Ahrette helalleşme bahanesiyle de olsa bir kez daha görürüm diye... Var mıdır böylesine büyük sevgiler, gerçek aşklar? Var mıdır gözün gördüğü değil, gönlün gördüğü yürekler? Vardır elbet, gözleri uzaklara dalan birinin, yakınlarda olmayan bir hikayesi... Parmaklarınızın arasındaki boşluklar neden vardır biliyor musunuz? Ben söyleyeyim, bir başkası gelip o boşluğu doldurabilsin diye…
Şimdiki aşklara, aşıklara bakıyorum da bir günde aşık olup üç günde sevgili oluyorlar. Her şeyde olduğu gibi, bu duygunun da sahtesini yaşıyorlar. Anında güvenip, anında ayrılıyorlar. Kimsenin sizin yanınızda olmasına güvenmeyin; karşınıza geçmesi için bir adım, düşmanınız olması için bir lafınız yeter. İşte bunu bilmiyorlar. Hayat, adanmak için değil yaşanmak içindir... Varsa yüreğinizde gerçek sevdalarınız, aşklarınız, hakkını vererek yaşayın. Günün adamı olmaya çalışmayın, hakikatin adamı olmaya çalışın, çünkü gün dediğin değişir ama hakikat değişmez. Varsa hayatınızda böylesine büyük bir sevda ne kalbinizle, ne de aklınızla sevin; olur ya kalp durur, akıl unutulur. Sevdanızı Ruhunuzla sevin. O ne durur ne de unutulur... Bırakın senin için ölürüm laflarını ciddiye almayı... Bunu size söyleyenler önce kendileri için yaşamayı öğrensinler, sonra sizin için ölsünler. Aşk dediğimiz şey sandığımız kadar değil yandığımız kadardır unutmayın."İyiki tanımışım" ile " keşke tanımasaydım " dediğiniz kişi eğer aynı kişiyse bırakmayın onu doyasıya yaşayın. Onu bunu özlersiniz tamam da; eğer kendinizi özlemeye başlarsanız işte orada sıkıntı başlar. Haydi, gelin varsa böyle bir sevdamız birlikte seslenelim ona...
Sağ yanım boşlukta... Sen benim sol yanımdasın.Adın yoklukta...! Soruyorum şimdi sana; En çok hangi yanda acır canın? Gidende mi kalanda mı?Hangi tarafta kalır en çok adın...? Susanda mı, soranda mı? Peki hangisinde daha çok varsın...? Yürekte mi... akılda mı? Diyelim.
Sevgi dolu yarınlarınız olsun sevgili gönül dostlarım.