“SEÇMEN” Bu kavram orijinal şekliyle “müntehib” olarak 1877 yılından beri kullanıldı. 1930’lu yıllardan sonra “Arı Türkçe” namıyla ortaya çıkan akım sebebiyle asırlardır kullanmakta olduğumuz binlerce kelimelerin maruz kaldığı muameleye tabi tutuldu ve mukabili arandı.
'SEÇMEN'
Bu kavram orijinal şekliyle 'müntehib' olarak 1877 yılından beri kullanıldı. 1930'lu yıllardan sonra 'Arı Türkçe' namıyla ortaya çıkan akım sebebiyle asırlardır kullanmakta olduğumuz binlerce kelimelerin maruz kaldığı muameleye tabi tutuldu ve mukabili arandı.
Ecdadımızın kullandığı ve güzel Türkçemizin zengin hale gelmesine katkı sağlayan kelimelerden biri 'müntehib' kelimesiydi.
'Müntehib' kelimesine karşılık olarak 'seçmen' kelimesi bulundu.
'Göçmen' ve 'Türkmen' kelimeleriyle aynı mantıkla 'üretilmiş' gibi görünmekle birlikte 'Türkmen' kelimesini istisna etmek lazımdır. 'Türkmen' kelimesinin mazisi 11. asra kadar gider.
Ama 'göçmen' kelimesi ile 'seçmen' kelimesinin tedavüle girişi aynı zihni yapının mahsulüdür.
'Seçmen' üzerinde biraz duralım.
Bu kelime 'müntehib' kelimesinin mukabili olarak düşünüldü. Fakat 'seçmen' kelimesi 'müntehib' kelimesinin yerini doldurabilir mi?
Bakalım;
'Müntehib' 'intihab' mastarından ism-i faildir ve 'seçici' demektir.
'Seçmen' kelimesine gelince;
'Seç' ve 'men' kelimelerinin terkibinden müteşekkildir. Anlamı 'seç adam/insan' olarak anlaşılabilir.
Buradaki soru şu:
'Müntehib' kelimesi niye terk edildi?
Türkçe hassasiyeti mi?
Yoksa Arapçaya duyulan 'alerji mi?'
Hatırlatma yapalım:
Türkçemizde o kadar çok Arapça menşeli kelime var ki, bunlara biz 'Fethedilmiş kelimeler' diyoruz.
Büyük milletlerde 'fethedilmiş kelimeler' olur.
Yani demem o ki, 'müntehib' kelimesine dönelim falan diyecek değilim. Büyük bir milletin ahfadı olduğumuzu hatırlayalım.
Fakat 'müntehib' kelimesini kullanan atalarımız seçimlerini günümüze kıyasla daha 'kaliteli' yapıyor olmalılar ki, 'beka' vurgusu pek gündeme gelmemiş.
Günümüzde siyasi partilerin 'beka' söylemini gündeme getirmeleri dikkatlerinizi çekmiyor mu?