CHP Genel Başkanı, reisin tâbiriyle “CHP müdürü bay Kemal” kaset skandalı kerahatini bile sollayan yeni bir skandala gündemi sarstı...Şeytanın aklına gelmez denilen türden bir skandal bu...
CHP Genel Başkanı, reisin tabiriyle 'CHP müdürü bay Kemal' kaset skandalı kerahatini bile sollayan yeni bir skandala gündemi sarstı...
Şeytanın aklına gelmez denilen türden bir skandal bu... Bay Kemal'in Genel başkanlık koltuğunu kapmak için kurduğu iddia edilen «kaset skandalı» türü işler, «hazırlanmış komplo» olarak değerlenidirilir ve neredeyse tabiî görülür siyaset arenasında...
Fakat modern dünyada, demokrasinin gelişmiş olduğu ülkelerde, en aşırı gidenlerin dahi pek tevessül etmedikleri şey, bir basın mensubunu kullanarak böylesi bir çamur atmaktır...
Zira kahbe Bizans'ta basın bizdekinden çok daha şereflidir... Yeri gelir devlet Başkanlarını bile korkudan tir tir titretir hatta koltuğundan indiriverir. Nixon skandalı gibi bugünlerde deli Trump'ın azli konuşuluyor ABD'de..
Bay Kemal'e yandaşlarınca bile tepkiler gecikmedi... 'Biliyorsanız açıklayın, hem hakkında neden soruşturma açılmıyor?' diye soruldu...
Sonunda Sözcü yazarı Rahmi Turan gazetesine açıklama yaptı ve 'o kişi Muharrem İnce'dir, hatta kaynağım o kişinin hangi otomobille saraya geldiğini, saatini bile söyledi' dedi...
Bay Kemal malûm tv kanalı Fox'ta 'CHP'yi dağıtmak için yapıyorlar, haberim vardı, kim olduğunu da biliyorum' mealinde konuştu...
CB Erdoğan, müdüre haddini bildirmekte gecikmedi elbette: 'Ben cumhurbaşkanlığımı ortaya koyuyorum, Bay Kemal sen de genel başkanlığını koyuyor musun?' deyince bay Kemal dilini yutuverdi...
Rahmi Turan'ın açıklamasıyla ilgili üçüncü isim, Muharrem İnce de sosyal medyadan konuştu, ididaların parti içi muhalefeti hedef aldığını ve tamamının asılsız olduğunu ifade ile, 'kanıtlasınlar kendimi Taksim'de yakarım' dedi...
Zaten herkes olayın asparagas (düzmece, masa başı haber veya yazı) olduğunun farkındaydı. Farkındaydı da...
Bay Kemal işi tezgahlarken belli ki bir taşla iki kuş vurmayı hesaplamış. Hem parti içi muhalefete kara çalarak rakiplerinden kurtulacak, hem de muhterem reis Erdoğan'ı yıpratmış olacaktı...
Kahbe Bizans'tan bu yana bu tür skandallarda en az iki hedef bulunur. Hedefte en az iki kuş bulunmalıdır. Dahası olursa aliyyül àla...
Yàni belki de o kadar iğrenç düşünemediğimiz için aklımıza hayalimize gelmeyen başka şeyler de olabilir. Fakat ne olursa olsun bu tür şeyler Türkiye üzerinde büyük oyunlar oynandığının isbatıdır...
* * *
MADALYONUN ÖBÜR YÜZÜ: 'Bu tür rezaletler karşısında Müslüman tavrı ne olmalıdır?' sualine gelirsek...
1) Müslümanlar ülke istikbali için pür dikkat davranmalı, ágah olmalıdırlar. Düşmana koz verecek şeylerden kaçınılmalıdır...
2) Gevezelik, zevzeklik yerine siyasetle ilgili kitaplar okunmalıdır. Birçok şeyden şikayetçiyiz lakin o konuların hangisini kulaktan dolma bilgiler dışında tahlil edebilecek sağlam bilgilere sahibiz acaba?
3) Ak Parti camiasında 'CHP'yi seviyor musunuz?' diye sorsanız 'deli mi bu?' derler... Lakin üç vakit yanlarında kalın (ben Ümraniye'de denedim) farz namaza kalkan pek göremezsiniz.. Kuzum sizin CHP'lilerden farkınız ne demezler mi adama?
Çok mu ağır yazdım? Sanmıyorum. Dahası var da edeben susuyoruz. 'Sakın terk-i edebden' demiş merhum Nabî...