Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından "silahlı terör örgütü üyeliği" suçundan 26 sanığın 7 yıl 6 aydan 15'er yıla, "Ateşli Silahlar ve Bıçaklar ile Diğer Aletler Hakkında Kanuna muhalefet" suçundan ise bir sanığın 6 aydan 1 yıla, bir sanığın da 1 yıldan 3 yıla kadar hapisle cezalandırılması talebiyle 242 sayfalık iddianame hazırlandı.
Sakarya 2. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından kabul edilen iddianamede, DEAŞ'ın silahlı eylem ve faaliyet yürütmekte zorlandığı ülkelerde dernek, kitapevleri, mescit ve çayevleri üzerinden örgüte organik bağı bulunan hücre yapılanmalarına temin ettiği elemanların ideolojik ve silahlı eğitimi için gerekli finansmanı sağlayabildiği, propaganda faaliyetlerini sürdürebildiği anlatıldı.
İddianamede, DEAŞ'ın sözde Marmara Bölgesi sorumlusu B.Ö'nün Sakarya'ya sanıklardan E.K'yi sözde "vali" olarak görevlendirdiği yönünde istihbari bilgilerin bulunduğu belirtilerek, E.K'ye ait Adapazarı ilçesindeki yasa dışı mescide gelen, burayla ilgilenen ve sorumluluk üstlenen şahısların tespiti amacıyla iletişimin denetlenmesi ve fiziki takip çalışmalarına başlanıldığı aktarıldı.
Sanıkların haftanın bir günü az sayıda kişiyle örgütsel toplantı gerçekleştirdiği ifade edilen iddianamede, yapılan aramalarda örgütsel dokümanlar ve toplama kararı bulunan kitap ele geçirildiği belirtildi.
İddianamede, sanıklardan Y.B'nin ikametinde yapılan aramada sırt çantası içerisinde DEAŞ mensupları tarafından kullanılan kıyafet, bıçak ve benzeri yaşam malzemeleriyle sanığın el yazısıyla yazılmış vasiyetnamenin ele geçirildiği aktarıldı.
Y.B'nin "Telegram" programı üzerinden DEAŞ'ın sözde Şam istihbarat birimine öz geçmişini gönderdiği ve örgüt içerisinde aktif faaliyette bulunmak istediğine yönelik mesaj içeriklerine ulaşıldığı belirtilen iddianamede, "Söz konusu mesaj içeriğinde şüphelinin, 'Zekeriya Eltürki' kod ismini kullanarak kendisini tanıttığı ve DEAŞ'ta ne şekilde görev alabileceğine yönelik kişisel özelliklerinden ve sağlık durumundan bahsettiği anlaşılmıştır." ifadesi kullanıldı.
DEAŞ İÇİN AYLIK 15 DOLAR İSTENMİŞ
Sanıklardan A.K, T.K. ve D.Ö'nün 2 Şubat 2024'te sözde mescit içerisinde aralarında yaptıkları konuşmalara yer verilen iddianamede, "Aralarında kendini yakacak kimsenin olmadığı, 2 terörist olsa yapacaklarını açıktan yapacakları, kendi içlerinden birinin çıkması gerektiği, Adapazarı'nın örgütsel eyleme uygun bir yer olduğu yönünde görüşmeler yaptıkları tespit edilmiştir. Bahse konu konuşmanın 28 Ocak 2024'te İstanbul Santa Maria Kilisesi'ne yönelik DEAŞ tarafından üstlenilen saldırının hemen akabinde yapılmış olması sebebiyle sözde mescitle iltisaklı şahısların da eylem hazırlığında oldukları anlaşılmıştır." değerlendirmesinde bulunuldu.
Sözde mescitte yapılan örgütsel toplantılarda gizliliğe önem verildiği belirtilen iddianamede, faaliyetlerin hiç kimseye söylenmemesi, telefon görüşmelerinde örgütsel toplantılardan "seminer, halı saha maçı, düğün yemeği" gibi isimlerle bahsedilmesi gerektiği yönünde konuşmaların yapıldığı ifade edildi.
ÖRGÜT İÇİNDE ÖLENLERİN YAKINLARINA MADDİ DESTEK
Sanıkların DEAŞ içerisinde faaliyet gösterirken ölenlerin yakınlarını sözde "değer ailesi" olarak tabir ettikleri, bu kişilerin ailelerine maddi yardım sağlama amaçlı görüşmelerde bulundukları kaydedilen iddianamede, şu bilgilere yer verildi:
"Mescit içerisinde sorumluluk alarak para toplayan ve sohbet veren şahısların mescide katılanlardan aylık 15 dolar para talep ettikleri, bu paraların 'havala' yöntemiyle yurt dışında DEAŞ'a finans sağlamak amacıyla talep edildiğine yönelik konuşmaların tespit edildiği anlaşılmıştır."
İddianamede, DEAŞ içerisinde faaliyet gösterirken ölen kişinin Suriye uyruklu eşinin illegal yollarla soruşturmanın şüphelileri/ilişkili oldukları diğer şahıslar tarafından Sakarya'ya getirildiği ve örgütsel birliktelik için maddi destek sağlandığı, yaşamsal malzeme temin edildiği belirtildi.
Sanıkların kendilerine yönelik operasyonların telefonlarının dinlenilerek gerçekleştirildiği yönünde konuşmalar yaptıkları ifade edilen iddianamede, bu nedenle yapının faaliyetlerinin kapalı sistemde gerçekleştirilmesine dikkat edilmesi, dinleme, izleme uygulanabileceği hususunun göz önünde bulundurulması ve tedbirli davranılması yönünde talimatlar verildiği kaydedildi.
Santa Maria Kilisesi'ne saldırıdan sonra örgüte yönelik operasyonlar sebebiyle deşifre olmamak için tedbir alınması, cep telefonunda yazışmaların saklanmaması yönündeki konuşmaların tespit edildiği belirtilen iddianamede, Sakarya'daki yapının Konya'ya bağlı olduğu, eğitimlerin çevrim içi gerçekleştirildiği, Konya'dan eğitimler için adam gönderilmesinin talep edildiği ancak kabul görmediği, Sakarya'daki oluşumun Kocaeli yapılanmasıyla faaliyet göstermeye devam edeceğinin konuşulduğunun belirlendiği bildirildi.
İddianamede, örgüt mensubiyetleri olduğu değerlendirilen Irak'tan gelen kişilere kalacak yer ayarlamak için yardım etmeleri gerektiği yönünde talimatlar verildiğinden bahsedilerek, sanıkların DEAŞ'ın Türkiye'nin yeni yapılanması kapsamında çatışma bölgelerine eleman temini ile örgüte fon sağlama amacıyla Sakarya'da taban oluşturmak adına örgüt tarafından talimatla sözde mescit adı altında açılan iş yerinde örgütsel toplantılara katıldığı, DEAŞ'ın kuruluş amaç, faaliyet, eylem, hedef ve yöntemlerini benimseyerek, gönüllü olarak örgüt hiyerarşisine dahil olmayı tercih ettikleri, örgütle organik bağ kurarak sürekli, çeşitli ve yoğun faaliyette bulunduklarından üzerlerine atılı suçu işlediklerinin anlaşıldığı kaydedildi.
Sanıkların yargılanmasına önümüzdeki günlerde başlanacak.