Sevgili Okurlarım, Herkes bilirkişi,
Herkes otorite, Birilerinin hayatındaki olumsuzluklar söz konusu olduğunda herkes uzman kesiliyor. Öyle değil mi? Kendileri melek, kendileri hatasız, günahsız, cennete layık kullar oluyorlar bir anda. Ne hikmetse ilahi bir hitaba muhatap davranış sergiliyorlar.

Sevgili Okurlarım,

Herkes bilirkişi,

Herkes otorite,

Birilerinin hayatındaki olumsuzluklar söz konusu olduğunda herkes uzman kesiliyor.

Öyle değil mi? Kendileri melek, kendileri hatasız, günahsız, cennete layık kullar oluyorlar bir anda. Ne hikmetse ilahi bir hitaba muhatap davranış sergiliyorlar.

Oysa aynaya bakmaları gerekenler, aynadan kaçarlarken, sahnede başkalarının hayatlarını keyifle izliyorlar. Üzerine yorum üstüne yorum yapıyorlar. Hep birilerini, başkalarını suçlama derdindeler. Kedilerine bakmıyor. Ayranım ekşi demiyor, kendilerini tek doğru, tek otorite zannediyorlar. Söz söylemek elbette kolay, ağzınız varsa sağlık sorununuz yoksa kelimelere de sahipseniz hakkınızdır; ancak söylediğiniz sözlere uygun davranışlara sahip misiniz? Önemli olan budur. Ne söylediğiniz değil nasıl davrandığınızdır, aslolan. Maalesef böyle insanlar, kendilerinden başka herkesi suçlu ilan edip, kendileri çok masummuş gibi yaşam sürdükleri için her türlü eleştiri, yargı ve konuşma hakkını elinde zannediyorlar. Onlara göre, dünya kirli bir yer deyip şikayet ederlerken devamlı bu güzelim dünyayı kendilerinin kirlettiğini görmüyorlar. Gözleri olup göremeyenler. Kulakları olup duyamayanlar. Kalpleri olup hissedemeyenler. Böyle insanları çevrenizde gördüğünüzde araya mesafe koymayı öğreneceksiniz. Yoksa enerjiniz tükenir, farkına varamadan piliniz biter.

Bugün birçok insana baktığımda arkadaşınım dostunum diyenleri özellikle gözlemlediğimde şunu gördüm. Sizi gönülden sevenler hariç birçok insan böyle, kendisini başkalarının hayatları hakkında hakim görüyor. Yargı dağıtıyorlar. Böyle insanlar, menfaati varsa yaklaşıyorlar birilerine, menfaati bitince alacağını alınca da sessiz sedasız ortadan kayboluyorlar. Vefa yok, sadakat yok, sevgi yok, kendilerine yargı da yok, kendilerinde adalet de yok. Ya da başka bir sömürü bulunca kullandıkları insanı kolayca harcayıp satabiliyorlar. Görmezden duymazdan geliyorlar. Yaptığı hiçbir şeyin kıymetini bilmiyorlar. Göreviymiş gibi düşünüp yapmasaydı diyebiliyorlar rahatça. Hep kurban rolünde yaşayıp, güzel insanları manipüle ediyorlar. Zaten böyle insanlar sevenlerini cepte görüyor, hiç önemsemiyorlar. Sitem ettiğinizde ben böyleyim işine gelirse diye kestirme cevap veriyorlar. Böyle insanlarla mümkün olduğunca iletişimi kesin, görüşmeyin, kapınızı kapatın açık ve net. Eğer uzak duramayacaklarınızsa araya mesafe koyun iletişime, ilişkiye sınırlamalar getirin. Bunlar toksiktir, zararlı insanlardır, sallayın gitsin.

Gönül insanı olan, sizi yürekten sevenler ve size değer verenler kimsenin lafına aldırış etmeden her zaman sizin yanınızda olur ve size değer katarlar. Sizle birlikte büyürler, gelişirler, yoldaş olurlar size. Ne yargılama ne kınama ne de değersizleştirme yaparlar. Severler ve sevgilerini davranışlarıyla gösterirler. Kimseye kötülük yapmaz, iyilikleri artırmak için mücadele ederler.

Unutmayın, sizde size sevdiğini söyleyene değil gösterene çevirin yönünüzü de gönlünüze de. Hem söyleyip hem gösteren olursa bir hazineye sahip olduğunuzu bilin. Sımsıkı sarılın, kucaklayın böyle insanları, hiçbir yere bırakmayın. Ama öncelikle biz kendimize yaşatalım bu hali, kendimize hatırlatalım bu gerçeği devamlı ve biz sevdiğine sevdiğini söyleyen de gösteren de olalım. Sonra diğer insanların yaklaşımlarını değerlendiririz.

Sevgi ve Muhabbetle,